New York Şehri, (İngilizce: New York City (NYC)) Amerika Birleşik Devletleri’nin en kalabalık şehridir. Aynı isimli New York eyaleti’nde yer alır. Yüz yıldan fazladır dünyanın en önemli ticaret ve finans merkezlerinden biridir. Şehir, medya, politika, eğitim, eğlence ve modadaki küresel etkilerinden dolayı bir dünya şehri olarak kabul edilmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Konseyi binasına ev sahipliği yaptığından dış ilişkiler için de çok önemli bir merkez durumundadır.
Kent beş bölüme ayrılmıştır: Manhattan, Brooklyn (Kings County), Queens (Queens County), Bronx ve Staten Island (Richmond). 830 km²’lik bir alanda yaşayan 8,2 milyon nüfusuyla New York, Amerika’da nüfus yoğunluğu en büyük olan şehirdir. Çevre banliyöleriyle birlikte New York metropolitan bölgesi 21 milyonluk nufusa sahiptir ve dünyanın en kalabalık yerleşim bölgelerinden birini oluşturur.
New York, bir göçmen kentidir. Kentte yaklaşık 170 ayrı dil konuşulmaktadır ve her üç kişiden biri ABD dışında bir ülke doğumludur. İngilizce çeşitli aksanlarla konuşulur. İngilizce’nin yanı sıra İspanyolca da İngilizce kadar yoğun konuşulmaktadır. Little Italy (Küçük İtalya) semtinde İtalyanca, China Town’da (Çin mahallesi) Çince konuşulur.
New York birçok Amerikan kültürel hareketinin de doğum yeridir. Edebiyat ve görsel sanatlarda Harlem Rönesansı, resimde soyut ekspresyonizm (New York Ekolü), müzikte hip hop, punk, salsa ve Tin Pan Alley bu hareketlerden bazılarıdır. 24 saat açık olan metrosu ve yoğun trafiğiyle Hiç Uyumayan Şehir adını almıştır.
Özgürlük heykeli, Empire State Binası, Central Park ve Times Meydanı, Modern Sanat Müzesi, Guggenheim Müzesi ve Modern Tarih Müzeleri şehrin ilgi çekici mekanlarıdır. Gökdelenleri, caddeleri, lokantaları, alışveriş merkezleri ve insanlarıyla, New York turistleri cezbetmektedir.
Kuzey Amerika’nın neredeyse tüm sanatsal aktivitelerin başlangıcı sayılan, bohem yaşantıyı körükleyen, konserlerini tam gaz her devir duraksamadan devam ettiren ve ilk çıkan ne varsa mutlaka oradan çıkmıştır dedirten şehri New York. Pek çok filme ve diziye de konu olan New York, bizim Cihangir’imize benzetilen namlı caddesi Soho, Brooklyn Köprüsü ve Özgürlük Heykeli’yle dünyanın belki de görülmeye değer sekizinci harikası.
Uçuş
Türk Hava Yolları, Delta Havayolları, KLM ve Northwest Airlines’ın New York’a seferleri var.
Araba kiralama
New York’a gitmeden önce araç kiralamak ve havaalanına vardığınızda hiçbir şeyle uğraşmadan arabanıza binip otelinize gitmek isterseniz www.nyrac.com adresine bir göz atın. İstediğiniz tipte ve fiyatta aracı tespit ettikten sonra geriye sadece bir iki işlem yapmak kalıyor, rezervasyonunuz onaylandıktan sonra arabanız New York’ta sizi karşılıyor.
Toplu taşıma
New York’ta bir yerden bir yere gitmek için birçok alternatifiniz var. 3,700 otobüsü, 1150 kilometrelik metro hattı, 12 bin taksisi, limuzinleri ve kilometrelerce otoyolu ile New York’ta seyahat etmek son derece kolay. Tabii seçenekleriniz bu kadarla sınırlı değil. Feribot, helikopter, bisiklet ve Amtrak’lar ile banliyö trenleri de seyahat alternatifleriniz arasında. Ayakları da unutmayın. New York’u yürüyerek de arşınlamak olası, zira gayet düz bir şehir. Özellikle Manhattan birbirine başlanan ara sokakları ve bloklarıyla kaybolmanızın çok zor olduğu bir bölge.
