Otomobillerin geleceğinden bahsettiğimizde Silikon Vadisi artık daha çok konuşuluyor. Sürücüsüz taksi konusunda geleceği biçimlendirecek olanlar Google Waymo, Uber ve Lyft gibi girişimler gibi görünse de otomobil sektörünün önemli isimleri yerlerini sorunsuzca bu firmalara bırakmayacaklar.
Sektörün yerleşik oyuncuları karşılarına çıkabilecek gerçek zorlukların farkındalar ve yaşanabilecek problemlerin kodlardaki hatayı düzeltmekten çok daha karmaşık olabileceğini biliyorlar. İşte bu yüzden söz konusu otomobil şirketleri, teknoloji şirketleri tarafından sektörün dışına itilmediklerinden emin olurken bir yandan da gelecek için kendi vizyonlarını belirlemeye çalışıyor.
Mercedes-Benz‘in devamı niteliğindeki Daimler de bu doğrultuda ilerleyerek sürücüsüz taksi teknolojisini hızlandırmak için sektörün önemli firmalarından Bosch ile işbirliği yaptı. Mercedes-Benz ve Bosch‘un kurduğu işbirliği, tam otomatik (SAE-4. seviye) ve sürücüsüz (SAE-5. seviye) araçların önümüzdeki on yılın başında sokaklarda görüleceği bir sistem oluşturmayı hedefliyor. Kurulan işbirliğinin amacı otomatikleştirilmiş sürüş sistemi için yazılım ve algoritma üretmek. Ortaya çıkarılacak proje, Daimler‘in kapsamlı araç uzmanlığı ve Bosch‘un sistem-donanım uzmanlığını birleştirecek.
Bosch,uzun süredir güvenlik özelliklerinden diğer birçok yardımcı özelliğe kadar otomobillerde gördüğümüz teknolojinin arkasındaki itici güç olmuştu.
Kurulan ortaklık, ulaşımın geleceği için gereken yapıtaşlarını yaratmak ve paylaşımı çok daha verimli hale getirmek gibi temel hedeflere de sahip.
Sonuç olarak, ikili hızla gelişen ulaşım pazarını gözlerine kestirdi ve eğer sürücüsüz araçlar teknolojisindeki yarışta öne geçebilir ve Uber gibi sektörün önemli şirketlerinden önce bu teknolojiye ulaşırlarsa, Uber bile sektördeki avantajını kaybedebilir.
Kapak Görseli: Mercedes-Benz – Daimler AG