Jaipur’un tarihi semti, Buenos Aires’in tersaneleri ve Tiran belediye başkanının ortak yanı ne? Hepsi dünyanın en renkli yerlerinin oluşmasına katkıda bulundu!
Bir semti renkli yapan şey birkaç parça boyadan çok daha fazlasıdır. Zaten, şehrin gerçek kalbini ve tarihteki yerini de çoğu zaman bu büyüleyici ve ilginç yerlerde bulursun.
Gökkuşağının üzerinden uçarak, favorilerimiz arasındaki renkle dolup taşan bu 8 mahalle ve semti mutlaka ziyaret etmelisin!
Bo-Kaap – Cape Town, Güney Afrika
Ekvatorun güneyindeki etnik olarak en ayrık şehirlerden biri olan Cape Town, sayısız kültüre, geleneksel mimari stillerine ve bunların getirisi olan bir renk cümbüşüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu harika zıtlıkların en belirgin şekilde fark edildiği yer de ışık saçan Bo-Kaap semtidir.
Buranın yerleşim bölgesinde, şehrin 19. yüzyıl Hollanda ve Kral George Dönemi teraslarının en iyi örneklerinden bazılarında oyunlar oynarken görülebilecek Müslüman toplulukları yaşamaktadır. Buranın sakinleri, Güney Afrika’daki ‘apartheid’ adı verilen ırkçı ayrımcılık sisteminin sona ermesini kutlamak üzere evlerini davetkar pastoral tonlarda boyadı. Günümüzde Bo-Kaap’taki gayrimenkuller oldukça rağbet görmektedir ve bunun nedenini anlamak hiç de zor değil.
Santa Marta – Rio de Janeiro, Brezilya
Rio de Janeiro gettolarının renkli ve lezzetli oldukları kadar iyi bir üne de sahip olduklarını iddia etmek biraz abartılı olurdu. Sanatçı Haas & Hahn ikilisinin cesur Favela Boyama projeleriyle yıkmaya çalıştıkları da işte bu önyargı.
Sadece devletin sağladığı ufak bir katkı, birkaç bin galon boya ve yerel halktan yetenekli olanların yardımı ile bir zamanlar yıkık dökük olan bu mahalleler, tek bir duvar resmi veya tamamen boyanan caddelerle parıltılı renklere bürünerek yepyeni bir hayata kavuştu. Rio’nun güney bölgesinde, sanatçılar, topluluğu gururlandırmak ve cesaretlendirmek için Santa Marta favelasının bazı bölümlerini gökkuşağı parlaklığında renklere boyadılar.
Devam eden projenin 10. yılını yaşadığı bugünlerde, ünlü sanatçı ikili fırçalarıyla ABD’ye yönelerek şimdi de Kuzey Philadelphia caddelerini temizleme işine girişti. Senin semtin de sıkıcı ve renksiz mi? Belki bu Renk Şövalyeleri yakında senin şehrine de el atar!
Tiran, Arnavutluk
Eğer komünist dönemden kalma gri beton binalarla dolu bir şehrin belediye başkanı olsan ne yapardın? Tabii ki çözümlerden biri şehre renkli bir makyaj yapmak. Tiran’ın o zamanki belediye başkanı Edi Rama’nın Temiz ve Yeşil projesi ile 2000 yılında yaptığı da tam olarak buydu (bu arada, kendisi artık başbakan).
Günümüzde, Arnavutluk başkentine yayılmış, artık ‘Edi Rama renkleri’ (parlak pembe, sarı, yeşil ve mor) olarak bilinen renklere sahip çeşitli binalar bulunmaktadır.
Tiran ayrıca yeni seçtiğimiz en iyi yaz tatili yerlerinden de biri. Tesadüf mü? Hiç sanmıyoruz.
Balat – İstanbul, Türkiye
İstanbul’un eski Yahudi semtlerinden biri olarak bilinen Balat bir renk deryasıdır. İspanya’dan 15. yüzyılda gönderilmelerinin ardından Yahudiler, Altın Boynuz’un kıyısına gizlenmiş bu semte yerleşmiştir. Yüzyıllar içerisinde bu bölge pek çok farklı kültürden kişiye ev sahipliği yapmıştır ve günümüzde de İstanbul’un en özel atmosfere sahip yerlerinden biridir.
Harika zenginlikteki bir tarih, harika renkleri de beraberinde getirir ve geçtiğimiz yıllarda kırmızılı, mavili, yeşilli asırlık Osmanlı evleri de o eski görkemlerine yeniden kavuştu. Bu restorasyon neticesinde, dolambaçlı sokak köşelerinden fırlayan çeşitli şık kafeleri, butikleri ve sanat galerileriyle Balat bir yaz yürüyüşüne çıkmak için en harika yerlerden biri haline geldi.
Şafşavan, Fas
Rif Dağları’nın tepesinde, Fas’ın Berberi yurdunda gök mavisi bir cennet yatıyor. Mavi İnci olarak adlandırılan küçükŞafşavan kasabası, turkuaz, labirenti andıran tarihi mahallesiyle tanınır.
Tıpkı Balat gibi, Şafşavan da İspanyol Engizisyonu’ndan kaçak Yahudiler için bir sığınak olmuştur. Zamanında, buranın sakinleri evlerini serin tutmak ve böcekleri uzak tutmak için binalarının alt kısımlarını maviye boyamayı seçmişler (klima ve böcek ilacı ihtiyacı için şimdiye kadar duyduğumuz en hoş çözüm!). Günümüzde bu dağ semti nefes kesici mavi tonlarında binaları ile baş döndürücü vadi manzaraları sunar.
La Boca – Buenos Aires, Arjantin
La Boca, Buenos Aires’in eski işçi sınıfı semtidir ve şehvetli tangosu, ateşli futbol kulübü Boca Juniors ve çok renkli olmasıyla meşhurdur.
Riachuelo nehrinin ağzında kurulu bu semtte eskiden birkaç tersane bulunuyordu. Bu tersanelerin sağladığı kalaslar, metaller ve tabii ki boyalar inşaat malzemeleri olarak kullanıldı ve semt renkli, teneke çatılı evlerle doldu. Birbirine yaslanan pembe, sarı, mavi pastel renklerindeki gökkuşağını andıran barakalara sahip La Boca, tüm o turist akınına rağmen hala hoyrat bir işçi sınıfı semtidir.
Efsaneye göre, Boca Juniors takımı rengini seçerken La Boca limanına yanaşacak bir sonraki geminin renklerini kullanmaya karar vermiş. O gemi ise bir İsveç gemisi olmuş ve takım da yeni rengi olarak sarı ve maviyi kabullenmiş.
Manarola – Cinque Terre, İtalya
Evet, burası bir turist mıknatısıdır ve bunun da bir nedeni var. Manarola, Ligurya kıyılarındaki Cinque Terre’deki beş ortaçağdan kalma balıkçılık köyünün arasında en eski olandır.
Parlak renklere sahip köy sarp kayalıkların üzerine inşa edilmiştir ve masmavi Akdeniz’e yukarıdan bakan dik teraslarla çevrilidir. Tam bir görsel şölen!
Jaipur, Hindistan
Jaipur şehrinin hükümdarı, 1876’da Galler Prensi Edward’ın gelişini kutlamak üzere şehrin pembeye boyanmasını emretti. Tarihi semtin sakinlerinin semtteki pembe binalardan herhangi birini yeniden boyaması bugüne kadar yasaktı, yani neredeyse 150 yıl sonra bile Racastan başkentinin geleneksel gül tonları hala ışık saçmaya devam etmektedir.
Kaynak: Momondo