Kesin olarak tanımlamak gerekirse Big Ben (Büyük Ben), Parlamento binasının artık bir simge haline gelmiş olan kulesinin çanına verilen isimdir (kulenin ismi değildir). Peki kimdi bu Ben?
Bazılarına göre Ben ismi, 1860’lı yıllarda çandaki bir çatlağı onarmış olan Benjamin Hall’den gelir. Bu güzel bir yakıştırma olsa bile doğruluk payı yoktur: Times gazetesi Big Ben ismini 1856 yılından beri kullanmaktadır. Bu kronolojik uyuşmazlık yüzünden ismin başka birine ait olduğunu anlıyoruz.
Daha inanılır bir teori, çanın isminin ünlü bir boksör olan Covent Garden’lı “Big Ben Caunt”tan geldiği yönündedir. Big Ben Count boks kariyerinden sonraki yıllarda şu an The Salisbury olarak bilinen St. Martin Yolu’nda meyhanecilik yapmıştır. Boks kariyeri oldukça parlak olan Ben, 1841-45 yılları arasında İngiliz Ağırsiklet Boks Şampiyonuydu ve hatta bir dövüşünü 101 raunt sonunda kazanmıştı. Cesareti ve insanüstü dayanıklılığıyla nam salmış olan Ben’in kafası küçüktü ve dövüş stili gücünün aksine yavaştı. Big Ben 1857 yılına kadar boksa devam etti ve Londra’da oldukça ünlü biri haline geldi. Bir meyhaneci olarak işlettiği Coach & Horses isimli mekanın duvarında büyük boy portresi asılıydı ve Covent Garden’ın alkol müdavimleri için ona mekanda eşlik etmek büyük bir keyifti. Zengin bir adam olmasına rağmen Big Ben’in yaşamı acılarla doluydu, meyhanesi yangında yerle bir olduğunda iki çocuğu oradan sağ çıkamamıştı.
Ben Count 1861 yılında St. Martin’de hayata veda etti fakat hiçbir meydan okumayı geri çevirmeyen cesur bir dövüşçü olarak namını bıraktı, ve muhtemelen dünyanın ünlü çanına ismini verdi.
Kaynak: http://www.coventgarden.uk.com