Yaz tatilinin gelmesiyle kendime güzel bir rota çıkararak Türkiye’nin çeşitli yerlerini gezmek istedim. Bu plan için öncelikle maddi durumumu sonra da, maddi durumumum el vereceği kadar gezilecek yer listesi çıkarmam gerekiyordu. Bunun dışında bir diğer sorunum da şuydu ki; gitmek istediğim yerlere nasıl gidecektim? Yani, uçak mı yoksa otobüs mü benim için daha iyi ve hesaplı olacaktı bunu da hesaplarıma dahil etmem önemliydi.
Öncelikle en çok gitmek istediğim yer olan Çanakkale için araştırmalarıma başladım. İstanbul’da yaşadığım için hem çok uzak değildi hem de manevi anlamda beni oldukça doyuracaktı. İnternet’e “Çanakkale” yazınca ve birkaç sonuç aşağılara inince Anadolujet’in sayfası dikkatimi çekti. Sayfaya girdiğimde resmen Çanakkale ile ilgili bulmak istediğim her sonucu bulabildim. Şehrin tarihçesi, gidildiğinde yapılması gerekenler, neler yiyebileceğim, festivaller ve konaklama ile ilgili çok fazla detay vardı. Bu beni mutlu etti, çünkü tek tek aramam gereken her bilgi bu sitede tümüyle karşımdaydı. Notlarımı aldım. Gidebileceğim tarihleri belirledim ve artık bilet bakmaya başladım.
Yeri gelmişken söylemeliyim ki, “Uçak biletlerini çok önceden alman gerekir, yoksa çok pahalı fiyatlar sunarlar.” Diyenler olmuştu. Açıkçası hiçte öyle olmadı. Deneyimlerime dayanarak söylüyorum ki, Anadolujet’te üst üste birkaç gün aynı yere aynı detaylarda bilet arayışına girdim. Hepsinde sonuç aynıydı. Diğer markaların birkaç lira oynadığı gözümden kaçmasa da ben Anadolujet ile uçmaya çoktan karar vermiştim zaten. Bu nedenle de ben hiç sıkıntı yaşamadım. Ayrıca, otobüs fiyatlarının uçak fiyatlarından bir tık fazla olduğunu gördüğümde de çok şaşırdım ve uzun saatler yolda geçirmenin verdiği zaman kaybını düşünerek hemen uçak bileti almak istedim. Aklınızda olsun, güncel kampanyaları bol olan ve inanılmaz uygun fiyatlar sunan bir şirket “Anadolujet”. Kısacası değerlendirmeniz gerektiğini samimiyetimle söyleyebilirim.
Yolculuk öncesinde, yolculuk esnasında ve yolculuğumun bitişinde çok iyi bir hizmet aldım. Pişman olabileceğim hiçbir şey olmadı. Çanakkale’ye geldiğimde ise listeme yazdığım her detayı adım adım gerçekleştirmenin mutluluğu içindeydim. Abartısız söylüyorum ki, gezilecek çok fazla yeri vardı ve bu yerleri hiç sıkılmadan gezebiliyorsunuz. Çanakkale’ye özgü yemekler, organik meyve suları, meyveler, reçeller, kahvaltılıklar ve daha pek çok şeyi deneme fırsatı bulabildim. Eğer giderseniz “Troy Anıtı” ve “Çanakkale Şehitliği” mekanlarını görmeden dönmeyin. Manevi hissiyatınızın kabaracağından ve oradan çok mutlu ayrılacağınızdan eminim!