Dünyanın En Havalı 20 Mahallesi

Üniversite öğrencisi misiniz? Alternatif sinema sever veya ‘yarı profesyonel’ fotoğrafçı mı? Alternatif müzik dinliyorsanız, organik gıdalar yiyor ve fıçı bira içiyorsanız tamam. Eğer bu tanımlamalara uyduğunuzu düşünüyorsanız, belki siz de biraz havalı sayılırsınız. Ultra dar kot pantolonlar, ekose gömlek, erkekler için bıyık, kızlar için puantiyeli elbiseler…

Dünyanın dört bir yanındaki Hipsterların takılmayı sevdikleri mekanlar vardır. Skyscanner, bu mekanlardan en havalı 20 tanesini sizin için belirledi. Vintage dükkanları, kafeler, kitapçılar (illaki tozlu rafları olmasına gerek yok), müzik marketler ve çağdaş sanat merkezleri… Dünyada fark yaratan, yenilikçi tarzın merkezlerini tanıyın!

Anita Masalska, Riga’da bulunan TASA’nın sahibi

1. MIERA IELA – RİGA

2014’ün Avrupa Kültür Başkenti Riga, sonunda havalı bir kent olduğunu dünyaya kabul ettirmeyi başardı. Miera İela (Barış Caddesi) üzerinde ilerleyin; karşınıza sanat galerileri, vintage dükkanları, kuaför-kitapçılar, restoranlar ve bitkisel çaylar karşılığında canlı bitkileri değiş-tokuş yapan çiçekçiler çıkacak. Birkaç bardak şarap ve ev yapımı yemekler eşliğinde akustik bir konser dinlemek için DAD Café’ye uğrayabilirsiniz. Şık ve sade iç tasarımı olan mekanın fotoğrafını aşağıda görebilirsiniz.

© DAD Café

2. WILLIAMSBURG – NEW YORK

En radikal Hipster mekanların yanında biraz sıradan kalsa da halen bir Hipster cenneti olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir çok görülmesi gereken yer içerir. Tabi bunlar arasında en güzel (ve lezzetlisi) kesinlikle Smorgasburg‘tur. Her Cumartesi kurulan gıda pazarı tezgahlarıyla Doğu Nehri Parkı’nı istila ederek, meraklıkları için renkli eşyalar sunuyor.

© Brooklyn Bit Pazarı

3. KREUZBERG – BERLİN

Hipster’lar Berlin’de pek hoş karşılanmasa da, bir zamanlar Berlin’in de yenilikçi mekanlar arayan insanları çeken bir özelliği vardı. Berlin’deki alternatifin de alternatifi farklı bölgesi Kreuzberg’de, grafitiyi plastik sanatların yüceltilmiş bir dalı gibi hayranlıkla izleyebilir, Spree Nehri üzerinde yüzme bir havuzunda yüzmeye gidebilir ve belki de asla kullanmayacağınız ama kendinizi çok havalı hissetmenizi sağlayacak bir çok şey bulabileceğiniz Voo Store‘a uğrayıp birşeyler satın alabilirsiniz.

© Voo Berlin

4. PEARL BÖLGESİ – PORTLAND

Ekose gömleğin başkentinde Hipster bir mahalle bulmak gerçekten zor iş. Ama Pearl Bölgesi’nin sanat, yemek ve müzik üçlüsünü bir araya getirirseniz, Hipster’ların uğrak yerini bulmuş olursunuz. Mahallenin gerçekten en havalı mekanı ise Powell’s City of Books, Dünyanın ikinci en büyük ikinci el kitap kütüphanesi olan kitaplık tek başına bütün bir bloğu kaplıyor. Ve tahmin edersiniz ki çok şık bir kafesi var.

5. SÖDERMALM – STOKHOLM

Söder’de aklınıza gelebilecek herşey vintage, tabi daha çağdaş beğenileri olanlar için İskandinav tasarımcıların güncel akımları takip eden dizaynlar sunan butikleri de bulunuyor. Stokholm’ün bu nadide mekanı, Stieg Larsson’ın romanından fırlamışa benzer karakterler tarafından sahiplenilmiş. Yani ahalisi bu tip insanlar. Özellikle tavsiye edilmesi gereken bir mekan varsa o da sanat, grafik tasarım ve modaya adanmış kitaplarıyla bağımsız bir kitapçı olan Konst-ig.

© Konst-ig, Fotoğraf Sanatçısı: Mikeal Olsson

6. DALSTON – LONDRA

Kingsland Road’un İngiltere’deki en havalı adres olduğunu mu düşünüyordunuz? Ya da tercihinizi Shoreditch’ten yana mı kullanmıştınız? 2010 yılında The Guardian Gazetesi’nin Dalston’ı koca İngiltere’nin en havalı yeri olarak ilan ettiğinden haberiniz yok sanırım. Eğer daha önceki bir Londra seyahatinizde Dalston’a uğradıysanız mutlaka bilginiz vardır. Gece kulüpleri, plakçı dükkanları, vintage ürünler satan ve sanat ve tasarıma adanmış mağazalar ve harika bir çiftlik FARM: Kısacası havalı ama hem de çok havalı.

