Monako’dan sonra dünyada nüfusun en yoğun olduğu 2. ülke…
Singapur, nüfusun toprak yüzölçümüne oranı açısından dünyanın en yoğun nüfuslu ikinci ülkesidir. Hal böyle olunca ada topraklarında yerleşim alanı açmak ve bu yoğun nüfusu sorunsuz bir şekilde yerleştirmek biraz zorlu oluyor. Ülke nüfusu şu an 5.3 milyon civarında. Adanın stratejik konumu, iş kurma ve eğitim imkanlarının çokluğu ve kalitesi, iklimi, maddi imkanları gibi birçok sebepten ötürü Singapur farklı ülkelerden göç almaktadır. Her ne kadar devlet bu göçlere, nüfus artışına ve yabancılar için çalışma izinlerine kısıtlamalar getirse de, ada birçok kişinin yaşamak için hayal ettiği ülkeler arasında.
Singapur‘a ilk yerleşenler Malaylar olduğu için ülkenin resmi dili Malayca’dır. Dolayısıyla milli marşta (Majulah Singapura = İleriye Singapur) bu dilde yazılmış. 1800’lerden başlayarak adaya ilk başlarda sadece çalışma amacıyla gelen Çinliler daha sonra bu topraklara yerleşmeye ve burada Malay bayanlarla evlenip aile kurmaya başlamışlar. Hatta bu Çin-Malay evliliklerinden yeni bir etnik yapı olan Peranakanlılar ortaya çıkmış. Şimdilerde nüfusun çoğunu Çinliler oluşturmakta. İngiliz Doğu Hindistan şirketinin 1819’tan başlayarak ada topraklarında sömürgeciliği yaymasıyla, bu şirket tarafından adaya işçi olarak getirilen Hintliler de zamanla buraya yerleşmeye başlamış ve Hint nüfusu giderek artmış. Günümüzde de işçi olarak çalışan Hintli sayısı bir hayli fazla olsa da ülkenin çok önemli pozisyonlarında ve yönetim kadrolarında görev yapan eğitimli Hintliler de azımsanmayacak kadar çok. Buna en iyi örnek, Singapur’un bir önceki cumhurbaşkanının Hintli olmasıdır. Gelelim ülkedeki diğer ırklara… Amerika’dan, Avustralya’dan, Avrupa ülkelerinden, Güney Kore’den, Filipinler’den, Vietnam, Myanmar, Japonya gibi Asya ülkelerinden ve dünyanın birçok yerinden Singapur’a çalışma amacıyla gelen insanlar ülkenin diğer milletler sınıfını oluşturmakta.
Singapur her milletten insanın yaşadığı bir ülke olsa da, her devlette olduğu gibi yasalarla belirtilen bir vatandaşlık kavramı mevcuttur. Buna göre ülkede doğup büyümüş ve devletin belirtmiş olduğu vatandaşlık özelliklerini taşıyan kişiler (ki bu kişilerin çoğunluğu olan Çinliler, Malaylar ve Hintliler) Singapur vatandaşı olarak bu topraklarda yaşamaktadır. Vatandaş olmanın getirdiği birtakım ayrıcalıklardan bu kişiler doğal olarak faydalanmaktadır. Bir önemli bilgi, eğer bir kişi Singapur vatandaşlığına geçerse sahip olduğu diğer vatandaşlıktan ayrılmak zorundadır. Hükümet aynı anda çifte vatandaşlığa izin vermemektedir. Singapur vatandaşı olan her erkek 18 yaşını doldurduktan sonra 2 yıl sürecek olan askerlik görevini tamamlamak zorunda. Ancak bildiğim kadarıyla bu askerlik Türkiye’dekinden oldukça farklı. Örneğin askerler her gün bir işte çalışır gibi evlerinden askeri birliklerine gidebilmektedirler. Ülke nüfusunun giderek artması ve ada topraklarının küçük olması, Singapur’da yaşayan yabancı insanların çalışma ve yaşama izinlerine ciddi kısıtlamalar getirmektedir. Birçok yabancı çalışan ve yabancı işçiler bu sebeplerle memleketlerine geri dönmek zorunda kalmaktadır.
Rakamlarla Singapur Nüfusu
Gelelim 5.3 milyonluk ülke nüfusunda kimlerin ne kadar yer aldığına… Nüfusun %76 lık kısmını Çinliler, %14’ünü Malaylar, %7’sini Hintliler ve geriye kalan %3’lük kısmı da diğer ırklar oluşturmaktadır. Halkın büyük çoğunluğu oldukça zengin ve refah düzeyi bir hayli yüksektir. İnsan ömrü ortalama 75 yaş civarındadır. Modern hastaneler ve üniversiteler Asya’nın ve hatta dünyanın en iyileri arasındadır. Nüfusun %95 kadarı okur-yazardır. Hizmet sektörü daha çok Çin kökenli Singapurlular tarafından idare edilirken, resmi devlet dairelerinde genelde Malay ve Hintliler çalışmaktadır. Davranış kültürü olarak Singapurlular kurallara uyan, sakin, saygılı, nazik, kimi zaman aceleci ve mütevazı yapıda insanlar. Dünyanın hiçbir yerinde Türklerin sıcaklığını, merhametini ve misafirperverliğini bulamasakta; Singapurlular yardım etmeyi seven ancak bunu yaparken çok esnek davranmayan, kurallardan da asla taviz vermeyen bir ahlaka sahipler. Ülkenin çok sıkı kurallarının olması ister istemez halkın bu konuda tedbirli ve duyarlı olmasını gerektirmiş. Singapurlular hakkında yapacağım bir diğer yorum insanların alışverişe, tüketime, teknolojiye, eğlenceye ve rahata bir hayli düşkün olmaları… Tabi halkın refah düzeyi yüksek olunca ve ülke de küçük olunca yapılabilecek tek şey alışveriş ve para harcamak oluyor 🙂 Ayrıca metrolarda, toplu taşıma araçlarında ve hemen her yerde insanların cep telefonlarına bağımlılıkları gözden kaçmayacak kadar belirgin, teknolojik yeni ürünleri piyasada araştırmanıza gerek yok, etrafınızdaki Singapurlular’a bakın yeter
Peki ya Singapur’un Dil-Din Yapısı Nasıl?
