Mobil arama uygulaması Viber, Başkan Trump’ın göçmen ve seyahat yasağından etkilenenlere yardım sunan en son teknoloji şirketi. Şirket seyahat yasağından etkilenen yedi ülke (Suriye, Irak, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen) ile Amerika arasında mobil ve sabit hatlardan yapılan arama ücretlerini süresiz olarak kaldırdığını duyurdu.
Diğer arama uygulamalarında olduğu gibi Viber kullanıcıları arasındaki aramalar her zaman ücretsiz, fakat dış sabit hat aramaları, ya da ‘Viber Out’ servisi aracılığıyla yapılan mobil aramalar ise ücretli. Viber genellikle dakikalık ücret talep ediyor, bu ise bir çağrı planıyla ya da kontör alarak ödenebilir. Bu ücretler aramanın yapıldığı yere göre değişir.
Viber etkilenen bölgelere oldukça hızlı bir şekilde destek sundu ve bu girişimi twitter aracılığıyla ve bilgilendirme niteliğindeki basit web sitesi ile duyurdu.
Bu web sitesinde şirket konuyla ilgili seyahat yasağını direkt kınayacak kadar ileri gitmeyen fakat etkilenenlere destek sağlayan kısa bir açıklamada bulunuyor. “Biz insanları birbirine bağlarız. Kim oldukları, nereden oldukları önemli değil,” başlığı ile yapılan açıklama şöyle:
“Amerika Birleşik Devletlerindeki son gelişmeler ışığında, Birleşik Devletler ve Suriye, Irak, İran, Libya, Somali, Sudan, Yemen arasında sabit hat ve ya mobil hatlara ücretsiz arama sunuyoruz. Böylece, (bu durumdan) etkilenenlerin sevdiklerine ulaşmaya çalışırken aşmaları gereken daha az engel olacak”.
Birkaç yıl önce Viber’i satın alan Rakuten’in CEO’su Hiroshi Mikitani‘nin, Trump’ın kararnamesini hakkında çok kesin düşünceleri var.
Twitter’da bir dizi twit ile, dine ve milliyete dayanan ayrımcılığın ne kadar yanlış olduğunu söyleyerek yasağa karşı çıkıyor.
Mikitani attığı twitte, “Amerika’da yaşananlar beni gerçekten çok üzdü. Amerika’ya yedi yaşındayken geldim, koca yürekli Amerikan halkına gerçekten saygı duyuyorum” diyor. “Ancak, bir insan olarak milliyete ve dine dayalı bu tekdüze ayrımcılık yanlıştır. Şirket olarak ve de şahsen, Müslüman personelimizi destekleyeceğiz. Rakuten Group Viber, Amerikadan yasaklanan tüm ülkelere ücretsiz uluslararası aramaları yarın duyuracak”.
Ayrıca Mikitani, “Babam şu an cennette ağlıyor olmalı. O Harvard, Stanford, ve Yale’e gitmişti, çok gururluydu, ki ben de öyleyim. Şu an ise gerçekten ağlıyorum” diye ekledi.
Bu yasak, hem dışarıda hem de kendi organizasyonunda yasaktan etkilenen kişilere yardım etmek için çaba harcayan ve siyasi açıdan da mücadele eden birçok teknoloji firmasını harekete geçirdi. Mesela, Airbnb mülteciler ve Trump yönetiminin kararnamesinden etkilenen ve Amerika’ya girmesine izin verilmeyenler için ücretsiz konaklama hizmeti sağlarken, Uber Trump’ın yasağından etkilenen sürücülerin çeviri, göçmenlik ve adli masraflarını karşılamaya yardım etmek için 3 milyon dolarlık savunma fonu kurdu.
Diğer teknoloji şirketleri liderleri protestolara katıldılar, ACLU’ya bağışta bulundular ve çalışanlarına hukuki yardım sağlıyorlar. Google 2 milyon dolarlık kriz fonu oluşturdu ve kararnameye karşı çıkmasının ardından Lyft, ACLU’ya dört yıl boyunca 1 milyon dolarlık bağışta bulunuyor.
Viber’in teklifi göçmenleri ve mültecileri direkt etkileyen birçok destek gösterisinden biri, fakat endüstrideki diğerlerinin yakında bunu takip etmesi şaşırtıcı olmayacaktır.