Ege kıyıları anlatılmaz yaşanır bence. Çeşme’den tutun da Alaçatı’ya, Bodrum’a, Fethiye’ye, Kaş’a, Alanya’ya kadar Ege’nin çoğu kıyısında tatil yapmışımdır. Ege kıyılarının farklı bir yönünü görmek ve göstermek isteyen Jolly Tur, Ege’nin Saklı Köyleri adıyla Ege’nin küçük, samimi ve sıcacık köylerini içine alan muhteşem bir gezi programı hazırlamış.
Bu haftasonu Jollytur sponsorluğunda Ege’nin Saklı Köylerini ziyaret edeceğiz. Turumuzu Uzakrota.com’un facebook, twitter ve instagram hesaplarından takip edebilirsiniz.
1.GÜN (Cuma)
Sabah erken saatlerdeki uçak yolculuğumuz ile İzmir‘e ulaşacağız. Kahvaltımızı grubumuzla eğlenceli bir şekilde yaptıktan sonra meşhur İzmir Saat Kulesi önünde bilmem kaçıncı fotoğrafımızı çektikten sonra Kemeraltı Çarşısı‘nda kısa bir tur ardından Konak İskelesinde denize karşı çaylarımızı yudumlayacağız.
Güzel İzmir’in güzel havasını aldıktan sonra Torbalı-Bayındır-Ödemiş üzerinden Birgi‘ye olan yolculuğumuza başlıyoruz. Osmanlı mimarisini günümüze kadar korumuş olan köyde evlere bakmaya ve fotoğraflarını çekmeye doyamayacağımız kesin. Rehberimiz eşliğinde gezeceğimiz Birgi’de Anadolu’nun en eski camilerinden Ulucamii‘yi göreceğiz. Birgi’de Osmanlı mimarisinin en güzel örnekleri bulunan Camii-i Kebir Mahallesi‘ni gezip, mahallenin dar, taş döşeli sokaklarında dolaşmak bize inanılmaz huzur verecek.
Birgi sokaklarında son gezintilerimizi sonra beziyle ünlü Tire‘ye doğru yolumuzu çevireceğiz. Buradaki durağımız el tezgahlarında meşhur Tire bezinin dokunduğu Kurşunluhan Kervansarayı olacak. Zamanın sadrazamı Lütfi Paşa tarafından yaptırılmış olan bu han çevrede Bakır Han olarak biliniyormuş. Handaki keyifli bilgilerden sonra Tire’nin sıcak sokaklarında ayak basmak bizi inanılmaz mutlu edecek. Burada güzel sohbetler ve anılar biriktirdikten sonra Selçuk üzerinden yol alıp Kuşadası’ndaki otelimize yerleşeceğiz.
2.GÜN (Cumartesi)
Tüm yorgunluğumuzu atmış bir şekilde uyanıp grubumuzla otelde yapacağımızkahvaltının ardından dünyanın en güzel köylerinden Şirince‘ye doğru yola çıkacağız. Meyve şaraplarıyla ünlü bu Rum köyüne bir an önce varmak ve Kıvırcık amcanın leziz kavun şarabını tadımlamak için sabırsızlanıyoruz.
Şirince sonrası Çamlık köyüne doğru yola koyulacağız. Çamlık’ta ilk durağımız Türkiye’nin ilk ve tek Açık Hava Tren Müzesi olacak. Burada İngiliz, Amerikan, İsveç ve Alman yapımı pek çok farklı tren göreceğiz. Hızlı bir turun ardından bir sonraki durağımız Doğanbey Köyü. Doğanbey Köyünde de sokakları karış karış dolaştıktan sonra köyün en yüksek noktasına çıkıp zeytin ağaçlarının gölgesinde denizi dinlemek ve görüntüsüyle mest olmak gibi nadide bir şey yaşamak istiyoruz.
Yoğun gezi planımıza küçük bir ara verip deniz ve kuş cenneti kıyısında öğle yemeği yeyip doğanın tadını çıkarmak için Bafa Gölü‘ne doğru yola koyulacağız ve gölün eşsiz doğası eşliğinde grubumuzla sohbet-muhabbet ederken çaylarımızı yudumlayacağız.
Bafa sonrası Milas üzerinden Stratonikeia Antik Kentine ulaşacağız. Şimdiden ilginç bir bilgi verelim, Stratonikeia, hayatta kalmayı başaran gladyatörlerin emeklilik dönemini geçirdikleri bir kentmiş. Bakalım varınca daha başka ne öğreneceğiz.
Kültür dolu bir gezinin 2. gecesinde Akyaka’daki otelimize yerleşiyoruz.
3.GÜN (Pazar)
Sabah otelde harika bir kahvaltının ardından Azmak Çayı Tekne Turu için bizi bekleyen teknemize bineceğiz. Azmak Çayı’nın berraklığı, bitki örtüsü, maviyle yeşilin uyumunu instagram paylaşımlarımızdan takip edebilirsiniz.
Bir sonraki durağımız pek çok diziye ve filme ev sahipliği yapmış Muğla’nın Bozüyük Köyü olacak. Serbest zamanımızda köyü güzelce dolaşıp meydanda satılan köy ürünlerinden satın alma imkanım olacak. Sonrasında piknik alanı olarak da kullanılan yemyeşil, Koru çayının kaynağının aktığı, 800 yıllık çınar ağacıyla ünlü Pınarbaşı‘na ulaşıp günün yorgunluğunu atacağız.
Ve turumuz İzmir Adnan Menderes Havalimanı‘nda son bulacak.
