Gelişmekte olan bir ülkenin özelliklerine baktığımızda sanayileşme, sağlık, eğitim ve barınma şartlarının yıllar içindeki iyileşme oranı, vatandaşların ortalama yaşam süresi gibi tüm dünyada kabul gören kriterleri görüyor ve biliyoruz.
Peki, bir ülkenin ne kadar ileride olduğunu gösteren kriterler yalnızca bunlar mıdır? Siyasi/politik açıdan baktığımızda genel hatlarıyla bunlar olabilir fakat insanların sosyal yaşamına baktığımız zaman durum görünenden çok daha kritik.
Durum buyken rotamızı, kendimizle kıyaslamaya doyamadığımız Avrupa ülkeleri ve Amerika’ya çeviriyor, en dikkatimizi çeken özelliklerden bir tanesinin bu ülkelerin hemen hemen bütün kentlerinde, otobanlar hariç, şehir içindeki yolların yanında gördüğümüz, kendi ışık ve ayrı trafiği olan bisiklet yollarını görüyoruz. Her seferinde “Arabadan çok bisiklet var” veya “Milletvekilleri meclise hep bisikletle gidip geliyorlar” diye gıpta edilen bu ülkelerde, bisikletin sadece karne hediyesi veya extreme spor dalı olarak değil, insanlar için bir ulaşım aracı olarak kabul gördüğünü ve sürücülerinin haklarının belli yasalarca hukuki olarak savunulduğunu biliyoruz.
Maalesef aynayı tekrar kendi verimli topraklarımıza çevirdiğimizde ise sanayileşme ve nüfus artışına bakılarak “gelişmekte olduğumuz” söylense de insanın başına gelebilecek en acı olaylardan biri olan deprem afeti için toplanan vergilerin duble yol olarak bize geri dönemediğini ve ne yazık ki hiçbir şeyin planlandığı gibi yapılmadığı gerçeğiyle karşılaşıyoruz.
Hoş, zaten fiziksel engeli olan araba sürücüleri için ayrılan park alanlarının bile hastalıklı zihinlerce işgal edildiği bir kentte, bisiklet sürücüsü mantığının oturmasını bırakın bunun bilincine varılmasını bile beklemek büyük lüks… Fakat söz konusu Berlin, Kopenhag ve Amsterdam gibi kentlerle İstanbul’u ve ülkemizin gelişmişlik düzeyini kıyaslıyorsak, bu konunun da gözden kaçmaması gerektiğine inanıyorum.
İstanbul’da yaşayan sağlıklı bir genç olarak, hava şartları el verdiği sürece her yere bisikletim ile gidip geliyorum. Heyecan verici olduğu kadar, İstanbul trafiğinde bisiklet kullanmanın kulağa çok tehlikeli geldiğinin de farkındayım. İster Pazar turlaması için, ister ulaşım aracı olarak, İstanbul’da sayısı gün geçtikçe artan bisiklet sürücülerinin ise ortak bir sorunu var: Olmayan bisiklet yolları.
Peki İstanbul’da güvenle nerede bisiklet kullanabiliriz? İşte, pedal çevirmek isteyen fakat cesaret edemeyenler için 7 tepeli güzel şehrimizden derlediğimiz beş uygun rota;
SARAYBURNU – YEŞİLYURT SAHİL HATTI
Sirkeci Arabalı Feribot İskelesi’ni geçtikten sonra başlayan bisiklet yolu, Florya’ya kadar sürüyor. Çok keyifli bir yolculuk olmasa bile bisikletliler için ayrılan uzun bir yol olması bu rotayı tercih edilebilir kılıyor.
BELGRAD ORMANI
İstanbul’un nadir yeşil alanlarından Belgrad Ormanı, genelde engebeli arazilerde bisiklet kullanmayı seven aksiyon meraklısı bisiklet tutkunları kadar içerisindeki özel bisiklet yoluyla güvene önem veren bisiklet sürücülerinin de gidebileceği rotalardan bir tanesi.
FENERBAHÇE – MALTEPE
İstanbul’da bisiklet sürmek için en keyifli rotalardan bir tanesi, hatta belki de en şahanesi… Rota boyunca kesintisiz ve hatasız kurgulanan bisiklet yolu güneşli bir hafta sonu için farklı bir şeyler yapmak isteyenler için harika bir alternatif.
BÜYÜKADA
Adalar özellikle yaz aylarında İstanbul’dan arkasına bakmadan kaçmak isteyenlerin en uğrak adreslerinden bir tanesi. Adalar’ın da olmazsa olmazı meyhaneler, at arabaları, ahşap mağaza tabelaları ve Orta Doğulu turistler. Ha, bu arada bisikletler de var. Hiç araba olmaması ve ada ruhuna yakışması dolayısı ile bisiklet kullanmak için en doğru yerlerden bir tanesi adalar…
ORTAKÖY – YENİKÖY
Turist gibi Ortaköy’de kumpir yedikten sonra pedala bastığınız gibi yolların dümdüz olması, boğazın eşsiz manzarası ve tertemiz havasıyla kendinizi Yeniköy’de bulmanız yaklaşık on dakika bile almıyor.
Ne kadar bisiklet ve etrafında gelişenlerin hayranı da olsam, atladığım, merak ettiğim, daha yeni olduğum için atladığım rotalar da kesinlikle vardır. Bir bilen, yardım etmek isteyen yorumlarda bir el atarsa çok sevinirim. Herkese iyi bisikletler.
Dünya’nın en güzel bisiklet yolları ve Avrupa’nın en iyi bisiklet parkurları yazılarımızı okumak için tıklayın.
Kaynak: Playtuşu