Taksiler New York’taki en pahalı ulaşım araçları. Şehirde taksiye binmek için birçok Avrupa ülkesindeki gibi ille duraklara yönelmenize gerek yok. Bir el hareketi yeterli…
Otobüsler de şehir içinde ulaşım için ideal seçeneklerden. Metrocard, bilet ya da tam bozuk paranın geçerli olduğu otobüslerde şoföre kağıt para uzatmayı denemeyin. Otobüsler 06.00-00.00 arasında 5-15 dakika aralıklarla çalışıyor.
Metro istasyonlarından alabileceğiniz Metrocard’lar günlük ya da haftalık olarak alınabiliyor. Aynı yönde bir araçtan diğerine aktarma yaparken ekstra ücret ödemiyorsunuz. Metro da şehirde yaygın bir şekilde kullanılıyor. Hatta öyle ki şehri altında, üstündekinden çok daha fazla trafik oluyor. Metro 24 saat boyunca çalışıyor.
New York’u en uygun şekilde New York Pass ile gezebilirsiniz.
Vize bilgileri
Amerika Birleşik Devletleri’ne giderken Diplomatik Pasaport da dahil olmak üzere tüm pasaport sahiplerinden vize isteniyor. Vize ile ilgili belgeler için: http://turkish.turkey.usembassy.gov Amerikan Konsolosluğu: İstinye Mahallesi, Kaplıcalar Mevkii 2, İstinye Sarıyer İstanbul (0212) 335 90 00
Sağlık bilgileri
Şehirde herhangi bir sağlık problemi yok. Gitmeden önce özel bir sağlık uygulaması (aşı, tahlil vs) istenmiyor.
Para birimi
Amerika Birleşik Devletleri’nde geçerli para birimi $ yani Dolar.
Telefon bilgileri
Amerika’nın uluslararası telefon kodu 1. York’un alan kodu ise 212. Cep telefonunuzu orada ulaşılır hale getirmek için operatörünüze başvurarak uluslararası dolaşıma açtırmanız gerekiyor. Operatörünüzün Amerika’da anlaşmalı olduğu operatörler ister otomatik olarak ister sizin seçiminizle kullanılır hale geliyor. Ancak telefonunuzun frekansının uyumlu olup olmadığını önceden operatörünüze danışarak öğrenmeniz gerek. Sizi arayacak olanların +90 (5XX) ya da 00 90(5XX) tuşlaması gerekiyor.
Voltaj bilgisi
Amerika Birleşik Devletleri’nde 110 voltluk elektrik akımı var. Prizler Türkiye’de ve birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi iki uçlu ancak uçları yuvarlak değil, yassı…Dolayısıyla Amerika’ya gitmeden önce, orada aletlerinizi sorunsuz şekilde kullanmak için uygun bir adaptör almalısınız.
Vergiler ve duty free düzenlemeleri
Amerika Birleşik Devletleri’nde VAT yani KDV uygulaması yok. Buradaki satış vergileri federal hükümet tarafından değil eyalet ve bölge etkilileri tarafından toplanıyor. Bu genellemenin dışında kalan tek eyalet Louisiana. Dolayısıyla alışverişinizi Louisiana eyaleti sınırları içinde yapmadığınız sürece ödediğiniz vergiyi havaalanında geri almanız söz konusu değil.
