Polonezköy ; İstanbul Boğazına 15 km , Karadeniz sahiline ise 20 km uzaklıkta bir yerleşim alanı . Bölgenin tarihinden kısaca bahsetmek gerekirse Polonezköy 1830 Polonya Ayaklanması sırasında hükümet başkanı olan Prens Adam Czartoryski tarafından 1842 yılında kurulmuş. İlk kurulduğu yıllarda yalnızca 12 kişinin yaşadığı Polonezköy‘in nüfusu daha sonradan 1830 Polonya Ayaklanması ve 1853 Kırım Savaşına katılan askerlerin yanı sıra Sibirya sürgünü ve Çerkes esaretinden kaçan Polonyalılarla artmış. 1938 yılında ise Polonezkoy yerlileri T.C. vatandaşlığına kabul edilmişler.
Polonezköy’ün İstanbul gezilecek yerler listesinde yer almasının asıl nedeni ise bölgenin özellikle hafta sonları piknikçilerin uğrak noktası olması. Polonezköy’de yer alan yüzme piknik alanları , restoranlar , yüzme havuzlu butik oteller hafta sonları özellikle İstanbul’luların yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.
Geçen hafta sonu Polonezköy mangalcılarının arasında son dakikalık bir kararla biz de yer aldık Baştan söyleyeyim burası İstanbul’un bir ucu bile değil daha da uzağı Eğer Beykoz ya da yakın civarda oturmuyorsanız bana göre buraya gelmeyi aklınızın ucundan bile geçirmeyin çünkü gününüz yolda geçer
Neyse Polonezköy’e doğru düştük yollara. Önce şehir trafiği azaldı daha sonra da etraftaki yapılar azaldı da azaldı. Sonunda ormanlık yollar başladığında bizi yerlilerin yol kenarlarında satış yaptığı taze meyve sebze tezgahları karşıladı. Organiktir deyip durduğumuz tezgahlarda fiyatların da organik olduğunu gördük , öyle ki buradaki dutlar , kirazlar şehir merkezine göre 3-4 kat pahalı . Meyveler lezzetli mi ? lezzetli ama o fiyatlara ne kadar alınır bilemem Neyse yolumuza devam edince nihayet saatler sonra Polonezköy Tabiat Parkı levhası bizleri karşıladı. Bu noktadan sonra yol boyunca bir çok mangal yeri , oteller ve restoranlar var.
Biz yol üstünde bulunan mangalcılardan birini tercih ettik. Mangalcı diyorum çünkü burada kendiniz mangal yakmakla uğraşmıyorsunuz. Hazır yakılmış bir mangal ve istediğiniz etler size servis ediliyor , siz de sadece etleri mangalda pişirmek kalıyor. Bu arada yanınızda dilediğiniz gibi sebze , meyve , hatta çay vb getirebilirsiniz. Piknik alanlarının hepsinde özel park alanları mevcut. Her gurubun kendine özel üstü tenteli bankları mevcut. Birçoğunun yanında ise keyifle dinlenebileceğiniz hamakları var.
Araç park alanı çok rahat. Banklar ne çok ayrı ne de çok bitişik. Kimse kimseyi rahatsız etmeden keyfine bakabiliyor. Mangal sonrasında ise dilerseniz bankın yanında bulunan yastıklarda keyif yapabilirsiniz , dilerseniz de Polonezköy’ün yeşil ormanlarına doğru yola çıkabilirsiniz. Piknik yaptığımız yerde beni rahatsız eden tek şey ise tuvaletlerin yetersizliği ve çok temiz olmayışı idi. Neyse güzel bir yemekten sonra biraz top oynayıp günü noktaladık.
Sonuç olarak Polonezköy’ü İstanbul gezilecek yerler listesine dahil etsem de burası daha çok Beykoz gibi bölgeye yakın yerlerde oturanlara hafta sonu gezi alternatifi. Uzaklardan gelinir mi gelinir tabi ama biz Ümraniye’den Anadolu sahil yolunda tur atıp gidelim dediğimiz yol 2 saati geçti Eğer uzak yerlerden gecelemek şartı ile buraya gelmek isterseniz de bana göre Şile yada Ağva çok daha güzel birer tercih olabilir , en azından bu sıcaklarda denize girip serinleyebilirsiniz. Tabi yine de tercih sizin
Kaynak: Gezip Gördüm