Filmlerden gördüğümüz kadarıyla Amerika’ya nihayetinde seyahat etme fırsatı yakaladık. Amerika’ya en yakın arkadaşımla seyahat etmek istedim. İkimiz de daha önce birçok ülkeyi gezme imkânı bulduk, fakat ilk defa Amerika’ya seyahat ettik.
İlk başta doğal olarak; “Bilet fiyatları pahalı mı ya da Amerika’ya gitmek kolay mı?” şeklinde sorularla karşılaştık. Bilet fiyatlarının ucuz olmadığını söyleyebiliriz, ancak havayolu şirketlerinin biletlerini erken alarak uygun fiyata seyahat edebileceğinizi belirtelim. Amerika vizesi konusuna gelecek olursak www.amerikavizesi.com üzerinden vizemizi aldığımızı söyleyebiliriz. Amerika vizesi için gerekli evrakları hazırladıktan sonra şirketle iletişime geçtik ve adresimize kadar gelerek belgeleri aldılar. Daha sonra Amerikan Konsolosluğu’ndaki ve diğer ilgili birimlerdeki işlemleri takip eden şirket, vize hazır hale geldikten sonra adresimize kadar getirdi. Siz de Amerika vize işlemleri için bu profesyonel ekibe başvurabilirsiniz.
Vizeyi kaptık, bileti aldık, fakat dertler bitmedi. 11-12 saatlik uzun bir uçuş bizi bekliyordu. Bu kadar uzun uçmaya alışkın değildik elbette. Ama seyahatin son derece rahat geçtiğini söyleyebiliriz. A’dan Z’ye her şey günümüz uçaklarında var ve şirketler bunları sunmaktan da çekinmiyor.
Nihayetinde Amerika!
Nihayet Amerika’ya başarılı bir şekilde indik. Elimizi kolumuzu sallayarak ülkeye giremedik tabi ki. Uzun bir süre pasaport kontrolünde polisin hesap sorması için bekliyorsunuz. Nerede kalacaksın ve neden geldin gibi sorular polis tarafından sorulduktan sonra parmak izleriniz alınıyor, fotoğrafınız çekiliyor ve ülkeye giriş yapıyorsunuz. Bol lezzet ve bol alışveriş için şimdi Amerika’dayız!
Bu arada saatlerinizi geri almayın kesinlikle unutmayın! Amerika Birleşik Devletleri’nin batı yakası 10-11 saat, doğu yakası ise bizden 7 saat geride yaşıyor. İlk başlarda buna alışamıyorsunuz, ancak zamanla uyum sağlıyorsunuz. Maddi açıdan Amerika’da gezmek Avrupa’da gezmeye oranla daha ucuz. Dolar’ın Euro’dan ucuz olmasının etkisi büyük. Lükse kaçmadığını takdirde bir öğünde 10 dolara karnınızı doyurabilirsiniz. Amerika’da yemek yiyebileceğiniz ucuz mekanlar ise McDonald’s ve Burger King gibi yerler bulunuyor. Chipotle ve Taco Bell gibi diğer fast food zincirleri de tercih edilebilir.
Amerika’da Bu Yerlere Uğramadan Dönme…
Banana Republic, Gap, Tommy Hilfiger gibi Türkiye’de pahalı markaların ucuzluk dükkânlarını ziyaret ederek ucuza alışveriş yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra Tj Maxx, Marshall’s, Ross gibi ihraç fazlası ürünlerin satıldığı mağazalara da uğrayabilirsiniz.
New York: Ülkenin en kalabalık ve en popüler şehridir. Gökdelenlerin, en iyinin ve en kötünün kısacası her şeyin bir arada bulunduğu bu şehir mükemmel diyebiliriz. New York’un simgesi olan Büyük Elma’yı mutlaka görmelisiniz. Bunun yanı sıra Times Meydanı, Özgürlük Anıtı, Brooklyn Köprüsü de diğer görebileceğiniz yerler.
Boston: Daha çok öğrenciyi ağırlayan bu şehir, hareketli şehir yaşamıyla ön plana çıkıyor. Tarihi West End bölgesi, renkli Chinatown, Back Bay bölgesi ilgi çekici. Boston’da 100’den fazla yükseköğrenim kurumunun bulunduğunun da altını çizelim.
Washington DC: Ülkenin başkenti olan bu şehir tam bir anıtlar şehri. Düzenli yapısıyla bizim gibi turistler çok rahatlıkla burada gezebiliyor. Pentagon ve Beyaz Saray’ı görme imkânı bulduk. Gerçekten mükemmeller.
San Francisco: Dik yokuşları, antik tramvayları ile gerçekten ülkenin en güzel şehirlerinden biri. Eşsiz lezzetleri de burada tattığımızı söyleyebiliriz.
Son olarak Las Vegas: Dünya’nın en renkli şehri diyebiliriz. Büyük Kanyon’u ve meşhur casinoları ile harika bir şehir. Tam bir kumar hane şehri olduğunu dolaşırken hissediyorsunuz. Bellagio Çeşmesi ve Las Vegas Eyfel Kulesi gezebildiğimiz yerler.