Pamplona’da geçen iki gün boyunca delegeler, aralarında Glasgow’da kurulan After Digital ajansının genel müdürü David Johnstone’un da bulunduğu, altı ülkeden çeşitli konuşmacıların ve panelistlerin konuşmalarını dinledi.
Geride kalan sekiz yıl boyunca, bu uluslararası toplantı, güçlü uluslararası iş bağlantılarının gelişimini ve bilgi paylaşımını destekleyerek sektörün ufuktaki konulara sıkı bir biçimde odaklanmasını sağladı. Navarre Kırsal Turizm Federasyonu’nun başkanı Maria Angeles Ezquer, bazı noktalara dikkat çekti: “Uzun vadeli sürdürülebilirlik doğal ve diğer kaynakları (insan, finansal, vb.) paylaşmaktan ve zenginliği bölüşmekten geçiyor. Bu da eğitimi ve haberleşmeyi de dahil etmek üzere eko-turizmin ötesine geçiyor.”
Seyahatlerin her zaman olduğundan daha uygun fiyatlı ve erişilebilir olmasıyla birlikte kırsal turizm markaları, büyük şehirlerle rekabet etme ve oldukça gürültülü bir pazarda sesini duyurabilme mücadelesiyle karşı karşıya kalmış bulunuyor. Kaynak ve insan gücü bakımından genellikle küçük olan bu işletmeler hızla gelişmek zorunda kalıyor, yeni pazarlama kanalları ve becerileri benimsiyor ve bütçelerin kendilerini daha ileriye taşıması için inovatif hamleler gerçekleştiriyor.
Ulusallaştırma, bu şirketlerin artık dünyanın diğer ucundaki insanlara ulaşabileceği anlamını taşıyor. Ancak burada yeni bir engel yatıyor – Doğu ile, onların tek bildiği Batı iken nasıl konuşmalı? Bu konu dili ve kültürü aşıyor. İşletmelerin tam anlamıyla yeni iletişim platformlarını öğrenmesini ve kendilerini bize ait ‘Batı balonu’ndan çıkarmalarını gerektiriyor. Şayet tam anlamıyla global çapta faaliyet gösterme arzusu söz konusu ise, Doğu ile Batı arasındaki teknolojik uçurumu kavramak gerekiyor.
Neden? Çünkü herhangi bir noktaya yolculuk, tüketici çantasını hazırlayıp evden ayrılmadan çok önce başlar. Ortalama bir yolculuk için aylar öncesinden araştırma ve plan yapılır; Google’ın tahminine göre bu aşamalarda 400 civarında etkileşim gerçekleşiyor. Bu da turizm markalarına, bu ‘mikro anlarda’ kullanıcılarla iletişim kurmaları için bir dizi fırsat sunuyor; insanları bir seyahat için arama yolculuğunda, araştırmadan planlamaya, rezervasyondan deneyimlemeye, tipik aşamaları takip ederek ilerlemeye teşvik ediyor. Bu durum, çevrimiçi düzlemde insanların ilgisini çekmenizi sağlayan yöntemlerin ve web sitenizin optimize edilmiş ve kullanıcı dostu olacak şekilde hazırlanmış olmasını sağlayan, birleştirilmiş bir dijital stratejiye sahip olmanın önem taşıdığı anlamına geliyor.
Ancak kullanıcı dostu olmak, basit bir arayüz sunmanın ötesine geçiyor; ilgili diğer bilgileri, çevrimiçi düzlemde içeriğinizin tasarımı ve sunumu aracılığıyla sunarken, kullanıcılarınızın ihtiyaçlarına yönelik fikir sahibi olmanız ve bunları sağlayabilme becerisine sahip olmanız anlamına geliyor. Bu da araştırma ve kullanıcı deneyimi tasarımı gerektiriyor. Her bir açılış sayfasının ziyaretçilerine yolculukları sırasında destek sağlayarak, onları nihai hedeflerine, mümkün olan en sezgisel yol ile ulaşmaları yönünde teşvik etmesi gerekiyor.
Giderek daha rekabetçi hal alan bir ortamda, kırsal turizm markaları kendi alanlarının ve insanlarının bir numaralı servetleri olduğunu fark ediyor. Bu iki tarafın iletişimi, dolayısıyla, sektörün varlığı ve refahı için en üst düzeyde önem taşıyor. Peki, destinasyonlara daha fazla ziyaretçi çekme isteğiyle bu alanları koruma ihtiyacı arasındaki dengeyi nasıl sağlarız= Sorumluluk sahibi turizmi teşvik etmeye odaklanmamız gerekiyor. Tam da bu noktada devreye yerli insanlarla çalışmak ve destinasyon pazarlama organizasyonları giriyor. Güçlü ortaklıklar ve ağlardan oluşan ağlar geliştirmek. Ve teknoloji bu bağlantıları kurarak uzak mesafeli ilişkilerin gelişmesini ve destekleyici kaynakların sağlanmasını mümkün kılabilir. Teknoloji ayrıca, turistleri bilgilendiren eğitim kaynaklarının geliştirilmesi ve paylaşılan bir sorumluluk duygusunun ortaya çıkarılması için uygulanabilir.
Turizm, kırsal alanlardaki gelişme söz konusu olduğunda, diğer pek çok faydanın yanı sıra, iş olanakları yaratırken ekonomik etkinliği hem sürdürüp hem de geliştirerek harikalar yaratabiliyor. Ancak bu faydalar, ancak yerel nüfus ile de etkileşime geçen akıllı, sürdürülebilir turizmden söz etmeyi sürdürmemiz halinde elde edilebilir. Teknoloji bizlere, ziyaret ettikleri yerlerin mirası ve kültürü ile aktif olarak ilgilenen, bu yerleri deneyimlemek isteyen yeni ve sorumluluk sahibi turistlerin ilgisini çekme olanağı sunuyor.
Şartlara uyum sağlamak bir gereklilik. Dikkate alınması gereken ilk adım ihtiyaç duyabileceğimiz çıktı, ardından da teknolojinin dayattığının aksine ihtiyaçlarımıza en uygun teknolojiyi temin etmektir. İstediğimiz çıktıyı belirlememizin ardından, üzerinde fizibiliteyi test edebileceğimiz ürünü tasarlama aşamasına geçebilir ve ardından çözümü üreterek teknolojiyi uygulayabiliriz.