Fransa Kanal Gezisi‘ni geçtiğimiz yıl Nisan ayında yapmıştık.Unutamadığımız tatiller arasında ilk sırada gelir.Bu gezinin yapılacağı en ideal ay da Nisan yada Eylül aylarıdır.Gezinin pek çok rotası var. Toulouse, Lyon gibi şehirlerden,seçtiğiniz rotaya göre,tekneye bineceğiniz kasabaya ulaşarak minimum bir hafta süre ile teknenizi alıyorsunuz. Tekneyi teslim alırken sigorta,bisiklet,temizlik gibi bir takım ilaveler satın almanız gerek.Sonrasında yarım saat – 45 dakikalık bir eğitimin ardından tekneyi teslim ediyorlar..Aslında tam bu noktada söylemem gereken bir iki konu var.
1-tekneye gitmeden önce ya marketten alış veriş yaparak gitmek gerek yada Locaboat’a bunu söylerseniz onlar sizin adınıza yapıyor.Biz her ikisini de yapmadığımız için sabun,tuvalet kağıdı,su gibi önemli hiç bir malzememiz ilk gece yoktu
2– 45 dakikalık eğitim gayet yeterli.”-Ben hayatımda tekne kullanmadım,halat atmadım,manevra yapmadım” diye tasalanmayın sakın.Seyir yaptığınız su her şeyden önce sakin bir kanal..Kolay ve basit bir sürüşü olmasa zaten o kadar kısa bir teknik eğitim ile kimse kimseye tekne teslim etmez
3– bisiklet almanızı şiddetle tavsiye ederim.Başka türlü indiğiniz köylerde ,kasabalarda gönlünüzce dolaşamazsınız.Ayrıca tekne kanaldan ilerlerken siz bisiklet ile spor yaparak karadan da yol alabilirsiniz.
4- Temizlik olayı sanırım önemli çünkü bana öyle geliyor ki temizlik satın almamış olsaydık tekneyi teslim ettiğimiz gün elektrik süpürgesini elimize vererek içini dışını bize sildirip süpürteceklerdi.Biz, hafta süren Canal Du Midi rotasını seçtik ve Negra-Argens kasabaları arasında tek yön seyahat gerçekleştirdik.Gezinin sonunda bloğuma aktardığım ve o anki duygularımı dile getirdiğim yazımı, bugün yeniden sizlerle paylaşmak istiyorum.Belki Mart ayında plan yapar ve bu deneyimi bahar aylarında siz de yaşarsınız…
”Her güzel şey süreli olduğu için mi güzeldir? Yoksa bundan sonraki hayatımızı oralarda geçirebilirmiydik? Bilmiyorum…
Ama şunu biliyorum ki bu sakinlik,bu doğallık,konforsuzluk,insansızlık,az yemek,çok hareket,az giysi,bol oksijen,gecelerimize eşlik eden yıldızlar,mimozalar,papatyalar bana çok iyi geldi. Onca seyahat yaptık ilk defa Efe bir geziden dönüşte ağladı.
Teknemiz bir hafta boyunca küçük evimiz oldu.Şunu anladım ki kendi hayatımızı kendi aldıklarımızla yani kendi elimizle daraltıyoruz. İhtiyacımız olmayan kıyafetler,mobilyalar,elektronik eşyalar…Bize eşyalarımızdan yaşam alanı kalmıyor. Halbuki ihtiyacımız olan şey ruhumuzu dinlendirmek.Bir çok şeye sahip oldukça ona orantılı mutluluğu artmayan tek canlı biziz sanırım.
Mutluluğun maddi isteklere ulaşmak ile elde tutulacağına inanan, aslında ürkek ve çoğu zaman bunca sahip olduklarına rağmen yalnız bir varlık.
En son Didim’de geçen o güzel çocukluk günlerimde yıldızların altında uyumuştum.Gündüzleri deniz kenarında, arkadaşlarımla birlikte kendimizi kızgın kumlara gömerdik.Kayaların arasında kendimi unutarak dolaşır ve elimdeki kovaya salyangozlar toplardım.Deliksiz öğlen uykuları uyur ,okuduğum kitaplarla, uykudan önce, hayal dünyalarına dalardım.Kalkınca bisikletime atlar akşama kadar dolaşırdım.Döndüğümde eğer ev babaannemin kurabiyeleri de kokuyorsa keyfime diyecek olmazdı.Ağaçlara evler kurardım.Kozalaklar köftelerim olurdu.
Büyüdük de ne değişti ?? O zaman beni mutlu eden şeylere ruhumun yine ihtiyacı var..Nedir bunlar? Yine denizin sesi,ağaçların kokusu,yıldızların altında uyumak..Ağaçlardaki oyuncak evimizde oturmak yerine ,ağaçların gölgesinde oturmak kadar değişir aslında istekler..
Kitaplar yine beni hayaller alemine ve düşünceler dünyasına götürmek için var.Babanemin kurabiyeleri artık benim kendi aileme pişirdiğim mis kokulu yemekler.Çocukken bize doğal gelen sürekli hareketi artık istemediğimize ne zaman karar verdik?Yürümek yürümek kilometrelerce yürümek ,yürürken düşünmek bisikletle hızla yokuş aşağı inerken rüzgarı yüzümde hissetmek bunlar beni hala çok ama çok mutlu ediyor. İnanıyorum ki sizi de mutlu edecek. Herkesin çocukluğundan bir parça var bu tatilde.. Doğanın içinde bir hafta geçirmek için kalkıp Fransa’lara kadar gitmek zorunda değilsiniz elbette..Ancak bu gezi size doğanın yanısıra farklı bir deneyim de vaad ediyor..
Kaptanı kendiniz olan minik bir dünya..
Fransa kanal turu..
Loca Boat firmasını bir araştırın derim.Pişman olmayacaksınız..Nisan 2014 Toulouse”
Not:Bu arada, bu yazıyı okuduktan sonra,Eylül ayındaki kurban bayramı tatili için hemen biletleri aldım.Bu sefer ki rota,Burgundy-Saone.Buraya Lyon üzerinden ulaşacağız.Merak edenler Locaboat sitesinden,destinations sayfalarını ziyaret edebilirler.
Kaynak: Ailecek Geziyoruz
1 Comment
Selam
Tavsiyelerinize uyarak Canal du Midi turunu yaptik bu senede River Lot tarafini yapmak istiyoruz . Sayet bir bilginiz varsa
rica ederiz , memnun oluruz .