Dünyanın farklı ülkelerinde lokantalara verilen Michelin yıldızları, yemekle ilgili herkes tarafından artık bilinen bir konu.
Her şey Fransız Michelin lastiklerinin satışlarının düşmesiyle başladı aslında. 1900’lü yılların başında, araba lastiği üreten Michelin lastiklerinin kurucusu Andre Michelin kardeşi Edouard ile birlikte satışları artırmak için yol üzerindeki restoran ve kafelere, gelenlerin dikkatini çekecek bir rehber çalışması yaptı. Amaç kara yolu seyahatine özendirmek ve dolayısıyla lastik satışlarını artırmaktı.
Bu rehber, başta tır şoförlerine, daha sonraki yıllarda yolcular olmak üzere Michelin’in tüm müşterilerine konaklayabileceği, yemek yiyebilecekleri, araçlarını tamir ettirebilecekleri ve benzin alabilecekleri lokasyonları sıralar.
O yıllarda 5000’den az arabanın trafikte olduğu Fransa’da basılan ilk kopya 35000 adet idi. Rehberde haritalar, araba tamircileri, lastik satış merkezleri, oteller ve benzin istasyonları vardı. Michelin kardeşler, 1904 yılında aynı rehberi Belçika’da yayınlar ve yemek sektörünün yüzyıl sonrasını etkileyecek domino taşının ilkine parmağının ucuyla dokunmuş olur.
İşin komik yanı ilk kopyada restoran önerileri olmaması. Bu rehberlere zamanla restoranlar da eklenince işin boyutu değişmeye başladı. Restoranlar eklenmesinin ardından ayrıca kırmızı bir kitap daha basıldı ve bugün yüzlerce şefin rüyalarını süsleyen rehber rengine kavuştu. Yıldız puanlaması 3 seviye olarak belirlenmiş. Yani en yüksek derece 3 yıldız ile tanımlanıyor. Her yıldız, bir yıl süreyle geçerli. Bir anda 3 yıldız alınabileceği gibi, kademeli olarak da yükselmek mümkün.
Michelin Yıldızı Nasıl Verilir?
Değerlendirmeyi Michelin tarafından özel olarak seçilmiş gurmeler büyük bir gizlilik içerisinde yapıyor. Aynı restoran birden fazla uzman tarafından değerlendirildikten sonra puanlanıyor. Michelin, restoran seçimlerini yaptığı kriterleri en son değiştirdiğinde tarih 1936’yı gösterir. Başka bir ifadeyle, malzeme kalitesi, hazırlama ve pişirme konusundaki ustalık, yaratıcılık, ödeme karşılığının alınması ve kalite standartlarındaki istikrar şeklinde 5 maddeyle belirlenmiş kriterler tam olarak 78 yıldır uygulanır. Ayrıca genel ambiansın menüyle bütünlüğü, hizmet kalitesi, temizlik, restoranın butik ve yenilikçi olması, şefin restoran sahibi olmasının yanı sıra, yine şefin Michelin yıldızlı restoranlarda çalışma geçmişinin olması da apoletine Michelin Yıldızı takmak isteyen restoranların dikkat etmesi gereken kriterler olarak bilinir.
Michelin yıldızı, şefler için hayat memat meselesi de olabiliyor. 1966 yılında tek yıldızını kaybettiği için intihar eden Şef Alain Zick bunun en belirgin örneği.
Peki Michelin’in Yıldızı Sönüyor mu?
Fransa’da çıkan bir haberin başlığı olan bu cümle Paris’te yaşayan bir Amerikalı gazeteci; Meg Zimbeck’e ait. Paris’teki gastronomi ile ilgili Amerikalıların kurduğu Paris by Mouth blog’unun yaratıcılarından, bazı dergilerde yazıları çıkıyor ve ünlü bir yemek eleştirmeni.
Haberde Michelin’in güvenilirliğiyle ilgili en can alıcı cümle şu: “Michelin yıldızlı lokantalarda yenen yemekler, çok daha uygun fiyata normal bir lokantada yenebilir.”
Peki Michelin Yıldızlı Restoranlar Gerçekten Bu Kadar Kaliteli mi?