Şehirleri en iyi şekilde bilen insanların, o şehrin yerlilerinin ve gezginlerinin olduğu kabul edilen bir gerçek. Onları ‘şef‘ olarak adlandıran Fatih Özdemir‘in Citiletter hikayesi burada başlıyor. Citiletter ile şehirleri şimdi keşfedin, şeflerle buluşun, makalelerini okuyun ve onlara mesaj gönderin.
Citiletter, şehirlerin kültürünün, gündeminin, sorunlarının, mekanlarının, lezzetlerinin ve etkinliklerinin şefler tarafından makalelerle ele alındığı bir mobil uygulamadır.
Gezginler, öğrenciler, Interrail gezginleri, blog yazarları, turistler, araştırmacılar ve vatandaşlar burada bir araya geliyor!
Bir şef, gelecek kuşaklara aktarmak için kendi şehirleri hakkında makaleler yazar ve bir sonraki seyahati planlamanıza makaleler, yorumlar ve özel mesajlarla yardımcı olurlar. Citiletter’ın ana hedefi şehir aşkıyla tutuşan herkesi bir araya getirmektir. Seyahatlerini planlayan kişiler genellikle şehirler hakkında tipik bilgiler bulurlar ve onlara destek olan bir opsiyon da yok.
Şu anda sadece Belgrad, Berlin, Floransa, Istanbul ve Kiev’de hizmet veren Citiletter, ayrıca dileyen herkes uygulama üzerinden şeflik başvurusunda bulunarak kendi şehirlerini sıradaki şehir olması için önceliklendirebiliyor. Şeflerin çok iyi İngilizce dil becerisine sahip olmaları da gerekmez. Citiletter yeni başlayanlara aynı zamanda dil becerilerini geliştirebilmeleri için pratik yapma fırsatı sunar.
Citiletter‘ın kurucusu Fatih Özdemir, “Diyelim ki bir Japon, Kiev’i ziyaret etmek için internette araştırmaya koyuluyor. Bu araştırmada karşısına çıkacak olan bilgiler genellikle uluslararası seyahat platformlarının internetten araştırma bilgilerle hazırladığı içerikler ya da gerçek kullanıcıların yorumları olacaktır. Biz de diyoruz ki neden ona gerçekten orada yaşayan veya daha önce orayı deneyimlemiş birinin spesifik hikayesini sunmayalım? Citiletter’da Japonyalı’ya hem o hikayeyi okuma fırsatı hem de o hikayenin sahibine mesaj atarak arkadaşlık kurma fırsatı sağlıyoruz. Kendileri aralarında dilerlerse konaklama imkanları, restoran ve kültürel yapılar hakkında konuşabiliyor; dilerlerse de seyahat gerçekleşeceği zaman şehri birlikte gezebiliyorlar. Bu sayede dünyanın dört bir yanından kaliteli arkadaşlıklar kurabiliyor, seyahat deneyimlerini biraz daha farklı yaşayabiliyorlar. Üstelik İngilizce pratiği yapmak isteyen ve ama çevresinde konuşacak kimse bulamayanlar için de mükemmel bir fırsat sağlıyoruz.” olarak projeyi tanıtıyor.