Acil adres ve telefonlar
New York Başkonsolosluğu: 821 United Nations Plaza; (1) 212 949 01 60 Hastane, ambulans, polis, itfaiye ve her türlü acil durum telefonu: 911
Seyahat listesi
Yolculuk öncesinde her şeyinizin hazır ve tam olduğundan emin olmanız gerek.
a.Belge ve dökümanlar…
- Uçak biletiniz ya da elektronik bilet
- Nüfus cüzdanınız
- Pasaportunuz
- Yurt dışında da kullanabileceğiniz kredi kartlarınız
- Nakit paranız
- Ehliyetiniz
- Yurt dışı sağlık sigortası
- Reçeteli ilaçlarınızın doktor onaylı listesi
- Vücudunuzda implant varsa havaalanı güvenliğinde sorun çıkmaması için doktor onaylı implant kartı
b.Evde kalanlar…
- Apartman görevlisine tatilinizin süresini bildirmeyi ihmal etmeyin
- Mümkünse güvendiğiniz ve sürekli evde bulunan bir komşunuza acil durumlar için yedek anahtar bırakın. Yakın olduğu için gerektiğinde hızlı bir şekilde müdahale edecektir.
- Evdeki hayvanlarınıza veya bitkilerinize bakacak arkadaşlarınıza anahtarı teslim etmeyi unutmayın.
- Komşunuza, arkadaşlarınıza ve apartman görevlisine kalacağınız otelin telefonunu ve cep telefonu numaranızı vermeyi unutmayın.
- Buzdolabınızı boşaltın ve tatil süresince bozulması muhtemel yiyecekleri buzluğa kaldırın ya da çöpe atın.
- Evinizde alarm varsa kurmayı unutmayın. Tabii alarmın nasıl devre dışı bırakılıp tekrar devreye sokulacağı gibi önemli bilgileri anahtarı teslim ettiğiniz kişilere bildirmeyi unutmadan…
c.Sizinle gelenler…
- İlaçlarınız (mümkünse reçeteleriyle birlikte)
- Fotoğraf makinesi ya da kamera
- Zaman kazanmak ve doğru noktaları gezmek için kapsamlı ve haritalı bir şehir rehberi
- Elektrikli ve elektronik aletlerinizi sorunsuz bir şekilde kullanabilmek için fiş ve voltaj adaptörü
Konaklama
Şehrin en lüks otellerinden mütevazı misafirhanelere uzanan geniş bir oteller seçkisini sizler için hazırladık. Mandarin Otel, merkezi konumu ve bir gökdelenin 20 katını işgal eden farklı yapısıyla New York severler için değişik bir konaklama seçeneği. Mercer ve Soho Grand otelleriyse şehrin ünlü caddesi Soho’da konuşlanmış sofistike konaklama mekanları. Kentin postmodern şıklığının lüksle birleştiği kareleri doyasıya yaşamak isteyenlere City Hotel, On the Ave ve Hotel on Rivington’u öneriyoruz. Unutmadan listemize gelenekselliği yansıtan ve şehirdeki nadir mimari parçalardan olan Inn at Irving Place’i de ekleyelim. Library Hotel ve Abingdon Guest House ise mütevazı bir şıklık yaşamak isteyenler için ideal.
