Metglobal Kurucusu ve CEO’su Metin Altun, Uzakrota Youtube Kanalı’nda sektör ve Metglobal ile ilgili soruları canlı olarak yanıtladı. Aşağıda videonun tamamını konuşma metnini bulabilirsiniz.
Koronavirüsün turizm endüstrisi üzerindeki etkileri neler?
Bildiğiniz gibi, COVID-19 salgını Çin’de Ocak ayının başında başladı ve medyaya yansıdı. Sonra Uzak Doğu’ya, tüm Avrupa ve Amerika’ya yayıldı. Dünya Sağlık Örgütü Mart ayı başlarında bu epideminin aslında bir pandemi olduğunu açıkladı. Bundan sonra, turizm endüstrisi derin bir yara almaya başladı ve kaosa sürüklendi.
Turizm sektörünü tüm kolları ile ele aldığımızda 5,3 trilyonluk bir sektörden bahsediyoruz. Dünyadaki işlem hacminin% 15’inden fazlasını kapsıyor. Tahminlere bakıldığında, bu işlem hacminin yarısının bu yıl gerçekleşmeyeceği tahmin ediliyor. Şu anda 350 milyon çalışanın 70 milyonu işini kaybetti ve Mart ayında, dünyada konaklama yerlerinin sadece% 25’i doluydu. Türkiye’de turizmini incelediğimizde 35 milyar dolar olan turizm gelirinin % 70’inin kaybolacağını görüyoruz.
Expedia, Booking.com sektörün en büyük oyuncularına baktığımızda, piyasa değerlerinin krizle birlikte keskin bir şekilde düştüğünü görüyoruz. Bu şirketler şimdi daha fazla borçlanıyor ve işten çıkarmaların devam edeceğini söylüyorlar.
Uçuşların Nisan ve Temmuz ayları arasında durduğu düşünüldüğünde maalesef uluslararası turizm sektörü durdu. Mart ayında bu verilere baktığımızda II. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük depresyonla karşı karşıyayız.
Metglobal olarak krize karşı ne gibi önlemler aldınız?
Metglobal olarak 1998 yılında kurulduk ve 2002 yılında çevrimiçi hizmet vermeye başladık. İlk odak noktamız yurtdışıydı. İç pazarda 2005 yılından beri tatil.com markası ile hizmet vermekteyiz. 40 farklı ülkede yaklaşık 650 çalışanımız var. Gelirimizin% 85’ini yurt dışından elde ediyoruz. Metglobal ayrıca İngiltere ve Türkiye’de lisanslı Paytrek adında bir ödeme sistemleri şirketine de sahip.
Krizin ilk etkisi tahsilat alamamaktı. Daha sonra rezervasyonlar Mart ayında durdu ve iptal talepleri başladı. 16 Mart tarihi itibariyle verdiğimiz ilk karar evden çalışmaya başlamaktı. İkincisi, yüksek maliyetleri olan yurtdışı ofislerini geçici olarak durdurduk. Farklı nedenlerle, yakın zamanda Kahire ofisimizi kapattık.
Türkiye’de 6 aydan fazla süredir bizimle çalışan kimseyi işten çıkarmadık. Bazı çalışanlarımıza ücretsiz izin verdik ve bu çalışanlardan bazıları bu izni haklı nedenlerle kabul etmedi. toplam 15 çalışanla yollarımızı ayırdık.
Tüm çalışanlarımız için devletimizin verdiği ödeneğe başvurduk. Beklentimiz, Cumhurbaşkanımızın turizm sektörü için bu dönemi en az 3 ay daha uzatmasıdır.
Bunun dışında Tatil.com markası altındaki otellere 60 milyon TL’lik ödemelerin neredeyse tamamını gerçekleştirdik. Ancak maalesef, tahsilatları ve getirileri Türkiye’deki özel bankalardan ve otellerden alamadık. Finansal değerlerimize bir grup olarak baktığımızda şimdilik borçsuz bir şirketiz.
Turizm teknolojisi markalarının geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bence turizm teknolojisi markaları daha şanslı. Çünkü biz bu işin mühendislik tarafındayız. Mevcut ve işlem hacmini artırmak için yatırım yapıyoruz. Sermaye sektörünün turizm sektörünün teknoloji tarafına girmesinin daha kolay olacağını ve teknoloji tarafının bu krizden daha hızlı çıkacağını düşünüyorum.
