1997’de Wallpaper, Bauhaus mimarı Marcel Breuer tarafından 1969’da tasarlanan Fransız Alperindeki kayak merkezi Flaine’in ham beton konsollarından hem de kayak için zorlu kenarlarından memnun bir yazı yayımlamıştı. 2008 yılında ise Fransa Kültür Bakanlığı tarafından Flaine kayak merkezine 20. Yüzyıl Mimari Miras statüsü verildi ve son zamanlarda, ince bir makyajla, merkezin Terminal Neige Totem oteli dönemine duyarlı 20.yy mobilyaları ile düzenlendi.
Breuer’in başdöndürücü büyük tasarımı ilk açığa çıktığından beri -neredeyse 50 yıldır- dünyanın mimari açıdan tek dikkate değer kış sporları kasabası olan Flaine’in ününe İsviçre’nin Mulania Vadisindeki Laax meydan okuyor.
Laax, Shoreditch’in karlara bürünmüş hali ve Flaine’in acımasız şehirciliğinin kübist bir karşısürümü. Chur, İsviçre merkezli Domenig Architekten tarafından tasarlanan Rocksresort binalarının işlevsel güzelliği ve sadeliği, Laax’ın 2010 yılında Wallpaper Tasarım Ödülleri-En İyi Yeni Kayak Merkezi ödülünü kazanmasında etkili olmuştu.
İddialı kalkınma programından sorumlu, kayak merkezinin yönetim kurulu başkanı Reto Gurtner ile Laax sürekli olarak ilerlemeye devam ediyor. Dört adet kar parkı Avrupa’nın en büyük half pipe rampasına sahip ve dağ ağına iki yeni teleferik de eklendi –Porsche Tasarım Stüdyosu tarafından tasarlanan, seyahat yönüne göre 45 derece açıyla otomatik dönebilen güneş enerjisi ile ısıtılan koltuklara sahip olan Treis Palas-Crap Masegn ve Plaun Lavadinas-Fuorcla Sura. Riders Palace ise Laax’ın Ibiza Rocks otel konseptine cevabı: saygın, basit, iyi tasarlanmış ve parti ve kayak yapmak isteyen gençler için uygun fiyatlı konaklama sunuyor. Laax’ın hipster köyünün birkaç adım uzaklığında ise Bottighofen’in Beat Oberhänsli Architektur’u ve Zürih’in Kalfopoulos Architekten’i tarafından tasarlanan Peaks Place apartman kompleksi yer alıyor. 2016 yazında yapımının son aşaması tamamlanan Peaks Place, Aspen ya da Verbier’de bulmayı umacağınız türden bir çeşit soğukkanlılıkla düşünülmüş birinci sınıf kat mülkiyeti sistemine sahip.
Son birkaç yıldır, Laax’ın amaçları enerjide kendi kendine yetebilirlik görüşü ile yeşil girişimine doğru genişledi. Rocksresort’un mülkleri fosil yakıtsız, son teknolojik gelişme ile ısıtılan, odun yanma sistemine sahip. Piste Groomer (kayak pistlerini düzeltmekte kullanılan geniş paletli büyük traktör) hibrid motora sahip, elektrikli araba kullananlar ise şarj istasyonlarını köyün her yerinde bulabilirler. Güneş panelleri ve asansör motorları tarafından üretilen fazla sıcaklık ile de köyün restoranları ısıtılmaktadır. 500’den fazla Laax mülküne enerji verecek güçte olan komşu rüzgar santralinin planları ise hazırlanıyor. Asansör bileti işlevi de gören oda anahtarı da bu inovasyonlar arasında. Bu, kayak kartı için sıraya girmeyeceğiniz anlamına geliyor, çünkü kartın içindeki radyo vericisi turnike kapısını otomatik olarak açıyor ve hesabınız buna göre ücretlendiriliyor. Eğer hava güzelse asansör sabah kayağı için 7.30’da açılıyor.
Laax müşterilerini gülümsetiyor ve ödüller kazanıyor- Dünya Kayak Ödüllerinde prestijli bir yeri olan İsviçre’nin En İyi Kayak Merkezi ödülünü dört kez art arda aldı.- Çünkü Laax çok güzel bir şekilde çalışıyor, kış sporlarının elit bir aktivite olarak görülmesinin karşısında duruyor ve merkezindeki modern kaya blokları Ex-Machina filminin yakışıklıları gibi. Ve son olarak Gurtner, “ıslak ve karanlık olduğunda, Rocksresort’un 40 milyon yıllık taşları elmas gibi parıldıyor” diyor.