Büyük markalar, en iyi hikayeleri anlatanlardır; ve nihayet seyahat markalarının kendi hikayelerini anlatabilecekleri etkili bir platform ortaya çıkmış gibi görünüyor.
Facebook, daha önce Snapchat ile ortaya çıkan ve Instagram‘ın da kullandığı “hikaye” özelliğini en son kullanıma sunan sosyal medya platformu oldu; ve bu gelişme hepimizi heyecanlandırdı.
Sosyal medyada video içeriği giderek artan bir öneme sahip oluyor. Cisco, 2020 yılına kadar internette içerik trafiğinin %80’ini videoların oluşturacağını öngörüyor. Ayrıca günümüz dünyasında sosyal bir kullanıcı olmayan kişi sayısı adeta yok denecek durumda.
Sosyal medyanın cesur yeni dünyasında kullanıcılar içerikleri kısa ömürlü olarak değerlendiriyor. İçerikler eğlenceli, sıradışı ve güzel oldukları gibi 24 saat sonra da tamamen yok oluyorlar.
Snapchat, hikaye özelliğiyle video içeriğinin öncü platformu ve yüklenen video miktarıyla tüm platformların önünde görünüyor. Yine de diğer rakipler de arayı kapatmakta.
Görsel iletişimi kilit nokta olarak değerlendiren markalar için bu özellik bir dönüm noktası oluşturabilir.
Özellikle seyahat sektörü, video içeriğiyle oldukça uyumlu. Seyahat edilecek yerler konusunda gerçekçilikle hayal kurmayı hayata geçiren videolar, izleyicilere otel, sahil, restoran yada resort otel hakkında çok şey anlatabilir.
Fotoğrafçılığın ve güçlü bir hikaye anlatımının seyahat sektörü için ne kadar önemli olduğunu zaten biliyoruz. İşte şimdi bu özelliklerin videoya yansıtılmasının tam zamanı. Seyahat sektöründe hikayeler özelliği bir süredir kullanılıyor. Örneğin Virgin Holidays, Instagram’da hikayeler özelliğiyle reklam yapıyor.
4 gün boyunca denenen bu özellikle Virgin Holidays, New York, Las Vegas ve San Francisco‘dan gerçek zamanlı kamera görüntülerini Instagram platformunun hoş tonuyla hedef kitlesine sundu.
Bu deneyimin yatırım getirisi ve sonuçlanma oranları daha önceki Instagram video kampanyalarından misliyle fazlayken, bin gösterim başına maliyet(CPM) ise %60 daha ucuz.
Ancak, Instagram her ne kadar zarif çekimler, uygulanan filtrelerle ilgi uyandıran dışa vurumlar oluştursa da, bu platform dünyaya açılmak isteyen markalar için en ideal alan değil.
Her ne kadar yüksek oranda hedeflenen kitleye ev sahipliği yapsa da, Instagram nüfusun maksimum olarak %10 ile %20si arasında bir sayıya ulaşıyor.
Öte yandan, Facebook sırf İngiltere’de 18 yaş üstü kitlenin %78’ine ulaşıyor ve bu oran diğer batılı ülkelerde de benzer durumda. İşte bu durum Facebook’u seyahat sektörü açısından benzersiz hale getiriyor.
Kullanıcı başına günlük 66 video izleme oranına sahip olan Snapchat bile Facebook ile karşılaştırıldığında sönük kalıyor.
Business Insider’a göre Facebook, şu anda kullanıcı başına düşen görüntüleme sayısında beş ile sınırlı durumda. Ancak bu noktada Snapchat’in 150 milyonluk kullanıcı sayısına karşın Facebook’un 1.6 milyar üyesi olduğu unutulmamalı.
Bu noktada nüfus yapısı da dikkate alınmalı. Facebook her ne kadar 25 yaş üstü kişilerce yoğun olarak kullanılsa da nüfusun neredeyse tamamını kapsıyor.
Snapchat genç, bağımsız ve bekar maceracılar ile temas halinde olsa da Facebook, büyük markaların hedeflediği kişilere erişiyor.
Facebook için görüntü kalitesi de çok önemli; öyle ki platform, hikaye özelliğinin gerektiği gibi çalışabilmesi için yeni bir Facebook kamera deneyimi sunması gerektiğinin de farkına varmıştı. Bu özellik ilk olarak reklam verenlere açık olmayacak şekilde tasarlanmıştı.
Bu özellik şu an için test aşamasında olsa da bazı yanlaıyla dikkat çekiyor.
İlk olarak Facebook‘un ayırt edici özellikleri dikkat çekenler arasında. Instagram gibi diğer sosyal medya platformları güzel fotoğraflar gibi ayırt edici özelliklere sahipken Facebook, geniş bir ölçek ve değer isteyen markalar için apaçık bir tercih oluşturuyor.
İkinci olarak ise videoyu tam ekran izleyebilme özelliği reklamlar için oldukça önemli olacak. Bu özellik yalnızca video içeriğini sunmak için harika değil aynı zamanda kullanıcılar için de orijinal bir özellik.
Haber akışı, şirketler açısından oldukça karmaşık bir alan. Seyahat markalarının güncel ve dikkat çekici olmak için ya yaratıcı yada hedef belirleyici olması gerekli. Hikayeler özelliği ise markaların aradığı bu dikkati onlara yöneltecek bir seçenek.
Video içeriğinin Facebook hikayeler özelliğiyle kullanıma başlanmasıyla birlikte reklam verenler bu konuya farklı bir yoldan yaklaşmak zorunda olacak. Reklam verenlerin hikaye özelliği sayesinde yüksek üretim değeri getirisi elde edileceğinden emin olması gerekli.
Bu durum ise yüksek kaliteli içeriğin sonu anlamına gelmiyor; markaların içeriklerin uygun sosyal medya kanallarında kullanılmak için hızlıca üretilebileceğini de bilmesi gerekiyor.
Eğer hikaye özelliği doğru şekilde kullanılırsa ve markalar doğru hikayeyi anlatırsa, seyahat markaları hedef kitleyi bilgilendirme ve eğlendirme konusunda önemli bir fırsat kazanmış olacak.