Filmlerin meşhur ettiği inanılmaz güzellikteki 10 bölgeyi konu alan orman filmlerindeki sahneleri tekrar hatırlamak
Sarmaşıklarda sallanmak, timsahlarla kavgaya tutuşmak, dağ gorilleriyle arkadaş olmak ve dinozorlardan kaçmak- balta girmemiş ormanlarda geçen filmleri kim sevmez ki ?
Sinema salonunun dışına çık ve beyaz perdede parıldayan 10 doğal güzelliğe, balta girmemiş yağmur ormanına, “Karanlığın Yüreği”ne doğru yola koyul.
Volkanlar Milli Parkı, Ruanda – Sisteki Gorillalar
Eğer senin de, efsanevi zoolog Dian Fossey gibi, zaafın varsa tehlike altındaki türlere yönelme zamanı.
Rehberle gorilleri görmek için trekking turuna katılmak ya da Oscar adayı Sisteki Goriller filmindeki Sigourney Weaver gibi aylarca goriller arasında yaşamak size kalmış. Ancak bu insansılarla (apelerle) tanışmak için hangi yolu seçerseniz seçin, yakın bir zamanda gitmeniz çok iyi bir tercih.
Yolcular için güvenli olarak gözüken bölge, kaçak avcılar yüzünden dağ gorilleri içinse tehlikeli. Doğal hayatı koruma dernekleri bölgeyi ihtiyatla devriye geziyorlar. Ancak gitmeden önce güncel haberleri kontrol etmekte fayda var.
Pagsanjan, Filipinler – Kıyamet
Savaş karşıtı film çekmenin zorluklardan kaçınmak için, Francis Ford Coppola, Vietnam ve Kamboçya’yı andıran Pagsanjan Nehri’nin çevresini kullandı.Coppola, bunun kabus gibi bir sürecin başlangıcı olduğunu fark ettiğini sanmıyorum.İşlerin gidişatı, Coppola’nın yarattığı karakterden yani senaryonun uyarlandığı Joseph Conrad’ın uzun öyküsü Karanlığın Yüreği’ndeki Albay Kurtz’den, farklı değildi.
Coppola’nın destansı savaş karşıtı filminde her şey çekim aşamasında kötü gitmişti. Altı hafta planlanan filmin çekimleri 16 ay sürmüş, Martin Sheen kalp krizi geçirmiş ve tayfun seti vurmuştu. Coppola set ekibini kendini öldürmekle tehdit etmiş, Marlon Brando deliye dönmüş ve uyuşturucu bağımlısı Denis Hopper 14 yaşındaki Laurance Fishburne’i eroine alıştırmış.
Bugün filmin çekim aşamasında yarattığı kargaşadan iz yok ve Pagsanjan’da şelale dışından görecek pek bir şey kalmamış. Ancak tüm zamanların en iyi filmlerinden birinini çekildiği yeri, Manila’dan günübirlik çıkıp görmeye değer.
Kakadu Milli Parkı, Avustralya- Timsah Dundee
Darwin’den 3 saat uzaklıktaki devasa doğal güzelliğiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde prestjli bir yere sahip olan park aynı zamanda Timsah Dundee’nin zayıf yumruklarıyla bir-iki timsahla dövüştüğü bir seksenler komedisinin çekildiği yer. Parkın özel statüsü 1981’de olağanüstü jeolojik çeşitliliği ve kültürel mirasına istinaden verilmiş.
20.000 metrekare kaplayan alanıyla, Porto Riko’nun iki katından fazla bir alan, Kakadu Milli Parkı, size yağmur ormanından bataklıklara, taşkın ovalarından mangrovlara, çayırlara ve nehirlere kadar eşlik ediyor. Eğer bu sizin için yeterli değilse bu bölge antik Aborjin mağara sanatının beşiği konumunda ve binlerce tuzlu su timsahı sizle tanışmak için can atıyor.
Eğer Paul Hogan’ın yarattığı karakter uygun değilse, size cesur ve yerli bir rehber seçmenizi ve- bölgeyi gezmenizi tavsiye ediyoruz.
Veracruz, Meksika-Apokalipto
Orman hayatının en iyi tasvirlerinden birinin yapıldığı ve Holywood’un efsanevi aktörü Mel Gibson’ın oynadığı Apokaliptika Mayalıların hayatta kalma mücadelesini anlatır.
Film Catemeco ve Güney Veracruz’un Los Tuxtlas bölgesinde çekilmiştir. İnsanların avlanıp tanrı için kurban edilmesi gibi dehşet verici bölümlerin dışında, filmin her sahnesi sizi filmin ana karakteri Jaguar Paw gibi ormanda korkusuzca dolaşmak istemenizi sağlayacak. Tabi ayakkabıyla…
Büyüleyici Eyipantla Şelalesi’nin çevresinde dolaşmaya ve maymunlara el sallamanıza olanak sağlaya bölgeye gitmek için bir sürü tur seçeneği mevcut.
Iquitos, Peru ve Amazonlar, Brezilya- Fitzcarraldo
Aguirre’le birlkite Peru ormanlarına vardıktan 10 yıl sonra gizemli Alman yönetmen Werner Herzog bu “yeşil cehennem”e Fritzcarraldo’yu çekmek için geri geldi. Ormanın daha sonrası “iğrenç ve alçak” bir yer olarak tanınması, filmin prodüksiyon kalitesinin ne kadar iyi olduğunun bir göstergesi.
