ÜşengeçŞef Lifestyle blogu yazarı Dilek Yeğinsü Uzakrota.com adına Alaçatı’da hizmet veren Alura Butik Otel’in sahibesi İpek Kalaycıoğlu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdi.
Merhaba, bugün Alaçatı’da en sevdiğim butik otellerden bir tanesi olan Alura Butik Otel’deyiz ve otelimizin sahibesi sevgili İpek Hanım’la güzel bir söyleşi gerçekleştireceğiz. İpek Hanım merhaba
Merhabalar, hoş geldiniz sizi özlemiştik, çok mutlu olduk tekrar gelmenize,
Burası bizim için bir cennet ve her sene buraya gelmeden yapamıyoruz.
Ne mutlu bize
Valla harikasınız, kendi gustonuzu yansıttığınız, cennet gibi bir oteliniz var gerçekten, normalde benim butik otellerle, böyle her seferinde memnun kaldığım hatıralarım çok yoktur, çünkü hep bir temizlik, hep bir kalite ararım, hani evindeki konforu arayan insanlar var ya, sanırım onlardan birisiyim, işte burası tam anlamıyla gerçekten beklentimi karşılayan, her bir köşesi çok özenle yapılmış, tam instagramlık fotoğraflar çekebileceğiniz, çok güzel bir otel. Birazcık bize bu sezondan bahseder misiniz? 2016’da Turizm’den neler bekliyorsunuz Alaçatı olarak?
Genel olarak malum turizm sektöründe, bu sene turizmciler oldukça tedirgin ve korkuyor. Olaylardan dolayı beklentiler çok yüksek değil, bir çok beldeyi de fazlasıyla etkiledi, fakat Alaçatı’da şu anda sezonumuz çok güzel başladı. Nisan itibariyle Türk turistler her zaman için Alaçatı’yı tercih ediyorlar. Yabancı turistlerde iptaller olsa da, hala Avrupa’dan gelen misafirlerimiz var. Gelen tüm misafirlerimiz Alaçatı’yı çok seviyorlar. Gerek restoran tercihleri olsun, gerek butik otellerin çok keyifli olması, sokakların çok canlı ve hareketli olması onları cezbediyor. Dolayısı ile bu sene Alaçatı için beklentilerimiz yine her sezon olduğu gibi iyi ve bu konuda da çok mutluyuz.
Harika! Biz aslında sezon başlamadan öncesinden itibaren, Bodrum olsun, Antalya olsun, pek çok şehirde pek çok lokasyonda farklı farklı otellere gittik ve gerçekten de şu ana kadar gördüğüm en büyük yoğunluk Alaçatı’da. İnşallah hepsinde böyle bereketli ve güzel bir sezon olsun. Sizin ağırlıkla misafirleriniz hangi ülkelerden?
Genel olarak misafir ağırlığı Çeşme-Alaçatı için her zaman İstanbul, ama yurtdışı için genelde Avrupa… İngiltere, Almanya, İtalya, Belçika ve bu ülkelerden düzenli gelen misafirlerimiz var. Bu da çok keyifli oluyor, her sene burayı tercih ediyorlar. Bu da Alaçatı’nın gerçekten keyifli bir destinasyon olduğunun, dünyanın dört bir tarafından gelenler için bir gösterge aslında.
Peki Alaçatı’daki butik otel sayısından inanılmaz artış hakkında ne düşünüyorsunuz?
Gerçekten 4-5 sene evvel , ben Alura’yı açtığımda 150 otel vardı, şimdi yaklaşık 500 tane otel oldu. İnanılmaz bir artış var. Ama bu sayının ben zamanla düşeceğine inanıyorum. Çünkü iyi işletilen ve gerçekten özenli bir şekilde düzgün işletmeler hayatta kalıyor. Fakat diğerleri çok çabuk el değiştiriyorlar ve bir şekilde ya satılıyorlar, ya idareleri değiştiriyorlar. Onların zamanla elimine olacağını düşünüyorum. Çünkü kaliteyi gerçekten belli bir standartta tutmak gerekiyor. Bu çok önemli, Alaçatı ismini koruyabilmek, güzel bilinirliğini devam ettirmek açısından.
Alaçatı’daki değişimler hakkında ne düşünüyorsunuz? Önceden Alaçatı çarşısının popüler olduğu bir dönem vardı, şimdi daha çok Hacımemiş’e doğru kaydı, herhalde artık Alaçatı yetmiyor ve gittikçe genişliyor.