1. Mandarin Oriental
Columbus Circle’daki Time Warner kompleksinin 35. katından 54. katına uzanan lüks bir otel. Sağladığı konfor ve lüksün yanı sıra Manhattan’ın göbeğinde oluşu da burayı şehrin en iyi ve en pahalı otellerinden biri yapıyor. Asya etkisinin her köşede hissedildiği otelin girişi mermer ve granitle gelenleri aha ilk baştan büyülüyor. Duvarlarda çerçevelenmiş kimonolardan yerdeki gümüş eklemelere, toplam 248 oda ve süitindeki ham ipekten yapılmış yatak örtülerinden Çin kırmızısı ve safran rengindeki yastıklara, yeşim tonunun hakim olduğu Presidential Suite’teki Doğu işi halılara burada her şey Doğu mistisizmi ve elegansını yansıtıyor. Rezervasyon yaptırırken özellikle 00 serili süitleri tercih edin zira en güzel manzaraya sahip olanlar onlar. Otelde Hudson manzaralı geniş bir yüzme havuzu ile bir de Asya spa’sı bulunuyor. 52. kattaki Oriental Suite rüya gibi bir yer. 167 metrekare genişliğindeki süite bir alternatif biraz daha küçük olan Taipan Suite. Toprak renginin ve doğal tonların halim olduğu süit, muhteşem Central Park manzarasıyla da nefes kesiyor. 80 Columbus Circle; (1) 212 805 88 00; www.mandarinoriental.com/newyork
2. Mercer
Soho’nun en lüks oteli. 1890 yılında inşa edilen bir binada hizmet veren otel şu ana dek Russel Crowe’dan Leonardo di Caprio’ya sayısız ünlüye ev sahipliği yaptı. Burada kiminle, hangi ünlüyle karşılaşacağınız belli olmaz. Oteldeki 75 oda tasarımcı Christian Liaigre tarafından döşenmiş. Geniş ve seksi banyoları, büyük pencereleri, yüksek tavanları ile son derece rahat. Odalardaki koyu renk ahşap, lila rengi deri koltuklarla uyum içerisinde. Bazı odalarda şömine de mevcut. Tavsiyemize uyun ve 6. kattaki penthouse loft’u rezerve ettirin. Mükemmel bir şehir manzarası ve bu manzarayı doyasıya izleyebilmeniz için devasa pencereler var loft’ta. Tek kişiyseniz stüdyo tipi odalar da ideal. 147 Mercer Street; (1) 212 966 60 60; www.mercerhotel.com
3. Soho Grand
Şu sıralar New York’un en gözde konaklama alternatiflerinden. Süitleri dekorasyonları ve konumlarıyla Soholu ressamların stüdyolarını andırıyor. Kendinizi rahatlıkla bir film setinde gibi hissedebilirsiniz. Bill Sofield’in tasarladığı süitlerden kuzeye bakan penthouse’u tercih edin. Bu en geniş süit, aynı zamanda en güzel manzaraya sahip olanı. 1970’lerin Soho’sunu iliklerinize kadar hissettirecek bu süitte iki yatak odası var. Diğer 367 oda mavi ve kahverenginin tatlı uyumuyla renklendirilmiş, eklektik bir havada döşenmiş. Kedi-köpek dostu olan otele konuklar evcil hayvanlarını da beraberlerinde getirebiliyor. 310 West Broadway; (1) 212 965 30 00; www.sohogrand.com
4. City Club
Buraya şehirli bir şıklık hakim. Jeff Klein tarafından renove edilen ve önceleri bir erkekler kulübü olan binada 65 oda ve süit var. Tavsiyemiz özel teraslı dubleks süitler. Bunlardan sadece 3 adet olduğunu da belirtelim. Otelin bistrosu DB Bistro Moderne’de ise lezzetli yemekler sizi bekliyor. 55 W. 44th Street; (1) 212 921 55 00; www.cityclubhotel.com
5. Inn at Irving Place
19. yüzyılın büyüsünü hissettiren 12 odalı minik bir otel. Burası otelden çok eski bir köşk havasında. Sanki aristokrat büyükannenizi ziyarete gelmiş gibi hissediyorsunuz kendinizi. Alt katta, antikalarla dekore edilmiş Lady Mendl’in çay salonu, bu havanın en baskın olduğu yer. Her an bir köşeden Edith Wharton ya da Henry James çıkacakmış gibi geliyor. 56 Irving Place; (1) 212 533 46 00; www.innatirving.com
