Özellikle vizelerin kalkması, Türk Hava Yolları ve Malezya Hava Yolları’ndan direkt uçuşla ulaşım sağlayabilmemiz sayesinde Türkiye’de son yıllarda en fazla tercih edilen ülkelerden biri olan Malezya’nın, Türkiye Turizm Ofisi müdürü ve Uzakrota Travel Summit konuşmacılarından olan Çağrı Sağlık’la Malezya’da Turizm üzerine eğlenceli bir sohbet gerçekleştirdik.
Okurlarımız için Kısaca Kendinizi Özetler misiniz?
1974 Ankara doğumluyum. Evli ve 1 çocuk babasıyım. Ankara Gazi Anadolu Lisesi, ODTÜ Biyoloji, Başkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültelerinde okudum. Anadil seviyesinde İngilizce, orta seviye Almanca ve kısmen Malayca biliyorum. Turizm sektörüne Ankara Bilkent Otel’de resepsiyonist olarak başladım. Ardından Ankara Altur seyahat acentesinde yurtdışı turlar sorumlusu ve Güzeloğlu Turizm’de Yurtdışı turlar sorumlusu olarak çalıştıktan sonra Ankara’da Babür Turizm’e %50 ortak oldum. Bu süreçte devletin uluslararası organizasyonlarından bazılarını tertipledim. 2001 yılında, açılmakta olan Malezya Turizm Bakanlığı tanıtma kuruluna Pazarlama Müdürü olarak atandım. 2002-2009 yılları arasında bu görevi ifşa ettim. Ofisin kapanması sonrasında İstanbul Plan turda Yönetici Müdür olarak görev aldım. Daha sonra kendi adıma İstanbul’da bir cafe işlettim. 2012 yılında Malezya Turizm Bakanlığının tanıtma ofisinin tekrar açılması sonrasında bu göreve tekrar atandım. Turizm sektöründe geçen 18 yıl içerisinde havayolu taşımacılığı hariç, sektörün her kısmında bir fiil bulundum.
Malezya Turizm Ofisi Olarak Seyahat Acentalarına ve Malezya’yı Ziyaret Etmek İsteyen Türk Turiste Ne Tür Destekleriniz Oluyor?
Arka planda bulunan bir devlet ofisi olarak, Malezya’yı ziyaret etmek isteyen Türk turiste en büyük desteğimiz, her türlü bilgiye kolay erişimini sağlamak ile oluyor. Bu bağlamda şimdiye kadar, 54 ayrı başlıktan oluşan Malezya broşürlerinin 8 adedi Türkçe’ye çevrildi. Malezya turizm Bakanlığının web sitesi, Türkçe’ye çevrildi ve Türkiye’den çıkan IP numaralarına direk olarak Türkçe açılış yapıyor. Gerek fuarlar gerekse AVM’lerde gerçekleştirdiğimiz aktiviteler ile de bilgi desteğini Türk turiste iletebiliyoruz. Bunun haricinde Türk medyasından, görsel ve basılı medya temsilcilerini zaman zaman Malezya’ya götürüp gezdirerek, burada yapılan yayınlar aracılığıyla da bilgi dağıtımına destek veriyoruz.
Acenteler ile ise çalışmamız çok daha farklı boyutlarda. Acentelerin üst düzey temsilcilerini Malezya’ya götürüyoruz. Müşteri gruplarına göre Malezya’nın farklı noktalarını gezdiriyoruz. Orada otel ve acente bağlantılarını yapmalarını sağlıyoruz. Türkiye’den Malezya’ya uçan havayolları ile daha sıkı ilişkiler içine girmelerine destek veriyoruz. Program hazırlamalarına destek veriyoruz. Daha sonra ise bu programlarının reklam edilmesi aşamasında da destekler sunuyoruz. Tabii ki tüm bu işlemler, acentelerin samimiyet ve çalışmaları ile doğru orantılı işliyor.
Malezya Son Yıllarda Türkiye’den Ciddi Bir Sayıda Turist Almaya Başladı, Bunu Neye Bağlıyorsunuz?
Malezya, Türkiye’nin ardından, dünyanın en çok turist çeken ilk 10 ülkesinden birisi. Zaman zaman 8. Zaman zaman 9. Oluyor ancak hep ilk 10 içerisinde. Türkiye’de 1985 yılından itibaren başlayan profesyonel yurtdışı gezi organizasyonları ağırlıklı olarak yakın ülkelere gitmek üzerine odaklıydı. Ancak hem gezme kültürünün gelişmesi, hem internet gibi iletişim araçlarının yaygınlaşması ve ekonomik gelişmeler ile artık Türk turistlerin daha uzak rotaları da tercih ettiği bir gerçektir.
Biz 2002 yılında ilk defa tanıtma ofisini açtığımızda Malezya’nın yeri bilinmiyordu. Bilinen 3 şey vardı. Malezya’nın başkenti Kula Lumpur’dur. Malezya’da dünyanın en uzun ikiz kuleleri vardır. Malezya IMF’yi reddeden Müslüman ülkedir.
Ancak bizim açılmamız ve yaptığımız tanıtım çalışmaları neticesinde artık Türk seyahat acentelerinde 70 ayrı tur programı bulunmakta. Bizim bu çalışmalarımız sonucu, giden turist sayısının artması ile, havayolları daha rahat bir şekilde planlama yaparak, bu rotadaki uçuşlarını arttırdılar ve Türk Havayolları örneğinde olduğu gibi yeni rota açarak kısa sürede günlük uçuşa geldiler. Tabii bu gelişmeler uçak biletlerini nispeten ucuzlattı ve bu da daha fazla turist çekme potansiyeli oluşturdu. Tüm bunlar zincirleme bir hareketin parçalarıdır. İlk elektronu harekete geçirmeniz tüm elektronların zaman içinde hareketlenmesini sağlar. Biz de ilk elektronu harekete geçirdik. Pazar ve arz sunucuları bu hareketi takip etti. Böylece senede 5000 kişilik turist sayısı, enflasyon ver TL’nin değer kaybına rağmen artık 17,000 kişi oldu.
