Chitwan Vahşi Yaşam Parkında Gergedan Kovalamaca
Nepal’in güneyinde Terrai Bölgesinde yer alan milli park, Nepal‘ in ilk milli parkı olarak 1973’ te insanlara acılmış ve o gün bugündür büyük bir titizlikle ordu tarafından korunuyor. Zaman zaman ormanın içindeki safari yolunda askeri kamplarla karşılaşabiliyorsunuz. Kathmandu‘dan 160 km uzaklıkta olmasına aldanmayın cünkü yolculugunuz müthiş ucurumlu ve iki arabanın aynı anda gecemediği yollardan geçerek gercekleşecek. 932 km lik bir alan üstüne kurulu olan orman görsel bir sanat eseri. Yarı tropical iklim kuşagında yer alan ormanı Silk Cotton isimli hani su meşhur Aslan Kral’ da ki üstü yassı agac çeşitleri dolduruyor. 1984′ te Dünya Miras Listene giren Ormanda yaklaşık olarak 125 Bengal Kaplanı yaşıyor. Tabii mevsiminde gitmediğim için kendilerini bu kez göremedim ama bir sonraki seferimi Subat-Mart yada Nisan’ a denk getirir ve Chitwan Milli Parkında uzun bir yürüyüşe cıkarsam karşılaşmamam imkansız gibi rehberimiz Ravi’ nin söylediğine göre. Nitekim Ravi’ nin ofisindeki duvarlara baktıgımızda bunun dogru oldugunu hemen cektiği fotograflardan anlıyoruz.
Bizde bu kez gergedanlarla hasır neşir olduk. Yaklaşık 5 tonluk gergedanın tek boynuzunu 15 metre ötedeki objektifime sadece koku alarak cevirmesi başta beni korkutmadı ama minik gergedanın azıcık hareketlenmesiyle 2. rehberimizin agaca yönelmesini ve dala zıplamasını görmem durumun düşündüğümden daha ciddi oldugunu gösterdi. Benim O’ nu gördüğümü anlayan rehber yüzündeki mahcup ifadeyle yanıma yaklaşıp bu hayvan saatte 45 km hızla koşar ve nerden gelip boynuzu sapladıgını anlayamazsın dedi. Ormanda bu tarz hikayeler cok fazlaymış ancak, ben hayvanların en azından psikolojisi bozulmamış olanların, niyetin kokusunu aldıklarını düşünüyorum. Neticede kötü bir niyetim olmamasının güvencesiyle gönül rahatlıgıyla gergedan peşinden koşabiliyorum. Tıpkı daha önce kaplanlarla sarmaş dolaş kucaklaştıgım gibi. Ancak bu kez gergedanı kucaklamak benim gibi minik bir kız için o kadar kolay degildi..
Ormanda oldugunu bildiğim diğer hayvanlardan biri tembel ayıydı, ne yazık ki karşılaşamadım. Hayatımda görmediğim kadar kuş cesidi gördüm. Annem hepsine leylek dedi ve içi cok rahattı bu konuda ama mavi gagalı leylek hiç görmedim ve bunu kabul etmek benim için cok zor oldu. Geyik sürüsünün zıplaya hoplaya ormanda koşuşturmasını izlemek bana ‘gercekten varmış’ ayrımını yaşattı. Hatta arada durup sürünün bize bakışını ve sanki gülerek ordan uzaklaşmalarını izlemek hayret vericiydi.
Altın monitor kertenkele gördüm ve National’ da hayretle izlediğimiz hayvana 5 metreye kadar yaklaşmış olmak müthiş bir tecrübeydi. Dünya timsah nüfusunun %6 sı sadece bu milli parkın içindeydi ve ormana giriş ancak Rapti Nehrini gectikten sonra yapılabiliyordu. Tek bir agacın oyularak yapıldıgı ve bu sebeple hiçbir zaman batma tehlikesi olmayan kanolarla yolculugumuza başladıgımızda timsahların etrafımızda oldugunu gayet iyi biliyorduk. Ancak niyet önemlidir. Neticede hiçbir timsah tarafından yenmedik. Fil yetiştirme kampında annem 3 saat ormanda kayboldu bende köyün içinde yerel hayata karışıp bol bol fotograf cektim. İlgilenenler için Chitwan haritasını ekliyorum. Bölgede yapılacak onlarca faaliyet var ki en güzeli ormanda olmak, rehbersiz giriş mümkün degil ancak rehber bulmak cok kolay hatta adı Ravi olan ancak annemin devamlı Robin diye cagırdıgı rehberimizin bilgilerini paylaşıyorum. Kendisi bir Tharu ve Chitwan Tharular’dan sorulur. Chitwan’a gittiğinizde orada yaşayanların Tharular oldugunu bilerek gitmenizde fayda var. Çünkü gerçekten ilginç insanlar.
Kaynak: Sezenmibilirgezenmi