6. Library Hotel
60 odalı bir otel. Özelliği ise kütüphaneden esinlenne bir konsepte sahip olması. Kütüphanelerde kitapları listelemek için kullanılan Dewey sistemine göre (edebiyat, sanat, matematik ve fen bilimleri, tarih) düzenlenen odalar astronomi, Asya tarihi, müzik gibi alt kategorilere ayrılmış. Klasik kütüphane renkleride koyu ahşap ve krem ağırlıklı döşenen odalar sıcaklığıyla insanı sarıp sarmalıyor. Her odada ait olduğu kategoriye ait zengin bir kitap seçkisi yer alıyor. En popüler odanın „erotik edebiyat“ olduğunu söylemeye sanırız gerek yok. Ardından „Masallar“ bölümü geliyor. „Aşk Romanları“ bölümü ise teraslarıyla ön plana çıkıyor. Madison Avenue ve 41. Cadde’de yer alan otel, konumuyla da son derece ideal. 299 Madison Avenue; (1) 212 983 45 00; www.libraryhotel.com
7. On the Ave
Burası pahalı ve lüks otelleri aratmayan konforuyla tercih edilebilir. Central Park’tan üç, Doğal Tarih Müzesi’nden de iki blok ötede olan otel konumuyla da elverişli. Rezervasyon sırasında 14. katta bulunan odaları tercih edin. Özelikle de 1405 no’lu olanı… Büyük bir terası ve harika manzarası var. Penthouse katı da kaliteli bir tercih. 2178 Broadway; (1) 212 362 11 00;www.ontheave-nyc.com
8. Hotel on Rivington
Otel büyük camdan bir kutuyu andırıyor. Bir zamanlar Doğu Avrupa’dan gelen göçmenlerin yaşadığı bir mahalle olan aşağı doğu yakasında konuşlanmış olan otelin bulunduğu bölge bugün pahalı butikleri, barları ve kafeleriyle şehrin popüler yerlerinden biri. Oteldeki 110 odada konfor namına ne ararsanız var. Ortopedik İsveç yatakları, derin Japon küvetleri ve şıklık… Owner’s Suite’te küvet panoramik bir manzaraya sahip. Tripleks penthouse’da içine yaklaşık 8 kişinin girebileceği bir açıkhava jakuzisi var. Parti yapmak isterseniz burayı tercih edin zira 125 kişilik kapasiteye sahip. 107 Rivington Street; (1) 212 475 26 00; www.hotelonrivington.com
9. Abingdon Guest House
9 odalı bir misafirhane. Ikisi Hudson Street’in kahverengi cepheli binalarına bakıyor ve son derece romantik. Ancak otelde asansör olmaması üst kat odalarını tercih edenler için dezavantaj olabilir. Ambassador Room muhtemelen bu yüzden popüler. Hem giriş katında hem de bir mutfağıyla birlikte geniş bir alana sahip. Diğer bir seçenek Garden Room, minik bi bahçeye ve bahçesinde şırıldayan bir çeşmeye sahip. Odanızı seçerken biraz gürültülü olabilen Eighth Avenue’ya bakmıyo olmasına dikkat edin. 21 Eighth Avenue; (1) 212 243 53 84; www.abingdonguesthouse.com
Yiyecek – İçecek
Balthazar
Balthazar, New York’un en popüler yerlerinden. Burada ister kerli ferli bir akşam yemeği yiyin, ister barın 400 şaraplı içki menüsünden birkaç kadeh yuvarlayın. Hem de Manhattan’lı iş adamlarıyla birlikte… New York’taki Fransız etkisi her ne kadar bitmiş gibi görünse de burası hala Fransız brasserie’si olma özelliğini koruyor. Burada en çok sipariş edilen yemekler patates kızartma ve biftek ve Chicken Riesling olsa da burada karides, istiridye ve deniz tarağı gibi lezzetli deniz mahsulleri bulmanız da mümkün. Steak Tartare, Fırınlanmış Balkabağı Ravioli, Côte de Boeuf ve ördek confit tavsiyelerimizden. Mutfağında Lee Hanson ve Riad Nasr’ın olduğu mutfak sadece akşam yemeği değil, kahvaltı, öğle yemeği ve gece geç saatte gelenler için de after-hour yemekleri için hareke geçiyor. 80 Spring Street; (1) 212 965 17 85; www.balthazarny.com