Türk Turist Malezya’da En Çok Hangi Bölgeleri Tercih Etmeye Başladı? Neden?
İlk nokta elbette ki Kuala Lumpur’du. Kısa süre içinde buna Langkawi ve Penang eklendi. Bizim programlamamız dahilinde daha sonra Borneo adası üzerindeki Kuching ve Kota Kinabalu eklendi. Bunu sırasıyla Redang, Johor Bahru, Malacca ve Tioman izledi. Bu bölgelerin her biri çok farklı turist kitlesine hitap ediyor. Borneo kısmı daha çok doğa turizmine, adalar 3S olarak adlandırılan Deniz-Kum-Güneş turistine, Malacca tarih meraklılarına, Johor Bahru aile turlarına ve Kuala Lumpur herkese hitap ediyor. Ancak çok önceden bugüne, dalış turizmi Sipadan, Mabul ve Kapalai bölgelerine artarak devam etmektedir.
Peki Türk Turiste Önereceğiniz Bölgeler Var mı?
Malezya ile ilgili tüm dünyada geçerli olan bir deyiş vardır. Malezya’yı bilmek, Malezya’yı sevmek demektir. Malezya’ya bir kere giderseniz, ikinci gidişinizi garanti etmiş olursunuz. O yüzden Malezya’yı doyurucu bir şekilde, iyi hazırlanmış ve planlanmış bir program ile, yedire yedire gezmelerini tavsiye ederim. Her yer her kesim için aynı tadı vermeyebilir. Çok profesyonel bir şekilde turizm yapılan Malezya’yı illa yüksek paralar vererek gezmek durumunda da değiller. 1000’den fazla adası olan Malezya’da sadece Langkawi’ye gitmek zorunda değiller. Ülkemizde yaygın olan bir çıkışta 2-3 ülke görme alışkınlığından kurtulmaları için Malezya iyi bir başlangıç olacaktır. Ama yine de o bölgeye giderek 2-3 ülke görmek istiyorlar ise Singapur ve Tayland ile Malezya’yı rahatlıkla birleştirebilirler.
Eskiden Türk Turist Çocuğumuz Var Büyüyünce Seyahat Ederiz Diyordu Fakat Şimdilerde Çocuklarını da Yanlarına Alarak Seyahat Ediyorlar. Çocuklu Aileler İçin Önerileriniz Var mı?
Aile turizmi için Malezya gerçek anlamda bir cennet. Her şeyden önce Turizm Bakanlığı’nın tanıtım politikası ağırlıklı olarak aile turizmi üzerine kurulu. Dolayısıyla tüm ülke çapında konaklamadan ulaşıma her şey bu bağlamda kurgulanıyor. Mesela Asya içerisinde Legoland bir tek Malezya’da var. Yine Japonya haricinde Hello Kitty sadece Malezya’da. Hatta bu ikisi aynı yerde ve Johor Bahru’da. Johor Bahru ise Singapur’un sınır komşusu. Singapur’da ise Universal Studios bulunmakta. Bunların hiçbiri şans eseri oluşmuş değil. Tamamı bir projenin parçaları. Çocuklara ve çocukları ile seyahat eden ebeveynlere yönelik çok sayıda turistik nokta var. Otel odalarının Türkiye ve Avrupa’da alışık olan 28-35 metrekare boyutlarından çok daha büyük olarak 45-65 metrekare arasında olduğunu da düşünürseniz, tatil için gittiğiniz yerde bir odaya tıkışmaktan çok, sanki ufak bir evde yaşıyormuş gibi olmak bile aileler için tercih sebebi olacaktır. Bu yüzden Malezya’ya gidecek olan aileler, çocuklarını da gönül rahatlığı ile beraberlerinde götürebilirler.
Önümüzdeki Yıl Malezya’da Birçok Festival Düzenlenecek, Bunlardan Mutlaka Katılın Dedikleriniz Hangileri?
Çin yeni yıl kutlamaları, Malezya bağımsızlık günü kutlaması, Alışveriş festivalleri ki yıl içerisinde 3 defa yapılır, Çiçek festivali, meraklısına yağmur ormanları müzik festivali aklıma ilk gelenler. Ancak bizzat Turizm Bakanlığının desteklediği 50’yi aşkın festivale, www.tourism.gov.my adresinden göz gezdirerek, seyahat programınızı ilginizi çeken festival tarihi ve yerine göre planlayabilirsiniz.
Son Olarak Eklemek İstedikleriniz?
Tatil yapmak, her insanın en önemli haklarından birisidir. Tatilini farklı yerler ve kültürler görerek geçirmek ise takdir edilmesi gereken bir kişisel kültür seviyesini gösterir. Tabii ki yapılan tercihlere göre tatil bütçesi değişebilir. Ancak Türk turist artık ev, araba, televizyon gibi şeyleri alırken nasıl inceleyip araştırıyorsa, turunu planlarken de aynı hassasiyeti göstermelidir. Daha fazla para verip, görmek istemediği yerlere gitmek zorunda kalmaktansa, gerektiği kadar harcayıp tüm görmek istediklerini zamanının el verdiği ölçüde görmeyi tercih etmelidir.