2020 turizm sezonunun başlama zamanına ilişkin öngörüleriniz nelerdir?
Bu krizin sağlık, güvenlik, psikolojik, sosyoekonomik ve politik olmak üzere farklı boyutları vardır. Durum biraz karmaşık olduğu için başlamak biraz zaman alacak. İlk önce yurt içi seyahatlerin başlayacağını tahmin ediyoruz. Zaman geçtikçe yakındaki bölge seyahatleri ve iş gezileri başlayacaktır. Aşı bulunsa bile, bu krizin tamamen üstesinden gelmek 2022’yi bulabilir.
Umudumuz, en iyi ihtimalle, 2021 yılına kadar aşının bulunması ve 2021’i biraz daha rahat geçirmek.
Bu yıl için stratejimiz ve planımız; Müşterilerimize, tedarikçilerimize ve çalışanlarımıza tüm taahhütlerimizi yerine getirmek, 2020’yi atlamak ve 2021’de her şeyi yerli yerine koymak.
Turizmde müşteri alışkanlıklarında ne gibi değişiklikler olacak?
Elbette, tüketicilerin bazı alışkanlıklarının değişeceğini öngörüyoruz. Günümüzde tüm sektörlerde İnternet’e geçiş var. Turizm% 80 küçülürken, küresel perakende şirketlerinin% 10-15 büyümeye devam ettiğini görüyoruz.
İkincisi, tüketici güveni açısından, doğrudan otelden satın almaya geçiş olabilir. Araştırmacılara göre, daha az çalışanı olan butik otellere ilgi olabilir, ancak kalite ve hijyen sertifikaları açısından 5 yıldızlı otellere yönelik bir eğilim olabileceği de tahmin edilmektedir.
Bu dönemde yeterince hızlı değişenler, gelecek için çalışanlar, teknolojiye yatırım yapanlar süreçten sonra yeni fırsatlarla karşılaşabilirler. Bunun üzerinde mi çalışıyorsunuz?
Metglobal olarak son 5 yıldır teknolojiye çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. Vizyonumuz turizm teknolojileri üretmek ve kullanmak, aynı zamanda bunları iş ortaklarımıza sunmaktır. Yıldız Teknik Üniversitesi Teknopark’ta 300’den fazla çalışanı olan bir Ar-Ge ekibimiz var. Sektöre katkıda bulunacak birçok ürün geliştiriyoruz.
Geriye baktığımızda, uçak havadayken parçaları değiştiriyorduk, ama bu krizde uçak şimdi yerde. Başka bir deyişle, kriz bize daha cesur kararlar alma ve şirketi yeniden yapılandırma fırsatı sunuyor. Evden çalışsak bile, şu anda ekibimizle yeni ürünler geliştiriyoruz ve bunları sektördeki oyuncuların kullanımına sunmayı planlıyoruz.
Metglobal olarak kriz sonrası çıkış planlarınız neler?
Şirket olarak sorduğumuz ilk soru, şirketi 2021 yılına kadar daha fazla borcu olmadan nasıl yapılandırabileceğimizdi. Aldığımız kararlar ve yaptığımız iyileştirmeler de bu yönde. Temmuz ayından itibaren,% 25-30 ciro elde edersek, 2019’un mali bütçesini 2021 yılında da temin etmek istiyoruz. Dediğim gibi biz bir teknoloji şirketiyiz. Daha hızlı kararlar verme ve kararlarımızı gelir modellerine çevirme becerisine sahibiz. Bu krizi yakın gelecekte bu kararlarla bir fırsata dönüştürmeyi umuyoruz.
Son olarak, sektöre bir mesajınız var mı?
Bütün insanlar şu anda zorlu bir sınavdan geçiyor. Bu krizden en çok etkilenen sektördeyiz. 22 yaşındaki Metglobal’i inşa etmek için bazı tuğlalarını kendi ellerimizle indiriyoruz. Her şeye rağmen geleceğe umutla bakmak zorundayız. Kendimizi motive etmek ve işimize odaklanmak zorundayız. Şimdi karanlıkta olsak bile ışığı göreceğiz.
Herkese sağlık dilerken bu fırsat için Uzakrota’ya teşekkür ederim.