Filmdeki gibi 340 tonluk bir vapurla gitmediğiniz sürece, sık ağaçlı bu yağmur ormanında olmak inanılmaz. Orman tutkunu denizcilerden bir ekip kur ve bitki çeşitliliğinin en yoğun olduğu Amazon Havzasını korkmadan keşfe koyul.
Ek Bilgi: Filmde geçen La Casa Fitzcarraldo’da konaklamanız mümkün.
Pench Milli Parkı, Hindistan- Ormanın Kitabı
Rudyard Kipling’in aynı addaki kitabından uyarlama olan Disney filmi, yavaş yaşamın destekçisi ve sadece basit ihtyaçların karşılanması gerektiği alt metniyle zamanının ötesinde bir animasyon. Şanslısınız ki monoton asfalt sokakları bırakıp gerçek hayatı keşfetmek için hiçbir zaman geç değil. Başlangıç noktası olarak neden Mowgli, Baloo ve Bagheera’nın bittiği ve Pench Milli Parkı olarak bilinen bölgenin başladığı yeri seçmeyesiniz ?
Madhya Pradesh’te (yemyeşil yağmur ormanlarıyla ve büyük kedi popülasyonu ile bilinen Orta Hindistan’da yer alan bir eyalet) konumlanan park,çocukluğunuzda aşık olduğunuz şeyleri tekrar keşfetmeniz için sık ağaçlı yapısıyla sizin için mükemmel bir nokta.
Iguazu Şelaleleri, Arjantin- Misyon
Cannes’da ödül alan Misyon filminde, Jeremy Irons ve Robert DeNiro’nun performansından daha güzel olan bir şey varsa o da ilham verici arka plandır: yemyeşil yağmur ormanı yakınındaki Iguazu Şelaleleri, 2700 metreden düşen 250 çağlayanın sağır edici gürültüsüyle, görenlerde Niagara Şelalesi’nin o kadar da müthiş olmadığı hissini uyandırıyor.
Yerlileri “Şeytan Boğazı”ndan (hem mecaz hem de gerçek anlamda şelalenin en çok kalabalık çeken bölgesi) uzak tutmak ve misyonerlik faaliyetleri Irons’ın filmdeki görevleriydi. Filmde yerlileri hristiyanlığa geçirmek için çok uğraşmıştı.
Ancak sizin fazla uğraşmanıza, eziyet çekmenize gerek yok. Doğanın 7 harikasından biri olan bölgede trekkinge çıkıp güzelliklere hayret etmek gerçekten çok kolay.
Sherewood, Kaliforniya, ABD
Eğer Cedric Gibbons’ın yönettiği 1934 yapımı Tarzan’ın bize öğrettiği bir şey varsa o da Sherewood’taki orman ve su kanallarının birkaç Holywood hilesiyle balta girmemiş bir ormana dönüşebileceğidir.
Göze hoş gelen yeşillik bir yana doğrusu filmdeki gibi aslanlar, filler beklememek gerekiyor. Eğer giderseniz karşılaşacağınız en tehlikeli şey Sherewood Şehir Klübü golfçüleri olacaktır.
Bölge gerçek anlamda doğanın hakimiyetinde olmasa da sarmaşıklara tutunma ve Tarzan gibi bağırma alıştırmaları için ideal.
Puerto Vallarta, Meksika – Av
Puerto Vallarta, Arnold Schwarzenegger filmleri arasında bir kült olarak tarihe geçen “Av” filminde arka plan olarak kullanılıyor.Günümüzde El Eden olarak bilinen bölgedeki otellerde çalışanlar filme göndermeler yapıp filmdeki gibi giyiniyorlar ve konuklarına muziplikler yapıyorlar.
Yemyeşil ormanların, kumsalların ve karadaki kavganın ötesinde, Puerto Vallarta’nın şehir merkezi çok sofistike bir ortam. Şehir merkezinin o tarihi havasını içine çekmek ve deniz mahsullerinin tadına bakmak kesinlikle yapman gereken şeyler.
Kauai, Hawaii –Kutsal Hazine Avcıları, Jurassic Park ve Daha Fazlası!
Harrison Ford’un Kutsal Hazine Avcıları filmindeki sarktığı halatı görmek ya da Jurassic Park’taki T-Rex’in ayak izlerini takip etmek ister misin? O zaman Hawaii’deki Kuai’ye, filmlerde çokça yer alan bu noktaya gitmek için bilet almalısın.
Egzotik yerler arayan film stüdyolarının uğrak noktası olan bölge güvenli ve ulaşımın kolay olması sebebiyle Tropik Fırtına ve Karayip Korsanları gibi filmlere de ev sahipliği yapmış. Kaçınılmaz olarak, bölgede turizm deyince akla filmlerin çekildiği ormanlara turlar düzenlemek geliyor.
Filmler bir yana, eşsiz gün batımı, turkuaz lagünler ve orman içi yürüyüş parkurları bulacaksınız. Bu tarz lüksleri ucuza kapatamazsınız ama eğer bütçeniz varsa bir film yıldızı gibi kendinizi şımartmanız mümkün ve buna değer.