Doğru! Aynı şekilde, eskiden Kemalpaşa Caddesi çok popülerdi, son bir kaç senedir Hacımemiş tarafında çok keyifli mekanlar açıldı, fakat şimdi orası da çok fazla rağbet gördüğü için Hacımemiş’ten yukarı doğru yeni mekanlar açılmaya başladı.
Yani yakında yetmeyecek diyorsunuz. Artık öyle köy kahveleri falan kalmadı.
Kalmadı, malesef buna üzülüyoruz esasında. Biz çok eski Alaçatı’lıyız ve o mekanlar, köy kahveleri hep kapandı. Onların yerine farklı cafeler, daha çok İstanbullular’a hitap eden mekanlar açıldı.
İşte o tarihi dokuyu da korumakla birlikte, aralara serpiştirseler diye en azından insan düşünüyor.
Aslında buranın belli başlı eski yerlerinin korunması, burası için çok daha iyi olur. Karakterini kaybetmemiş olur ama malesef o konuda bir şey yapamıyoruz , değişiyor ve gelişiyor. İyi anlamda da gelişiyor, çok keyifli mekanlar açılıyor. Bu sene yine çok güzel yeni açılan mekanlarımız var. Ama bir taraftan da keşke eski o Alaçatılılar’ın rağbet ettiği yerleri koruyabilsek.
İlk olarak Alura Butik Otel’i açmaya nasıl karar verdiniz? Kaç sene oldu?
Tam 6 sene oldu. Ben uzun süreler Kanada’da yaşadım. Çok yoğun bir iş hayatından çıktım ve Alaçatı’ya taşınmaya karar verdim. Ve iş olarak da çok istediğim keyif alacağımı düşündüğüm bir işti. Biraz da babamın vesilesiyle geldim. Çünkü Babam 11 senedir Alaçatı’da yaşıyor. Alura’nın olduğu yer, aslında babamın bağıydı. Burada çok güzel şaraplar yapılıyordu. Ondan sonra bağı ele geçirip bu oteli sıfırdan yaptık. Çok emeğim var. Çok keyifle yaptım, çok da keyifle işletiyorum. Özel bir yer olmasına çok özen gösteriyorum. Her sene yenilikler ve eklemeler yapıyoruz. 8 odamız var. 2 katlı bir taş bina. Ön tarafta güzel bir bahçe ve havuzumuz var.
Kahvaltımıza yine çok özen gösteriyoruz. Sunumuna, kullandığımız malzemelerin doğallığına, tazeliğine ve kalitesine… Badem ağacımızın altında veriyoruz kahvaltımızı. Onun dışında yine misafirlerimize farklı servisler bizim için çok önemli. Bahsettiğim gibi sadece otelde kalmak dışında da, yöreyi öğrenmeleri , özellikle yabancı turistlerin bizi tanımaları için özel aktiviteler de düzenliyoruz. Sadece burada verdiğimiz yemek kursları değil, onun dışında da Urla’ya götürüyoruz, Urla şaraphanelerinde şarap yapılan yerleri gösteriyoruz, tadım yaptırıyoruz. Yine buralarda çevre köylerde gezdirip, lokal ev ve mekanlarda oranın yemeklerini tattırıyoruz. Bu şekilde sadece bir otelde konaklama değil, gerçekten buranın kültürünü yapısını anlamaları için de elimizden geleni yapıyoruz.
Harika çok güzel. Son olarak 2017’den Alura olarak beklentileriniz nelerdir?
Alaçatı güzel gelişiyor, güzel bir ilgi var, çok da sahip çıkıyoruz, burada yaşayan, Alaçatı’ya değer veren ve iyi şekilde gelişmesini isteyen otelciler olarak, bir çok organizasyon yapıyoruz. Nasıl festivaller düzenleyebiliriz, gürültünün artmasına nasıl engel olabiliriz, bu konularda sürekli belediye başkanı ile de görüşerek çalışmalar yapıyoruz. Bu yüzden ben gelişimin pozitif olduğuna ve böyle de devam edeceğine inanıyorum. Çünkü bilinçli ve sahip çıkarak bir gelişme içindeyiz. 2017’de de yine daha güzel festivaller, aktiviteler düzenleneceğinden ve Alaçatı’nın iyi bir şekilde gelişeceğinden hiç şüphem yok.
Çok teşekür ediyorum bu güzel sohbet için size. İpek Hanım’la Alaçatı Alura Butik Otel’de yaptığımız sohbetin sonuna geldik. Herkese sevgiler.