Heyecanlısınız. Neden olmasın? Tatile gidiyorsunuz! Peki, bütün detayları düşündünüz mü? Çoğumuz düşünmeyiz; bu yüzden, gecikmenize ya da para harcamanıza, yani seyahatinize berbat bir biçimde başlamanıza sebep olabilecek şeylerin listesine bir bakalım. Havalimanına doğru yol almadan önce ne yapmamanız gerektiğinden haberdar olun.
Bu 5 yolu sıralayalım:
- Havalimanına Kendi Aracınızla Gitmek
Havalimanlarındaki park ücretlerinin ne kadar olduğundan haberdar mısınız? Los Angeles Uluslararası Havalimanı’nda, uzak otoparklar günlük 12$’a mal olurken, terminale yakın otoparkların günlük ücreti 30$’ı buluyor. Basit bir matematik hesabı yapalım ve on günlük bir seyahate çıktığınızı varsayalım. 300$ ödemek; Uber ya da Lyft servisini kullanmaktan ya da bir taksi ya da servis kullanmaktan daha iyi bir seçenek mi? Ayrıca, arkadaşları ve akrabaları da unutmayalım (Bu defa sen beni havalimanına götür, ben de başka bir zaman seni götürürüm).
- Havalimanına Bir Saat Erken Varmak
Normal şartlarda, havalimanına kalkış saatinden bir saat önce varmak gayet iyidir, ama son zamanlarda hiç uçağa bindiniz mi? Şimdilerde ve yaz mevsimi boyunca, bütün havayolu şirketleri uzun sıralar konusunda acil uyarılar yapıyor ve yolculara, havalimanına iki, hatta üç saat önceden ulaşmaları önerisinde bulunuyor. Benim tavsiyem: TAV Passport’a ya da Prime Class’a katılın.
- Bu şarap şişesi, şu reçel kavanozu
Hepimiz sıvı maddelere yönelik kuralı unutuyoruz. Evet, yanınızda sıvı maddeler taşıyabilirsiniz; ancak, bunların, kapasitesi 100 mL’yi geçmeyen ambalajlarda olması gerekiyor. Fakat, iş bir şişe su gibi ucuz malzemelere gelince, bu kuralı unutuyoruz ve kimse bir şişe suyu atmayı (çok da) umursamaz. Şimdi, size hediye edilen 50$ değerindeki bir şişe Cointreau Noir’ı atsaydınız ne hissedeceğinizi hayal edin. Ya da çok daha pahalı bir şarabı. Ya da ev yapımı reçeli veya marmelatı. Bu ve benzeri eşyalar, kontrol edilmiş çantalara yerleştirilmeli, ancak şişeler kırılabildiği için ben, bu gibi şeyleri vardığınızda satın alın derim ve reçeli her zaman kargolayabilirsiniz.
- Şarjı biten cihazlar
Telefonlar kapanır. Tabletler çöker. Dizüstü bilgisayarlar kendilerini kaybeder. Elbette şarjdan söz ediyorum: Eğer havalimanına, bütün elektronik cihazlarınızı şarj etmiş olarak ve elinizde şarj aleti bulunduracak şekilde gitmezseniz, 35,000 feet irtifada sevdiğiniz dizinin bölümlerini art arda izleme şansınız olmayacak. ‘Elinizde’ derken; cebinizde, çantada ya da yanınıza aldığınız bagajınızda taşımaktan söz ediyorum. Son bir nokta daha: Telefonunuzdaki uçuş kartına güvenmeyin; işinizi sağlama almak için havalimanındaki kiosktan basılı bir kopya edinin ya da evinizde bir çıktısını alın.
- Yanınızda Taşıdığınız ‘Obez’ Çantalar
Daha çok sayıda havayolu şirketi, yolcuların yanlarında taşıdıkları bagajların boyutları, hatta ağırlıkları konusunda sınırlamalara gidiyor ve koltuk üstü boşluklar bir lüks haline geldiği için, bu sınırlamaları aşanları aktif bir biçimde gözetliyor. Örneğin; Pegasus, AtlasGlobal ve THY gibi şirketler yanınıza alabileceğiniz bagaj ağırlığını 8 kilo ile sınırlıyorlar.
1 Comment
Arka koltuğunuzda hiç durmadan ağlayan ve tepinen bir çocuk! Bunu unutmuşsunuz 😀