Amsterdam da yer alan ucuz bütçeli bir otel olan Hans Brinker otelinin müdürü, Rob Penris, müşterilerinin sürekli şikayetlerinden bunalarak bu işe köklü bir çözüm bulması gerektiğini düşündü.
Konuyu açtığı Reklamcı/Sanat Yönetmeni arkadaşı Erik Kessels ile paylaşarak yardımını istedi. Otel müdürünün arkadaşından istediği otelin lüx bir otel olmadığının, ucuz ve ekonomik bir konaklama alternatifi sunan bir ürün olduğunun vurgulanmasıydı.
Bu yolla misafirlerden gelecek olan nerede benim odamdaki havlu,terlik ve 56 ekran TV vb. gibi şikayetlerin önüne geçmeyi hedefliyorlardı. Bir çok marka için reklam kampanyası hazırlamış olan Kessels’in hiç bir özelliği bulunmayan “basit” bir otel olan “Hans Brinker Hotel” için çözümü de bu ölçüde “basit”ti. “Dürüstlük”. Bu sebeple kampanyanın sloganını “Hans Brinker Budget Hotel size, bir otelden istemeyeceğiniz her şeyi veriyor… Hem de fazlasıyla.” olarak belirlediler ve aşağıda örneklerini göreceğini eğlenceli reklam afişlerini hazırladılar.
İlk iş kendilerini ‘D’ünyanın en kötü oteli” ilan ettiler”
Kassels bu işi o kadar ustalıkla yaptı ki; New York Times’ta çıkan “Temizlik düşkünlüğü sebebiyle, bağışıklık sistemi zayıflıyor” haberini kullanarak; “Dikkat temizlik hastaları! Dünyayı çok temiz bir yer haline getiriyorsunuz. Sizin bağışıklık sisteminiz tehlikede. Vücut dayanıklılığımızı zararlı bakterilere karşı artırmak için kirle kontak kurmamız gerekiyor. Bunun için Hans Brinker Budget Hotel, kirli ve de çeşitli bakterileri bulundurmaktan gurur duyar. Sadece bir gece konaklamanız bağışıklık sisteminize güç verip verimli çalışmasını sağlar. Geç kalmadan ziyaret edin” diyerek otelin tanıtımını yaptı.
Hatta daha da ileri giderek, Amsterdam sokaklarında buldukları her köpek dışkısına üzerinden “Artık otelimizin kapısının önünde bunlardan daha fazla bulabileceksiniz” yazılı minik bir bayraklar diktiler. “Tesadüfen” doğa dostu otel olduklarını söyleyerek, oda perdesini havlu gibi kullanan birinin fotoğrafını kullanarak perde için “eko-havlu” yazdılar. “Komşunun şifresi ile internet bedava” yazılı duyurular hazırladılar.
Yapılan bu ilginç kampanya TV ve dergilerin dikkatini çekerek haberleştirdiler. Bu şekilde Hans Brinker Hotel dünya çapında bir üne kavuştu. 650 yatak kapasitesine sahip otel bu kampanya sayesinde ortalamak %45 olan doluluk oranını %80’e çıkartırken, ününden dolayı benzer kategorideki otellerden daha pahalı olmasına rağmen insanlar Hans Brinker’i tercih etmeye başladılar.
Yoğun bir sezonun beklediği önümüzdeki günlerde, Hans Briker örneğinden yola çıkarak, misafirlere neyi taahhüt ettiğimiz ve neyi gerçekleştirdiğimiz çok önemlidir.
Katalog ve tanıtımlardaki abartılı sunumlar, gelen misafirin beklentisini yükselterek, tesise geldiğinde bu beklenti karşılanmadığında hayal kırıklığıyla karşılaşmasına sebeb oluyor ve bu da hem misafir kaybına, hem de parasal kayıplara sebep oluyor. Bu sebeple otellerin hazırladıkları otel hizmet bilgilerini içeren “fact sheet” leri, tanıtım broşürleri, internet siteleri vb tanıtım kanalları hayati önem taşımaktadır ve iyi bir yönetici bunların verilen hizmetle %100 uyumlu olduğunu sürekli olarak kontrol etmelidir.
Kaynak: TurizmDays
