Sosyal medya faktörünü çok iyi anlamış olmanın ve bu faktör göz önüne alınarak uygulamalarda bulunmanın genç müşterileri işletmelere çekmede ne kadar önemli olduğu artık herkesin kesin olarak emin olduğu bir konu.
Yapılan bir araştırmaya göre, 1996’dan sonra doğan, Z kuşağı katılımcılarının % 55’i tatildeki en büyük önceliklerinin ‘sosyal medyaya nasıl yansıdığı’ olduğunu söylüyor. 1987 ve 1995 yılları arasında doğan Y kuşağı katılımcılarının da %42′ si tatil seçiminde sosyal medya faktörünü gözettiklerini belirtiyor.
Bunun aksine, 1946 ve 1965 yılları arasında doğan katılımcıların yalnızca %10’u tatillerinin sosyal medyada nasıl görüneceğini önemsiyor.
Araştırma ayrıca sosyal medyanın rezervasyonları nasıl etkilediği konusunda da veriler sunuyor.Sosyal medyanın, Z Kuşağı katılımcılarının üçte ikisi üzerinde etkisinin olduğu saptanırken, bu etki 1946-1965 yılları arasında doğan katılımcılara gelindiğinde oldukça düşüyor. %10’u sosyal medyayı tatilleri için etkili bulurken, geri kalan % 90’ı tatil kararı vermede sosyal medyanın çok az etkisi olduğunu söylüyor.
Instagram ve Facebook, Y ve Z kuşağının en güçlü kanalları. Yapılan araştırma da bunu kanıtlar nitelikte. Y ve Z kuşağı tatil kararı verirken bile bu platformlarda tatillerinin nasıl yansıyacağını düşünüyorlar.
Ayrıca, 1987 ve 1995 yılları arasında doğan Y kuşağı katılımcılarının yarısından fazlası herhangi bir dijital cihaz bulunmayan bir tatil fikrine olumlu bakarken, 1996’dan sonra doğan, Z kuşağı katılımcılarının % 60’ı tatil sırasında sosyal medyadan kopuşun tatil için daha hesaplı olabileceğine inandıklarını söyledi.