İtibarlarını, odalarının çılgın tasarımları üzerine inşa eden çok sayıda butik otel var. Instagram çağının derinliklerinde, daha genel otel zincirleri bile daha modern ve fotojenik olacak şekilde yenilenmiş misafir odalarıyla imajlarını yükseltmeye çalışıyor.
NYCx Design 2018 boyunca, yıllık Sight Unseen Offsite şovu Brooklyn’li bir yaratıcı çifte iç dekor ve mobilyaların satın alınabileceği benzersiz bir süit vizyonunu sunma fırsatı sağladı.
Sanatçı Hannah Bigeleisen ve tasarımcı Steven Bukowski, bej otel odalarının statükolarına meydan okumak için kamuflajlı cesur bir renk ve desen kullanarak ortak bir çalışma yarattı.
Bigeleisen; “Otel odaları, fark edilmeden ziyade görünmez olan sıradan mobilyalarla çoğunlukla steril bir ortam. Bu alan ise, mekanın algısını artıran ve mobilyaların doğrusal elementlerini güçlendiren duvar müdahaleleri ile bu alanın tam tersi” şeklinde açıkladı.
Zıt desenleri ve renkleri kullanmak tasarım ekibinin misafirleri uyanık tutması için bir seçenek gibi görünebilirken, Bigeleisen hedefin tam tersi olduğunu açıklıyor; “Bu oda bir rüya alanı veya hayal kurma alanı olarak yaratıldı. Mekanın normal düzeninin tümü, kalıp, biçim ve tekrarlama yoluyla ortadan kaldırıldı. Ben her zaman, özellikle de otellerde kaldığımda, hayal kurmak için bir alan arayışındayım” dedi.
Çift, Bigeleisen ve Bukowski’nin tasarım hassasiyetlerini temsil eden bir oda yaratmak ve en havalı otellerdeki en son dakika rezervasyonlarını sunma hizmetini tanıtmak için HotelTonight‘ın çevrimiçi butik otel rezervasyon uygulamasıyla bir ortaklık kurdu.
100 metrekarelik alanda Bigeleisen ve Bukowski tarafından Bubble olarak adlandırılan yeni bir mobilya koleksiyonu satın alınabilir. Yatak, sandalye ve dolapların hepsi gizli çekmeceler ve kapılar ile aynı dalgalı yüzeylere sahiptir. Bu, optik sanat resminin içerisine adım atarak bir gece geçirmek gibi bir şey.
Çoğu standart otel odasından farklı olarak, bu görünüm çok unutulmaz. Odalarının tasarımıyla birlikte daha fazla risk almak için birkaç otel sahibine ilham kaynağı olabilir mi? Bigeleisen, bu kadar ileri gitmeden daha fazla nitelik yaratmanın ipuçlarını sunuyor: “Şahsen, otellerin yerel sanatçıların eserlerini sergileme ve destekleme anlamında büyük bir fırsat kaçırdığını düşünüyorum. Tasarruf etmek için duvarlarda seri üretim dijital baskı duvar kağıtları kullanıyorlar; ancak herhangi bir şey rutin bir manzaraya ya da diğer “doğa” baskılı tuvallere bakmaktan daha ilginç olurdu” diyor.
Belki de daha fazla kurum onun tavsiyesini dikkate alacak ve dünyayı bu fırtına kasıp kavururken benzersiz ve unutulmaz bir deneyim trendine daha fazla kuruluş katılacak.