Babbo Ristorante e Enoteca
Şehrin klasikleşmiş restoranı Babbo Ristorante e Enoteca, Mario Batali ve ortağı Joseph Bastianich tarafından 1998’de açılmıştı. O gün bugündür son derece büüyk bir başarıyla yoluna devam eden restoran yaratıcı bir İtalyan mutfağı sunuyor konuklarına. 110 Waverly Place; (1) 212 777 03 03; www.babbonyc.com
BLT Steak
2004’te açılan BLT Steak Fransız şef Tourondel’in harmanladığı Fransız-Amerikan mutfaklarının güzel bir sentezini sunuyor. Burada kırmızı et sevenler daha avantajlı olsa da yemeyenler için de birçok seçenek mevcut. Balık ya da patates, sebze ve mantarla hazırlanan yemekler tercih edilebilir. Parmesanlı gnocchi, kremalı ıspanak ve soğan halkası kulesi özellikle vejetaryenlere tavsiyemiz. 106 E. 57th Street; (1) 212 752 74 70; www.bltsteak.com
Daniel
Daniel New York’a gidenlerin bizce mutlaka uğraması gereken bir adres. Fransız haute-cuisine anlayışını devam ettiren restoran, türünün şehirdeki nadir örneklerinden. Kadayıfa sarılı karidesler bir numaralı tavsiyemiz… 60 E. 65th Street; (1) 212 288 00 33; www.danielnyc.com
Jean Georges
1997’den beri faaliyette olan Jean Georges, şef Vongerichten’in marifetlerinden… Şefin en önemli özelliği mutfakta tam bir denetim sağlamış olması. Yemekler hazırlanışlarından sunumlarına kadar tek tek şef tarafından denetime tabi tutuluyor. Restoranın dekorasyonu ve atmosferi de son derece şık ve romantik. 1 Central Park West; (1) 212 299 39 00 www.jean-georges.com
Hızlı Kent
New York’ta 24 saatten fazla zamanınız yoksa bunları mutlaka yapın:
- Soho’da gezin.
- Metropolitan Museum of Art’ı görün.
- Empire State Building’in 86. katına çıkıp şehre bakın.
- Central Park’ta dolaşın.
- Brooklyn Körüsü’nü fotoğraflayın.
Kaçırmayın
Her Şehre Özel Minik Tavsiyeler
New York’a her gelen şehri kuşbakışı görmek ister. Bunun için de herkes Empire State Building’e çıkar ancak burası turistlerle dolu olduğundan vazgeçip hüsran içinde oteline dönen çok olur. Size bir öneri: konserlerin ve gösterilerin gerçekleştirildiği performans merkezi Rockefeller Center’ın 70. katında da 2005’ten beri bir gözlem noktası bulunuyor. Aslında 1933’te rockefeller tarafından açılan gözlem noktası uzun zaman boyunca işlevsizdi. Artık hizmetinizde… Central Park’tan Brooklyn Köprüsü’ne ve Özgürlük Anıtı’na uzanan muhteşem bir manzarası var. W. 47. Cadde- w. 51. Cadde, 5. Avenue ve 6. Avenue arası; (1) 212 332 68 68; www.rockefellercenter.com
Kaynak: Wings Card
3 Comments
Amerika gerçekten güzel ülke fakat Avrupa benim için her zaman özel
yaziniz cok ince detaya girip baymayip, dikkat edilmesi gereken hususlar uzerine hazirlanmis guzel bir yazi. Fakat bir noktada uyarim olacak. oto kiralama. NEW YORK CITY e gelenler kesinlikle araba kiralamamalidir. Road-Trip yapmayi dusunmuyorlarsa. Sehrin icerisinde park etmek imkansiz diyebiliriz. Her sokakta ayri bir kural var. Manhattan daki cezalar eyalet cezalarinin 2-3 katidir. Otopark ucreti 30 dk si $20-25 civarindadir. Donus yasaklari da cabasi. yani tatilinizi trafik cezasi odemeyle ziyan etmeyin. En ucuz ceza $110 dan basliyor. ulasim oldukca kolay.
Çok güzel bir yazı olmuş, her ne kadar favori şehrim new york olmasa da gayet güzel bir makale. Teşekkürler.