Kimi Les Ambassadeurs kadar klasik, hatta klişe; kimiyse ortadoğunun büyülü mistisizmine sahip. Kimi yerden 3000 metre yükseklikte bir şahin tepesinde, kimiyse Fransız Polinezyası’nın egzotik kumsallarında konuşlanmış. Hepsinin ortak özelliğiyse nerede olurlarsa olsunlar romantik bir atmosfere sahip olmaları. Dünyanın en romantik restoranları arasından sizin için seçtiklerimiz…
Le Tobsil (Marakeş, Fas)
Uzun uzun yenen, zengin Fas yemeklerini romantik bir ortamda deneyimlemek istiyorsanız Le Tobsil’de çift kişilik rezervasyon yaptırın. Burası turistlerin bol olmadığı sakin, huzurlu ve son derece romantik bir restoran. Yemeğe eşlik eden gitar, her köşeden aydınlık veren mum ışıkları ve masalara serpiştirilmiş gül yaprakları atmosferin romantizmini oluşturan öğelerden. İpek ve kadife dekorasyonda bolca kullanılmış. Yemekler de en az dekorasyon kadar zengin ve dolu. Burada set menü alabilirsiniz. Menüdeki lezzetlerden biri olan ağır ateşte pişmiş, soğan ve kızartılmış domatesle tatlandırılmış tavuk mısır krepleriyle birlikte servis ediliyor. Restoran 50 kişilik ve iklim hemen tüm sene boyunca elverişli olduğu için masalar bahçeye yerleştirilmiş. Rezervasyon sırasında 9 numaralı masayı tercih edin; balkonda bir kemerin altındaki konumuyla restoranın en romantik noktası.
Eagle’s Eye (British Columbia, Kanada)
Deniz seviyesinden yaklaşık 2500 metre yükseklikte yemek yemek klasik tanıma uymasa da son derece romantik. Bu denli yüksekte yemek yerken kendinizi bulutların üzerinde hissetmekle kalmayıp gerçekten öyle olduğunuzu fark edeceksiniz. Restoranın bulunduğu tepeye teleferikle 15 dakikada çıkabiliyorsunuz. Restoranı, bulunduğu yükseklik dışında romantik hale getiren unsurlardan biri de ana yemek salonundaki yerden tavana dek uzanan camlar. Kuzeybatı Pasifik manzarası, Eagle’s Eye’ın lezzetli yemeklerini bile gölgede bırakabilecek güzellikte. Şef Alain Soret yemeklerinde kullacağı malzemeleri bizzat seçiyor. Mutfağında sıklıkla bulunan yöresel malzemeler arasında Québec usulü ördek ciğeri, Alberta bifteği, Rocky Mountain bizonu ve British Columbia ‘coho somonu’ var. Restoranın her yerinden manzara harika görünse de rezervasyon sırasında şömineye en yakın konumdaki 36 ve 37 no’lu masaları tercih edebilirsiniz.
The Summer Cave (Bari, İtalya)
Güney İtalya’da Bari şehri yakınlarındaki Polignano a Mare’de bulunan bir yaz rüyası… Yalnızca yaz aylarında açık olduğu için ismi de “Yaz Mağarası” anlamına gelen “The Summer Cave”.
Adriyatik Denizi manzaralı mağaraya açılan İtalyan restoranı, bir gezi rehberinin üyeleri tarafından dünyanın en romantik restoranı seçildi.
Kayalıklarda bulunan hotelde kalıp bu restoranda yemek yemek her çiftin hayallerini süslüyordur. Özel günler, balayı derken özel bir şeyler planlamak isterseniz, The Summer Cave’i hatırlayın.
Huka Lodge Dining (Taupo, North Island, Yeni Zelanda)
İngiliz etkisindeki bu lodge’da kendi masanızın yanı sıra kendi şarap mahzeniniz, terasınız hatta nehir kıyınız olacak. Ortasından Waikato Nehri’nin geçtiği 7 hektarlık bu mülk, bakımlı bahçeleriyle masanızı 16 noktadan istediğinize koydurmanıza olanak veriyor. ancak otel müşterilerine öncelik tanınıyor dolayısıyla burada konaklamıyorsanız önceden rezervasyon yaptırmanızı öneririz. 5 parçadan oluşan bir set menü sunan restoranda bal kaplı turpla birlikte servis edilen geyik etinden ağır ateşte pişirilmiş balkabağıyla servis edilen fırında kuzuya dek birçok ağır ancak lezzetli yemekler yiyebiliyorsunuz. Burada yemek için en romantik nokta sisli Waikato Nehri’nin kıyısı. Güney yıldızları masanızı aydınlatırken nehrin şırıltısı kulağa çok daha romantik ve gizemli geliyor.
Les Ambassadeurs (Paris, Fransa)
1758 tarihli Hotel de Crillon’un en az kendisi kadar efsanevi restoranı Les Ambassadeurs, romantizmin sözlük tanımına uyacak şahanelikte, gerçek bir klasik. Haute cuisine’in en başarılı örneklerini tadabileceğiniz restoranda zemin ve duvarlar 7 farklı mermer çeşidiyle döşenmiş; tavanı freskolar süslüyor; zaten oldukça geniş olan mekan aynalarla iyice derinlik ve genişlik kazanmış. Buraya gelirken son derce şık giyinmenizi öneririz. Şef Jean-François Piège kentin en marifetli truffle yapan aşçıları arasında gösteriliyor. Ot salatası siyah truffle katları arasına hoş bir şekilde kapatılmış olarak masanıza geliyor ve masada açılıyor. Tatlı kısmı ise tam bir cennet: Macaron’lar, çikolatalar ve tabii ki bir Fransız geleneği olarak yemek sonrasında getirilen peynir… Rezervasyon sırasında Place de la Concorde’a bakan 18 numaralı masayı tercih edin.
Lagoon (Bora Bora, Fransız Polinezyası)
Lagoon, manzaranın yemeklerin lezzetini geçmesine izin vermeyecek kadar başarılı bir restoran. Egzotik tatil broşürlerinin abartı olmadığının kanıtı olan Bora Bora’da konuşlanmış, manzara kadar başarılı bu restoranda manzaranın bir kısmını da Otemanu Dağı oluşturuyor. St. Regis Resort’ta hizmet veren Lagoon’da Şef Romuald Feger Fransız mutfağının yöntemlerini Asya dokunuşlarıyla harmanlıyor. Portakallı ördek kristalize edilmiş demirhindiyle servis edilirken kılıç balığı hindistancevizi ve lemongrass sosuyla tatlandırılıyor. 173 no’lu masadan lagünü iki açıdan da görebilirsiniz; üstelik burası çiftler için en kuytuda kalan, en romantik masa.