Booking.com’un verilerine göre, gezginlerin neredeyse yarısı, bir tatilin ilk 24 saatinin gidişatı belirlediğini söylerken, her üç gezginden biri, bu aralığın tatilin iyi yada kötü geçeceğini belirleyebileceğini söylüyor.
Otel rezervasyon devinin global araştırması ayrıca, modern gezginlerin, tatillerine başladıklarında “yeni” önceliklerinin bulunduğunu gösteriyor. Gezginlerin %54’ü mükemmel bir kare yakalamanın kritik olduğunu, %56’sı e-postaları kontrol etmek için çevrimiçi olmanın önem taşıdığını söylerken, %40’lık bir kesim, WiFi’a bağlanmamanın büyük bir sorun olduğunu belirtti.
Daha geleneksel uğraşlar da kilit önem taşıyor. Gezginlerin %63’ü tatil yapacakları yere vardıklarında çantalarını boşaltmak isterken, %60’ı konaklama tesisini keşfe çıkma hevesini taşıdıklarını söyledi. %53’lük bir kesim ise bir sonraki günün etkinliklerine odaklanacaklarını belirtti.
Tatilcilerin neredeyse üçte biri, işlerin ilk 24 saatte ters gideceği konusunda endişelendiklerini belirtirken bu kitlenin %39’u çantalarını kaybetmek, %35’i yemek yiyebilecekleri güzel bir lokanta bulamamak ve %34’ü ise hasta olmak konularında endişe taşıdıklarını belirtti. Yaklaşık %40’lık bir kesim ise WiFi erişimine sahip olmama ihtimali konusunda endişelendiklerini söyledi.
Güçlü WiFi sinyali; rahat bir yatağın (%44), harika bir manzaranın (%39), doyurucu bir kahvaltının (%35) ve geniş bir odanın (%33) ardından, %32’lik bir oran ile en önemli beklenti olarak belirlendi.
Booking.com’un pazarlama direktörü Pepijn Rijvers, araştırma ile ilgili açıklamalarda bulundu: “Tatiller; yeni yerlere gidebildiğimiz, yeni deneyimlere atıldığımız ve günlük yaşamın rutinine ara verdiğimiz zamanlar olma özelliğini taşıyor. Beklentiler genellikle yüksek oluyor ve görecek ve yapacak bunca çok şey varken, ilk 24 saat büyük önem taşıyor.”