© Farm (Çiftlik) Dükkanı, Londra

7. AMSTERDAM-NOORD – AMSTERDAM

IJ’in diğer tarafı olan Centraal İstasyonu’nun arkasında kalan deniz kıyısını hemen hemen kimse (yani biz turistler) fark etmemiştir bile. Aslında çok güzel olan bu alan şimdilerde daha da bir hoş ve ilgi çekici mekan olma konusunda hızla yükseliyor. Daha önce pek revaçta olmayan boş bir arazi olan bu alandaki depolar artık yaratıcı çalışmaların lansmanlarında ve festivallerde kullanılmaya başlanmış. Restoran ve cafeler de bulunan bu Hipster mekanda, ayda bir defa devasa bit pazarı IJ Hallen kuruluyor.

© Fotoğraf Sanatçısı: Nichon Glerum

8. FITZROY – MELBOURNE

Melbourne Hipsterların kalbinde yatan Avustralyalı ise, Fitzroy onun merkez üssüdür diyebiliriz. Bu bölgede şehrin en güzel ve şaşaalı binaları bulunmasının yanı sıra Çağdaş Fotoğraf Merkezi  ve yılda bir defa düzenlenen Melbourne Uluslararası Komedi Festivali binası da yer alıyor. Ayrıca Hipsterlığın olmazsa olmazı faydasız ama harika eşyalar satan o güzel dükkanlardan burada çokça bulabilirsiniz. Donat şeklinde bir iskemle ya da muz formatında tasarlanmış bir telefon kılıfına ne dersiniz?

© Fotoğraf Sanatçısı: Shantanu Starick

9. NØRREBRO – KOPENHAG

Nørrebro pastane ve 40 çeşit farklı bira sunan barları sevenler için biçilmiş kaftandır. Laundromat Cafè‘yi denemenizi öneriyoruz. Neden mi? Çamaşırlarınızı yıkamak için bir bara gitmeyi ve kirli eşyalarınız yıkanırken, güzel bir kahve içip, birşeyler atıştırmak, mekanın Wi-Fi’ından yararlanmak ya da güncel dergilere göz atmak şahane olmaz mı?

© The Laundromat (Çamaşırhane) Café

10. BEYOĞLU – İSTANBUL

Beyoğlu bu listede yer alsa da, Beyoğlu için bir mahallle hatta semt demek tabiki yetersiz bir tanım olur. Asil bir geçmiş ve günümüzdeki modern yapısı arasında gezinebileceğiniz harika bir atmosfer sunan bu şahane bölgemiz, sanki başlı başına ayrı bir şehir gibidir. Sanat galerileri, sokağa taşmış kafelerden yayılan müzik tınıları ve vintage cenneti Karaköy Antikacılar Çarşısı’nda hazine ararken kendinizi kaybedebilirsiniz.

11. ST MARTIN KANALI – PARİS

Bir Cuma gecesi: Paris’in meşhur kanallarından birinin kenarında içkilerini yudumlayan gençler. İstanbul’da boğazın kenarında berduşluk ya da serserilik kabul edilebilecek bu davranış, Paris’te hipsterlığın dibidir. Daha önce büyük bir depo binası, şimdilerde ise önemli bir kültür-sanat merkezine dönüşmüş olan Point Ephémère‘da konser izlemek, sergiler ve sanat stüdyolarını görmek için uzun bir sıra beklemeniz gerekecek.

© Fotoğraf Sanatçısı: Amélie Debray

12. FLORENTIN – TEL AVİV

Florentin, endüstriyel ve yaşamsal binaların bir arada olduğu yepyeni ve büyüleyici bir karışımını oluşturuyor. Sanatçılardan öğrencilere ve yabancılara kadar çoğunlukla yenilikçi bir kitleye ev sahipliği yapan bölge, tasarımcı butikleri, sokak satıcıları, şehrin en büyük sinagogunun yanı başına kurulmuş Har Sinai,gibi her tür müziği duyabileceğiniz kulüpleri ile dikkat çekiyor. Anlatmak yetersiz kaldığı için gidip görün diyoruz.

© Fotoğraf Sanatçısı: Dana Forever

13. MALASANA – MADRİD

Çoğu kimse Malasaña’yı İspanyol gece hayatının doğduğu yer olarak adlandırır. Kesin olan şudur ki, 1970’lerin sonlarından beri dar ve şirim Malasaña sokakları huzur nedir görmemiştir. Günümüzde eskisine göre çok daha formda olan semtin bir plajı bile var. Çıplak ayaklarınız kumun içinde Ojalà‘da cerveza (biranın İspanyolcasıdır kendisi) içerken yanında bir şeyler atıştırabilir, kendinizi hipster cennetinde hissedebilirsiniz.

