Turistlerin ayak izlerini takip etmekten sıkıldınız mı? Otoriter liderlerin, fütürist mimarların ve astrologların fikriyle inşa edilmiş yeni başkentleri görün.
Her başkentin bir hikayesi vardır fakat bazı hikayeler diğerlerinden daha tuhaftır. Büyük ihtimalle hiç duymadığınız veya ziyaret etmediğiniz, gözlerden uzak 6 başkente doğru bir tura ne dersiniz?
Brasília, Brezilya
Sadece 41 aylık inşaat sürecinin sonunda Brezilya’nın başkenti 1960 yılında kamuya açılmıştır. Şehir modern mimarinin bir nevi test laboratuvarı konumundadır. Kamuya açık geniş bulvarlar, yapay göller ve havadar parkları ile efsanevi mimar Oscar Niemeyer’in sınıflandırılmayan yeni dünya görüşü için de durum benzerdir. Tamamiyle gerçek bir ütopya!
Günümüzde Brasília’nın bazı fütürist simgeleri demode görünebilir fakat görenleri etkileyen bir çok yapı halen ayakta durmaktadır. Şehirdeki yapılar arasında dikkatleri üstüne çekmeyi başaran en ilginci 16 beton kolon ve ışıl ışıl parlayan vitray camlar etrafına inşa edilen Brasilia Katedrali’dir.
Nay Pyi Taw, Myanmar
Ülkenin dağlık, balta girmemiş orman manzarasının derinlerine gömülmüş olan Myanmar’ın yeni başkenti Nay Pyi Taw(veya bazırlarına göre Naypyidaw) kelimenin tam anlamıyla oldukça gizemlidir.
2005 yılında yapılan şehir, efsanelere göre Myanmar’ın eski lideri Kıdemli General Than Shwe tarafından özel astroloğunun görüşlerine göre planlanmıştır. Altı şeritli otoyolları, devasa milli heykelleri ve abartılı sarayları ile övünülmesine rağmen, Nay Pyi Taw oldukça küçük bir başkenttir ve çok az sayıda turist tarafından ziyaret edilir. Yoksa birileri Hayalet Kasaba mı dedi?
Abuja, Nijerya
Ülke etnik ve dinsel ayrılıklar sebebiyle parçalansa ve varolan başkent (Lagos) aşırı yoğunluk sebebiyle kalabalık bir yaratığa dönüşse ne yapardınız? Ülkenin ortasında (çevreye nazaran) tarafsız bölgede yeni ve modern bir başkent yaratmak fena fikir olmasa gerek. En azından Nijeryalı yöneticiler için böylesi bir çözüm işe yaramış gibi görünüyor. Nijerya’nın yeni başkenti Abuja 1991 yılında resmi bir törenle açılmıştır.
Günümüzde Afrika kıtasının en zengin ve modern şehirleri arasında sayılan Abuja’da, görkemli binalar ve itibarını yitiren ibadet yerleri, şehrin hemen dışında yer alan yekpare forma sahip Aso Kayası’nın gölgesinde kalmaktadır.
Canberra, Avustralya
Avustralya’nın banliyö başkenti Canberra, ülkenin ortasında, Melbourne ile Sydney’in arasındadır. Ne yazık ki başkent bu iki devasa şehrin gölgesinde kalmış ve sadece uzun süre süregelen bu çekişmenin sonucu olarak 1908 yılında başkent yapılmasına karar verilmiştir.
Fakat yeni bir başkenti nasıl tasarlamaya başlarsınız ki? Tabii ki uluslararası bir yarışma ile! Yüzlerce plan arasından yarışma komitesi tarafından Şikagolu iki genç mimar Griffin kardeşlerin Canberra’yı bütün yönleriyle ele aldığı, zarif ve yalın tasarımı seçilmiştir.
Melbourne’ün süslü püslü yemek kültürüne veya Sydney’in sörf ortamına sahip olmayabilir fakat Canberra kesinlikle Avusturalya’nın mütevazi kalbi haline gelmiştir. Çoğunlukla “şehir olmaya çalışan bir kaç banliyö” şeklinde tanımlanmaktadır.
İslamabad, Pakistan
Pakistan 1947 yılında bağımsızlığını kazandıktan hemen sonra ülkenin yeni bir başkente sahip olması gerektiğine karar verildi. Bu karar politik ve ekonomik açılardan oldukça geçerliydi. Baskın güçleri ve finans bölgesini eski başkent olan Karaçi’den (Dünya’nın en büyük üçüncü şehri) uzaklaştırmaya hevesli ve Pakistan’ın diğer bölgelerini geliştirmek isteyen politik figürler böyle bir karar alınmasını sağlamıştır. Sonunda yeni gelişmeye başlayan ülkenin kuzey doğusunda kalan İslamabad’ın güçlendirilmesine karar verildi.
O zamandan bu yana İslamabad görülmeye değer yapısı Şah Faysal Camii’si ile birlikte Pakistan’ın en modern metropolü haline gelmiştir. Bedevi çadırı şeklinde olan camii Suudi Arabistan’ın şehre bir hediyesi olarak konulmuştur. Bir takım söylentilere göre CIA camiinin minarelerinin füze olduğunu düşünüyormuş… Tabii ki bu gerçek değil, sadece bir söylenti.
Astana, Kazakistan
Görkemli ve etkileyici mi? Hayır! Tuhaf ve büyüleyici mi? Evet! Astana Orta Asya’nın göz alabildiğine uzanan düzlüklerinde oldukça uzaklarda yer alan, çağın ilerisinde ve devasa anıtsal bir şehirdir. Kazakistan’ın yeni başkenti olarak 1997’de kabul edilen şehir inanılmayacak kadar büyük ölçekte petrol geliri ve otoriter lider Nursultan Nazarbayev’in gerçek üstü güçlülük duygusunun bir eseridir. Şehrin en etkileyici yapısı 97 metre yüksekliğe sahip, tepesinde devasa altın bir küre bulunan Bayterek Kulesi’dir. Kulenin bu yapısı kutsal hayat ağacına yumurtasını bırakan antik bir kuşa gönderme yapmaktadır.
Kaynak: Momondo