İş seyahatleri yapan pek çok gezginin tercihleri, yeni teknolojik çözümlerin sonucu olarak değişiyor ve araç paylaşımı servisleri, kişisel yaşamın ve iş hayatının kesiştiği noktada faaliyet gösteren yeni seyahat çözümlerinden sadece birisi olma özelliğini taşıyor.
İş seyahatlerinin ve kişisel seyahatlerin kesişimi yeni değil; gezginler, on yıllardır iş seyahatlerinde kazandıkları ve belirli firmaları sürekli tercih ederek kazandıkları ödül puanlarını, kişisel tatiller için ödeme yaparken kullanmaktalar. Ancak, günümüz gezginlerinin, kendi seyahatlerine yönelik çözümlere, iş-yaşam dengesi getirme biçiminde farklı bir şey var: Teknoloji.
Gezginlerin beklentileri, yeni teknolojilerin sonucunda değişim gösteriyor
Günümüzün işverenleri; bugüne kadar var olan en çeşitli, global ve bağlantılı iş gücünü yönetiyor ve günümüzün çalışanları, bu durumla birlikte gelen yeni taleplere adapte olmuş durumda. Hepimiz, akşam yemeğinin ardından işimizle ilgili e-postaları yanıtlamaya ya da ev ile iş arasında yolculuk ederken telefon aramalarını yanıtlamaya daha meyilliyiz.
Çoğu Amerikalı için, iş hayatı ile ev hayatı arasındaki çizgiler bulanıklaşmış durumda –bu trend, özellikle, iş gücünün içerisinde en hızlı büyüyen nüfusa sahip olan Y jenerasyonunun mensupları arasında kendisini gösteriyor. İş gücünün %80’ini Y jenerasyonundan insanların oluşturduğu PwC’de, bu insanların %71’i, işlerine yönelik taleplerin, kişisel hayatları ile çatıştığını belirtiyor.
İş ile kişisel hayat arasındaki çizgiler daha da bulanıklaştıkça, çalışanlar, kendilerine hayatlarının her alanında hizmet verebilecek olan teknolojik çözümleri, artan bir biçimde tercih etmekteler. Çalışanlar, iş yerindeki ve evlerindeki yaşantıları için farklı teknolojiler kullanmıyorlar; onlar teknolojiyi her anlamda kullanıyorlar. Ve seyahat etme biçimleri, bu durumdan muaf değil.
Havalimanına yolculuk ettikleri sırada e-postalara cevap verebildikleri, bir uçuş için akıllı telefonları ile check-in yapabildikleri ve son dakikada, bir mobil uygulama yardımı ile otel odası rezervasyonu yapabildikleri bir dünyada, gezginler, ister iş seyahatine, ister kişisel amaçlı bir seyahate çıkıyor olsunlar, aynı teknoloji deneyimini bekleme noktasına gelmiş bulunuyor.
Modern gezginler her şeyden önce kolaylık talep ediyor
Teknoloji, mobilize ve bağlantılı bir iş gücünün ihtiyaçlarını karşılamak için evrim geçirdikçe, kolaylık, gezginlerin, kullanacakları çözümü seçme biçimlerindeki en önemli faktör haline geliyor. GBTA’nın 2015 yılında yaptığı bir anket, iş seyahatleri yapan gezginlerin %49’unun, kolaylığı, seyahat servislerini seçerken başta gelen öncelik olarak belirttiklerini ortaya koyuyor.
Artan bir biçimde, kolaylık, sadece esnek ve rezervasyonun kolay olduğu servisleri değil; aynı zamanda, hem kişisel hem de iş amaçlı seyahatler için gezginlere kusursuz bir müşteri deneyimi sunan servisleri seçmek anlamına geliyor.
Yeni teknolojiler, şirketlerin seyahat politikasında değişimlere yol açıyor
Seyahat yöneticileri, değişen gezgin davranışlarına yabancı değil. Tnooz’un yaptığı bir anket, gezginler camiasının çoğu üyesinin “aksaklıkların bugünün normali” olduğuna inandığını ortaya koyuyor.
Gezginlerin teknolojiyi daha fazla kullanır hale gelmesiyle birlikte, seyahat yöneticileri, şirket politikalarını, yeni çözümleri içerecek şekilde adapte etme yoluna gidiyor. Ve yeni çözümler, yeni güçlükleri beraberinde getiriyor.
Günümüzün seyahat yöneticileri, kendilerini, seyahat politikasının yapısına dair bir tartışmanın merkezinde buluyor: Gezginlerin sevdiği mobil uygulamaları içeren ve onlarca yeni teknolojik çözümün arasında gezginlerin güvenliğini optimize eden, gezginleri merkezine alan bir programı nasıl oluşturursunuz?
Kapak Görseli: Classfare | Jordan Philips