Paylaşımlı ekonomi her geçen gün gelişmekte ve yeni girişim alanlarının çıkmasına olanak sağlamakta. Airbnb, Uber, Blablacar gibi başarılı örnekler hayatımızın bir parçası olmaya başladı. Yeni örnekleri de yavaş yavaş karşımıza çıkıyor.
İzmir’e gidiyorum gelirken ne getireyim? Londra’dan bir şey istiyor musun? İş için Bursa’ya gidiyorum var mı bir isteğin? Berlin’e akrabalarımı ziyarete gidiyorum, ne istersin? Gibi soruları hepimiz sormuşuzdur.
Seyahat ettiğimizde, ister tatil ister iş için olsun, mutlaka yakınlarımıza, etrafımıza istediği bir şey olup olmadığını sorarız ve genelde istekler o kadar çok olur ki bavullara sığmaz insan kendini noel baba gibi hisseder. Bazen de istediğimiz bir şey olsa da sorulduğu anda aklımıza gelmez, neyse bir dahaki sefere biri gittiğinde isterim deriz. Bir dahaki sefer altı ay sonra da olabilir, bir yıl da.
Özellikle yurtdışında yaşayanlar iyi bilirler, gidilen her yerden aileye arkadaşlara mutlaka bir şeyler getirilir. Çok seyahat edenler de zaten bir şekilde çantalarında hep birilerine bir şeyler taşırlar. Ancak bunların hepsinde eksik olan şey, sürekliliğin olmamasıdır; tabii bir de tanıdığımız insanlara kendi çevremize bağlı kalırız. Bazen çok istediğimiz bir şey olsa da geçen sefer sormuştum şimdi ayıp olmasın der aynı kişiden bir şeyler istemeye çekiniriz.
Picktup, çok seyahat eden, yurtdışında okuyan/yaşayan veya tatil yapan insanlarla; bir yerlerden bir şeyler getirtmek isteyen insanları birbirine bağlayan bir sistem.
Diyelim ki Amerika’ya gittiniz, Picktup üzerinden teklif geldi ve sizden Iphone istedi. Hem telefonu isteyen kişiye getirip hemde para kazanabilirsiniz. Bu platforma www.picktup.com adresinden ulaşabilirsiniz.
Yani bu demek oluyor ki artık bir yerlerden bir şey getirtmek için akrabalarımızın arkadaşlarımızın bir yerlere gitmesini beklemek zorunda değiliz. Her an her yerde birileri nasılsa seyahat ediyor, neden onlardan istemeyelim?
Sizin de bavulunuzda Picktup için yer var mı?