Singapur’un etnik yapısından bahsederken nüfusun çoğunu Çinliler’in oluşturduğunu belirtmiştim. Bundan dolayı ülkede konuşulan yaygın dillerden birisi Çince. Tabi Çince deyince aklınıza tek bir lehçe gelmesin. Çince’nin başta Mandarin olmak üzere Hokkien, Cantonese gibi diğer türleri de adada duyabileceğiniz yaygın lehçelerden. Ülkeye ilk yerleşenler Malaylar olduğu için Malayca milli dil ilan edilmiş. Çinliler ve Malaylar’dan sonra nüfusun çoğunluğunu oluşturan Hintliler ise ülkede Tamilce denilen Hint dillerinden birini konuşuyorlar. Peki ya nasıl oluyor da bu kadar farklı ırklar aynı çatı altında buluşuyor ve anlaşıyor? Tam da bu noktada İngilizce devreye giriyor. Singapur’da yaşayan hemen herkes iyi ya da kötü İngilizce konuşmakta. İş yerlerinde, üniversitelerde, okullarda konuşulan dil İngilizce. Üniversite öncesi eğitim de elbette Çince, İngilizce, Malayca eğitim veren okullar var. Özellikle “international schools” denilen uluslararası okullar İngilizce eğitimde öne çıkmaktadır. Lokal okulların daha çok Çince ve Malayca’ya yönelik eğitim de çok iyi olduğu söyleniyor.
Yani ülkede Malayca milli dil olmak üzere; İngilizce, Çince, Tamilce konuşulan resmi dillerdir ve her yerde uyarı ve açıklayıcı levhalar, anonslar bu dört dilde yapılmaktadır. Singapurlular’ın hemen hepsinin iyi ya da kötü İngilizce konuştuğundan bahsetmiştim. Bu duruma bir açıklık getireyim. Singlish diye bilinen bir dil var ki hayatımda ilk kez Singapur’a gelince duydum.. İngilizce’nin Singapurlular tarafından lokal lehçeyle telaffuzuna Singlish deniyor. İlk başlarda konuşulan bu dili anlamak zor olsa da, ülkede yaşadıkça insanların ne dediklerini anlamaya başlıyorsunuz. Özellikle her cümlenin sonuna gelen “lah”, “leh” gibi efektler ve “yes, alright, possible, understand” anlamlarında hemen her yerde kullanılan “can” bu dilin anlaşılmasını başlarda zorlu kılıyor. Diyelim bir kafeye ya da food court denilen toplu yemek yeme yerlerinden birine girdiniz. Siparişinizi verirken satıcı size “Having here or take away?” diyecektir. Bunun anlamı “siparişinizi burada mı yiyeceksiniz yoksa paket mi yapalım?” şeklindedir. Bazı Çinli yaşlı satıcılar İngilizce’yi bilmedikleri için size bu cümle yerine Çince “Ta pao” diyebilirler. Bunun anlamı “take away yani paket mi yapalım” şeklindedir.
Bunlar her ne kadar Singlishçe cümleler olmasa da biz Türkler’in sıkça karşılaştığı durumlar olmadığı için sizlere açıklamak istedim. Gelelim Singlishçe için küçük bir teste… Cümlelerin yanındaki İngilizce açıklamalara bakmadan bakalım Singlish dilini anlayabilecek misiniz
*Aiyah, cannot wait any more, must go oreddy – Oh dear, I cannot wait any longer. I must leave immediately.
*Dat joker there cannot trust. – That person over there is not trustworthy.
*Walao, I want eat chicken rice – I am craving for chicken rice.
*No good lah. – This isn’t good.
*Cannot anihow go liddat one leh. – You/it can’t go just like that.
*Can or not? – Is this possible / permissible?
*Want to go Or-ched walk walk see see or not? – Let’s go shopping/sightseeing at Orchard Road.
*We two fren-fren one. – We are close friends.
Singapur‘da farklı ırkların birarada oluşu farklı inançların, ibadet biçimlerinin ortaya çıkışını da sağlamış. Örneğin Çinliler’in çoğu konfüçyusçu, budist, hristiyan veya taoistken; Malayların tamamına yakını müslümandır. Hintliler’in ise bir kısmı müslüman iken, büyük çoğunluğu da hinduizme inanır.Ülkedeki yabancıların çoğunluğu ise hristiyan, müslüman, yahudi ve diğer dinlerdendir. Rakamlarla ifade etmek gerekirse halkın %33’ü budist, %18’i hristiyan, %17’si ateist, %15’i müslüman, %11’i taoist, %5’i hindu ve kalanı ise diğer inanışlara sahiptir. Görüldüğü gibi Singapur tek bir dilden ve tek bir dinden ibaret değil. Bu durumu ahenk içinde, saygılı bir biçimde ve barış ortamında koruyabildikleri için şahsen ülkeyi takdir ediyorum.
Bol gezi dolu, güzel günler dilerim…
***
Selin Çildir Geziseli