© Ojalà Restoranı

14. KALLIO – HELSINKI

Helsinki’nin brunch merkezi Kallio’da, yerel tasarım eşyaları satılan Made in Kallio’yu ele alalım. Hem mağaza hem de lezzetli atıştırmalıklar sunan bu mekan aynı zamanda bir bar olarak hizmet veriyor. Mekanın kaldırımına yayılmış sandalyeler üzerinde smoothie’nizi yudumlarken, sokaktaki hareketliliğin ritmine kapılabilirsiniz.

© Fotoğraf Sanatçısı: Olli Häkkinen

15. GRACIA – BARCELONA

Kentin, Parc Guell ve Casa Vicens bölgeleri arasında uzanan Gracia Mahallesi’nin büyüleyici etkisinin Gaudi ile sınırlı olduğunu sanmayın! Küçük ve dar Garcia sokakları, şirin bir çok dükkanın yanı sıra bir çok kütüphaneyi de içinde barındırıyor. Ayrıca bu dar sokaklar gün batımında Garcia’nın cafe ve barlarını şenlendiren insanlarla dolup taşıyor. Akşam konserlerine ev sahipliği yapan Heliogabal, Garcia’nın cafe ve barlarının en iyilerinden sadece biri.

© Fotoğraf Sanatçısı: Albert Pijuan

16. VII. BÖLGE – BUDAPEŞTE

İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllarca hatırlanmadan kalmış olsa bile, bu bölge şimdilerde eski ve terk edilmiş binalardaki yıkık dönük barlarıyla oldukça popüler. Geri dönüştürülmüş parçalar ve bir hayli yoğun hayalgücüyle ekore edilmiş 7. Bölge’nin barları, şehrin ilgi çekici konserlerini, sergilerini ve filmlerini ağırlamasıyla şehrin yeniden doğuşu için adeta bir sembol olmuş. Bölgedeki savaştan kalma binalarda ilk açılan barlardan biri olan Szimpla’nın bahçesinde biraz zaman geçirdiğinizde zamanda geçmişe doğru bir yolculuk yapmış gibi hissedeceksiniz!

17. PIGNETO – ROMA

İtalya’nın en çok turist çeken başkenti Hipster’lar için bir çok şey vaad etmesinin yanı sıra tarihi ve popüler ilçesi Pigneto ile sanki bir İskandinav kasabasının sıcak iklim versiyonuymuş gibi yerel tasarım ürünleri satan dükkan ve butiklerle dopdoludur. En modern mekanı Kino, sadece bağımsız filmlere adanmış bir sinema olmaktan çok ötedir. İçinde bir bistroda bulunan mekanda bir çok ilginç etkinliğe rastlayabilirsiniz.

© Il Kino Sinema Salonu ve Bistro

18. KALAMAJA – TALLINN

Kalamaja şehir merkezine uzak olmasa da sanki kilometrelerce uzaktaymış hissi uyandırır. Kendinizi evinizin oturma odasında gbi rahat hissedeceğiniz ağaç evler, sessiz-sakin sokaklar, bit pazarı, barlar ve güzel dükkanları vardır ki; şehrin içinde olduğunuza inanmakta zorlanırsınız. Sokaklarından birinde Klaus isimli  bir yer bulunur ki; 60’ların özel yapım stilini bulacağınız bu mekanın taraçasından denizin sesini duyabilirsiniz.

© Klaus Kohvik

19. MISSION BÖLGESİ – SAN FRANCISCO

San Francisco’nun en eski mahallelerinden biri olan Mission Bölgesi günümüzde ironik bir şekilde yenilikçi akımın merkezi olmuş durumdadır. Mission sadece barındırdığı graffiti sanat eserleriyle kısıtlı kalmayan bir yaratıcı mekan olarak ün kazanmıştır. Precita Göz Müzesi’ni gezince renkli ve çılgın bir dünyaya açılan kapıyı keşfeden küçük bir çocuk kadar heyecanlanacaksınız.

© Irene Ameglio

20. SHIMOKITAZAWA – TOKYO

Dünyanın en karmakarışık şehirlerinden biri olan Tokyo’da, Shimokitazawa semtinin dolambaçlı sokakları, gençlerin hakim olduğu ve yaratıcılığın kabul gördüğü rahat bir ortam oluşturmuştur. T iyatro salonları, restoranlar, pek çok konser salonu ve pek çok müzik mağazası bulunan semtteki müzik marketlerden biri de mahalleyi keşfetmek için çok iyi bir başlangıç noktası olan Mona Records’tur.

Kaynak: Skyscanner

Çok Gezen Çok Tozan, Az Biraz Deli, Biraz da Yazan Çizen, Ucundan Web Tasarımcısı, Çılgın bi Proje Canavarı, Aa Unutmadan Az Buçuk da Fotoğrafçı.

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

uzakrota_logo - Kopya

Uzakrota Travel Summit is connecting the biggest companies with the brightest minds and professionals of the travel industry around the world.

Let’s Do It Together

Get subscribed today!