İber Yarımadası’nın lezzetli mutfağını Endülüs’ün baharatları ile süsleyen, Tejo Nehri ve Rio de Plata’nın eşsiz esintisini taşıyan bu ortak kültürün ürünlerini artık İstanbul’da da tadabileceğiniz 2 çılgın kardeşin mekanı Loco&Matto davetiyle mekanı ziyaret ettik.
Loco & Matto’nun kurucuları Enes kardeşler, her detaya bir sanat eseri muamelesi yapmışlar. Aşçıların önlüklerinden tuzluk ve sandalyelere kadar her ayrıntı özenle tasarlanmış. Böylece İstanbul’un göbeğine latinleri kıskandıracak bir latin adası inşa etmişler.
Gelelim yemeklere. Panzerotti konusunda farklı duygulara sahibim; Milano’nun ünlü Luini’sinde yediğim bu kapalı pizza denebilecek, pişiye çok benzeyen bu domatesli ve mozarellalı hamur işini çok beğendim. Mozzarella ve domatesli, klasi, panzerotti haricinde değişik bir şeyler denemek istiyorum diyenler nutella-ricottayı tercih edebilir.
Churros için ise özellikle çocukların hoşuna gidecek, lezzetli bir seçenek diyebiliriz. Biz Americanos denedik ve yanında da sütlü çikolata rica ettik; külahta sundukları bu tatlılarını önceden bir aparat ile servis ediyorlardı, şimdi masaya küçük kareler açılmış. Bizce daha kullanışlı olmuş.
Yurtdışından farklı lezzetleri yorumlayan bu küçük mekan Bağdat Caddesi’nde dolaşırken elimde yiyecek bir şeyler olsun diyenler, hafif bir açlık hissedenler, pizza ile pişi arasında bir lezzet arayanlar, açık havada arkadaşları ile tatlı, kısa bir sohbet etmek isteyenler, çocuklarını ödüllendirmek isteyen anne ve babalar için ideal.