Turizm, yeme-içme sektörü ve eğitimde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne milyarlarca liralık yatırım yaparak vergi rekorları kıran girişimciler Covid-19 Pandemisinde KKTC yönetimi tarafından uygulanan çifte standardın kurbanı olmak üzereler…
Ekonomisi ağırlıklı olarak Turizm ve Eğitim gelirleri üzerine kurulmuş olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki girişimci ve marka sahipleri, Pandemi nedeniyle bugüne kadar yaptıkları milyarlarca liralık yatırım ve ödedikleri vergilerin neredeyse görmezden gelindiğini iddia ediyorlar. Buna göre özellikle Turizm ve Üniversite sektörleri bazında Pandemi kaynaklı ekonomik tedbirlerin dışında bırakılmalarından dolayı bir hayli zor durumda olan çoğunluğu Türkiyeli yatırımcılardan oluşan sermaye gruplarının yakın bir zamanda adayı terk etmek zorunda kalmaları sürpriz olmayacak…
Alınamayan ya da alınmayan ekonomik tedbirler ve çözümsüz bırakılan girişimcilerin durumunu “Bunlar Türkiye karşıtı görüşleri savunanların ekmeğine yağ sürüyor” diyerek tanımlayan sektör sözcülerinden İş insanı Vedat Erbaş, “AB’den dolaylı olarak alınan yardımdan faydalanan toplumun bir kesiminin dışında bu durum KKTC’de bir türlü alınmayan ekonomik tedbirlerin önümüzdeki süreçte de alınmamasına katkıda bulunacak şartlar yaratıyor” dedİ.
Adanın ekonomik çarklarını döndüren iki önemli sektördeki yatırımcıların ve özellikle de Türkiye Cumhuriyeti kökenli çalışanların içinde bulunduğu zor duruma karşı devlet yönetimini matematiğe davet eden Erbaş; “Buradan Türkiye Cumhuriyetine ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendiye sesleniyorum. Kendilerinin telkinleri doğrultusunda adaya gelip birçok sektörde severek yatırım yaptık. Ancak salgının arkasına gizlenerek itildiğimiz çaresizliğin bizi getirdiği boyut çok büyük bir çöküntüdür. Sayın Erdoğan, lütfen sesimizi duyun” çağrısında bulundu..
Son olarak KKTC yönetimi salgın önlemleri içinde yer alan ekonomik yardım paketi uygulamasında Turizm ve Üniversite sektörlerinde hizmet veren çoğunluğunu Türkiye Cumhuriyeti kökenlilerin oluşturduğu girişimci ve çalışanlar destek ödeneklerinin dışında tutmuş, bu “çifte standart içeren” politikaları yüzünden de ciddi bir tepki toplamıştı. Bunun üzerine “gereken önlemleri alacağız” iddiasında bulunan devlet yönetimi ve hükümetin adada vaka kalmamasına rağmen hala iki sektör hakkında da sessizliğini koruması, ciddi bir nüfusun adadan mücbir göçüne neden oldu ve olmaya devam ediyor…