İstanbul’un hızına yetişmek zor. Yeni oyunlar, sergiler, atölyeler ve konserler arasında kalıp, bir de karar veremeden bu etkinlikleri kaçırma riski de var. Şubat ayı içerisinde keyif alacağınızı düşündüğümüz etkinlikleri, siz İstanbullular seçtik.
Kim Korkar Hain Kurttan – Tiyatro
Edward Albee’nin 1962 yılında yazdığı Kim Korkar Hain Kurttan isimli oyunu, yeni uyarlamasıyla 2013 yılından beri Oyun Atölye’si tarafından sahneleniyor. Oyunu yalın bir Türkçeyle çeviren Asude Zeybekoğlu, oyunun genç yönetmeni Hira Tekindor ve teker teker tüm oyuncularla bir bütün olan oyun eğlenceli, hareketli, düşündürücü. Hikaye aslında hayatın tam da içinden: Orta yaşlı bir çift olan Martha ve George, fakülte partisinden sonra fakülteye yeni gelen biyoloji hocası genç Nick ve karısı Honey’i evlerine davet ederler. Üniversitede tarih hocası olan George ve üniversitenin başkanının kızı Martha’nın dinamiğini sürtüşmelerden aldığı evliliklerin ortasına düşen genç çiftle birlikte ilişkilere, kişisel çatışmalara, öyleymiş gibi gösterilen hayatlara dair çok güzel tespitler görüyorsunuz. Zerrin Tekindor, Tardu Flordun, Nilperi Şahinkaya ve Şükrü Özyıldız’ın ayrı ayrı ayakta alkışlanacak performansları ise anlatmakla bitmez. 3 perde olan oyun, 13 Şubat’ta Gazanfer Özcan Sahnesi’nde, 16 Şubat’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 19-22 Şubat tarihlerinde Oyun Atölyesi Sahnesi’nde, 27-28 Şubat’ta Trup Kültür ve Gösteri Merkezi’nde sahneleniyor.
Garaj – Tiyatro
Craft’ın atölyesinden yetişen Kemal Hamamcıoğlu’nun yazdığı, usta tiyatrocu İpek Bilgin’in yönettiği ve her iki rol de bu kadar mı yakışır dedirten oyuncular Enis Arıkan ile Murat Güven Akpınar’ın sahneyi paylaştığı Garaj sıradan cümlelerin aslında ne kadar büyük etkileri olduğunu gösteriyor. Oyun, anneannesiyle yaşayan, asosyal diyebileceğimiz kadar sosyallikten uzak fotoğraf öğrencisi Kahraman ile İstanbul’un arka sokaklarında kalmış bir garajda ‘koca’sını bekleyen Orkide’nin yılbaşı gecesi kesişen hayatlarını anlatıyor. Depresif değil, melankolik hiç değil ama kahkaha atarak güldüğünüz çoğu diyalog aslında ince bir sınırda duruyor. O bastığınız sınır; kurulamayan ilişkiler ve “öteki” olanlar üzerinde. Biri baskın diğeri sessiz, çekingen kalan bu farklı iki karakterin uyumunu ve Enis Arıkan’la Murat Güven Akpınar’ın devleşen oyunculuklarını mutlaka gidip görmelisiniz. 65 dakika süren tek perdelik oyun 5-19 Şubat tarihleri arasında Craft Kadıköy sahnesinde.
Seni Seviyorum Mükemmelsin Şimdi Değiş
17 yıldır sahnelenen ve birçok ülkede oynanan “Seni Seviyorum Mükemmelsin, Şimdi Değiş” her sahnesinde sizden bir parçayı sahneye taşıyor. İnsanoğlu varolduğundan beri “aşk” hep hayatımızda, hayatın her yerinde ve beraberinde ona duyulan kırgınlıklar, heyecanlar, bilinmezlikler, inişler ve çıkışlar da sadece bizim yaşadığımız yüzyıla ait değil elbette. Yer değişir, dönem değişir, kişiler değişir ama ilişkilerin bazı tarafları asla değişmez. Sevgililer, evlilikler, aile ve aşk üzerine hepimizin aklından geçen ama dile dökemediğimiz gerçekleri, yüksek sesle söyleyen ve bunları şakacı bir dille sahneleyen müzikal çok eğlenceli. 85 dakika süren oyun 12-13-14 ve 20 Şubat tarihlerinde, Zorlu Center PSM’de.
!f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali
14 yıldır kültür sanat hayatımıza renk getiren, hareketlendiren! f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali bu yıl da dünyanın dört bir yanından filmleri bir araya getiriyor. Farklı bakış açılarını, hayatları beyaz perdede izleyeceğiniz festival 12 Şubat-22 Şubat tarihleri arasında birden çok mekanda sinemaseverlerle buluşacak.
Joan Miró: Kadınlar, Kuşlar ve Yıldızlar – Sergi
20.yüzyılın sanat dünyasında çığır açan, ürettiği eserlerle bizi bambaşka bir dünyanın çerisine çeken Katalan ressam ve heykeltraş Joan Miró’nun eserlerini Sakıp Sabancı Müzesi’nde görebilirsiniz, hatta görmelisiniz. Sanatçının olgunluk dönemi olarak nitelendirilen üretim sürecine yoğunlaşan sergide kadın, kuş ve yıldız temalarına ağırlık veren Miro’nun resim, baskı, seramik ve heykellerini inceleyebilirsiniz. Akdeniz coğrafyası ve insanından ilham alan, gökyüzüne büyük ilgi duyan sanatçının yağlıboya ve akrilik tabloları kadar assemblage tekniğiyle yarattığı heykelleri de oldukça ilgi çekici. Kendine ait bir alfabesi olan, sembolik bir dil yaratarak eserlerini ortaya çıkaran Miro sergisine başlamadan önce sanatçının dünyasını ve alfabesini anlatan videoyu izlemeniz size oldukça yardımcı olacaktır. 18 Mart tarihine kadar devam eden sergi Sakıp Sabancı Müzesi’nde.
Şahin Kaygun – Sergi
Detaylı bir arşiv çalışmasının ardından gerçekleşecek sergi, Kaygun’un 1970’lerin sonundan itibaren fotoğraf üzerinde ilk deneysel müdahalelerde bulunduğu çalışmalarından, Türkiye’de bir ilk teşkil eden Polaroid’lerine ve son dönemine kadar uzanıyor. Sanatçının fotoğraf üzerine katmanlar ekleyerek ilerlediği teknik arayışlara paralel olarak, Kaygun’un ele aldığı yaşam ve ölüm temaları üzerinden bilincin sınırlarında, rüya ve gerçeklik arasında bir anlatının izleri sürülüyor. 80’lerin politik ortamında yaşanan bireysel bunalım ve içe kapanmanın sanat alanındaki yansımalarının hissedilebildiği dönemi ele alan sergide, Kaygun’un çalışmaları zamanın ruh halini kişisel bir bakış açısıyla dışa vuruyor. Opentür, kazıma ve kolaj gibi farklı teknikleri bir araya getiren fotoğraflar bize çok şey anlatıyor, birçok farklı duyguyu bir arada hissettiriyor. Sergi, 15 Şubat’a kadar İstanbul Modern’de.
Kaynak: Jabiroo
