Yemek yemek, yediğiniz yemeklerin yapılışını öğrenmek, nasıl yendiğini görmek, farklı kültürlerin sofra adaplarıyla tanışmak hiç bu kadar önemli olmamıştı! Yerel lezzetlerden Michelin yıldızlı restoranlara, dünyaca ünlü şeflerden kasaba aşçılarına kadar uzanan yemek kültürü de son 15 yılda sandığımızdan büyük bir değişim geçirdi. Bu değişimi dünyanın en önemli seyahat ve yemek dergileri bizler için araştırmış ve yazmış. Biz; yemek yemenin bir kültür olduğunu daha iyi öğrendik, beklentilerimiz değişti, sorduğumuz sorular şekillendi, seyahatlerimiz mutfaklara göre düzenlenmeye başladı. 15 yılın değişen trendleri ve yenilikleri:
İngiliz Yemekleri Geri Geldi!
Geleneksel lezzetlerin yeniden popüler olması, İngiliz lezzetlerini yazan Mark Hix’in bu kitaplarıyla ödüller kazanması gözlerin güneş batmayan ülkesine çevrilmesine sebep oldu. Tabi bu yükselişte, Jamie Oliver ve Hairy Bakers’ın Tv showlarının etkisi göz ardı edilemez. Jamie Oliver’ın açtığı ve dünyada hızla yayılan restoranları da İngiliz tatlarına ısınmamızda büyük kolaylık sağladı.
Provence Mutfağı= Hazine
Fransız mutfağının gastronomide ne kadar kıymetli bir yere sahip olduğunu belirtmeye gerek yok. Özel sosları, ekmekleri, leziz tartları ve şarapları Fransız mutfağının sadece görünen yüzü. Kuzeyden güneye, doğudan batıya her bölgesinde bambaşka lezzetler bulabileceğiniz Fransa topraklarında doğal yiyeceklerin cenneti ise Provence! Birbirinden sevimli kasabaları, yerel üreticileri, üzüm bağları ve kendi şarapları ile ders niteliğinde bir mutfak kültürüne sahip olan Provence, sahip olduğu doğanın hakkını veriyor. Provensal lezzetler restoranların en sevdiği yemekler olma yolunda başarıya ulaşmış gibi.
Yemek Kadar O Sofranın Kültürü de Önemli!
Yemek kültürü yalnızca yemeklerin tatlarına bakmakla sınırlı değil elbette! Son yıllarda artan tavır ise, tadına baktığınız mutfağın yemeklerinin nasıl yeneceğini, ne ile yeneceğini, sofrada nasıl durulacağını, yemeklerin nasıl pişmişi veya yapılması gerektiğini de öğrenmek. Belki de o yüzden yemek kursları, tanıtımlar, mutfak sanatları çok daha büyük bir önem kazandı.
Ne Yiyoruz?
Evet, fast food ilk hayatımıza girdiğinde, her sebzeyi her mevsimde tüketmeye başladığımızda doğalın kıymetini unutmuş olabiliriz ama geldiğimiz son noktada, yerellik, tazelik ve katkısız ürün olması lezzetin de üzerinde bir öneme sahip. Yediğiniz yemeğin içinde neler olduğunu öğrenmek, besinlerin nereden geldiğini bilmek, hangi koşullarda yetiştirildiği konusunda fikir sahibi olmak, önünüze gelen yemeğin sunumu ve tadı kadar önemli. İtalya’nın Toskana Bölgesi’nde doğan “slow food” akımı neyi, nasıl ve neden yediğimizi merak etmemizi yeniden sağladı.
Sınırları Aşın
Sadece kendi kültürünün, kendi mutfağının farkında olmak kimseye yetmiyor. Tanımadığı kültürlerin yemeklerini merak ediyor, araştırıyor, tadıyor hatta yerine gidip, yerinde yiyoruz. Her mutfağın kendine ait sırları, baharatları, sosları ve pişirme tarzı varken sadece kendi soframızla sınırlı kalmak doğru olmazdı!
Kaynak: Jabiroo