Parti yapmayı, orman keşfini veya günbatımı yürüyüşlerini seviyorsan, terliklerini valize atıp Tayland’ın bu en güzel 8 adasını mutlaka görmelisin.
Ucuz uçak biletleri ve otellere ulaşmanın artık oldukça kolaylaşması sayesinde, bu kumsallı ve ağaçlarla dolu harika yerlerde güneşlenerek vakit geçirmek her zamankinden daha kolay bir hale geldi. Geçiğimiz hafta Singapore Airlines daveti ile Güneydoğu Asya’nın bu muhteşem bölgesine yaptığımız ziyaret sonrası işte seyahat arama motoru Momondo‘nun oluşturduğu Tayland’ın en güzel 8 adası listesi!
Koh Samet
Ağızlara sakız olmuş Phangan’ı unut, Bangkoklular artık parti vermek istediklerinde Koh Samet’e akın ediyor. Hafta sonu ziyaretçileri korunaklı koylar, incecik kumlar ve berrak mavi sularla günün keyfini çıkarırken, cenneti andıran plaj koşulları gece geç saatlere kadar süren partiler için de harika bir arka plan oluşturuyor.
Nargilelerden ve Sai Kaew kıyılarında ateş çeviren göstericilerin alevlerinden yükselen dumanlar birbirine karışıyor ve havanın kararmasıyla birlikte Silversand Bar’ın parlak gece kulübü ışıkları geceyi aydınlatmaya başlıyor. Tüm bu gürültü ve coşku eğer fazla gelirse, parti ortamı olarak kullanılmayan sayısız sessiz koydan birine de yönelebilirsin.
Koh Yao Yai
Phang Nga Körfezi’nde Krabi ve Phuket’in tam ortasında yer alan Koh Yao Yai, adeta bir mankenin fiziğine sahip komşu kızı gibidir. Ziyaretçi sayısını sınırlı tutan yerel topluluklar sayesinde büyük ölçüde tanınmamış kalmayı başarabilmiş bu ada, uzun, ince hatlara sahip, baş döndürücü bir yerdir ve bir kez tanıyınca senin de bu şekilde düşüneceğine eminiz.
Turistleri buraya en çok çeken şey, aslında turistleri çeken pek de bir şeyin olmamasıdır. Burada gürültülü bir gece hayatı bulmayı, denizde muza binmeyi beklememelisin; burada şahit olacağın en büyük aksiyon, adanın yerlilerinin ağla tuttukları balıkları uzun teknelerle çekmeleridir. Bu basit ama sofistike kızın tüm hünerleri, bu dünyaya ait değilmiş gibi duran kireçtaşı karstlar, turkuaz koylar ve bembeyaz muhteşem plajlardan ibarettir.
Koh Tao
Büyük kayalar ve resiflerden oluşan bir kıyıyla çevrili Koh Tao, bir dalgıç cenneti olarak bilinir. Daha sakin koylarda etrafı kolaçan etmek için kıyıya papaz balıkları gelir ve denizin oldukça açıklarında da balina köpekbalıkları kristal berraklığındaki sularda nöbet tutar.
Sairee Plajı’nın gürültülü, kalabalık ve eğlenceyle dolu ana caddesini bir dizi bungalov, plaj kafeleri, barlar ve dalış okulları doldurur. Tatilini biraz daha süslemek istersen iskelenin güneyindeki lüks tatil yerlerini deneyebilir veya temiz hava ve muhteşem manzara için bir dağ villasına kaçabilirsin. Yakındaki Nang Yuan Adaları çevresinde yapacağın bir tur, egzotik bir geziye duyduğun tüm ihtiyacı karşılamaya yetecektir.
Similan Adaları
Kayalarla örtülü kumsallar, ormanlardan yükselen kuş sesleri ve Similan’ın tarih öncesini anımsatan vahşi yaşamını koruma altına alan basit bir altyapı… Eğer “Dünya Üzerindeki Cennet” unvanı için dünya çapında bir yarışma düzenlense, dokuz adadan oluşan bu takımadanın eve ödülle dönmesi hiç de şaşırtıcı olmazdı. Andaman Denizi’nin tüm güzellikleri, suyun altında en saf halleriyle seni bekliyor.
Sunduğu şnorkel, dalış, masmavi sularda yüzme, kumsalda define arama, yunusları izleme ve kuş gözlemciliği gibi aktivitelerle burası doğa âşıkları için gerçek bir mabet. Oteller kesinlikle yasak… Onun yerine, diğerlerini gölgede bırakacak bir ada tatili için basit bir ahşap bungalovda kalmalısın.
Koh Chang
Yağmurlu ve biraz dağlık olsa da, Tayland’ın en büyük bu ikinci adası çektiğin tüm sıkıntılara değecektir. Tehlikeli derecede dönemeçli yolları, sık ormanları ve etkileyici günbatımlarının ötesinde, Koh Chang ziyaretçilerine çoğunlukla terk edilmiş plajlar, ferahlık verici ucuz biralar ve huzurlu bir inziva ortamı sunar.
Lonely Beach, adanın belirli bir yere bağlı olmayan turistlerini bir mıknatıs gibi çekmesiyle ünlüdür ve bu turistlerin birçoğu buradan bir daha ayrılmak bile istemez. Dışarı çıkıp yüz, yürüyüş yap, dal veya dilersen gün boyu hamakta yat – nasıl olsa burada uyman gereken bir program yok. Ayrıca, istersen kolayca gece yarısı partileri bulabileceğini de ekleyelim.
Ko Phi Phi
Olağanüstü güzelliğiyle, Ko Phi Phi adeta talipleri hiç azalmayan parti aşığı bir genç kız gibidir. Hala tüm bakışları üzerine çeker ama bazen o kadar yorucu bir hale gelir ki, gözlerini ondan ayırmak istersin.
Neyse ki böyle durumlarda bolca seçeneğin var: Bembeyaz kumsallar, masmavi sular ve tropikal ormanlar – kısacası Phi Phi Adaları’nda her şey var. İşin bir kötü yanıysa, bütün bunları, ailelerinin gözetiminden uzakta kendilerini zevkin kollarına bırakan binlerce genç parti tutkunuyla paylaşmak zorunda olman.
Burayı ziyaretinde, uzun kuyruklu teknelerle gezebilir, ağaçlarda sallanan maymunları izleyebilir, tarih öncesi mağara resimlerini görmek için mağara keşfi yapabilir ve yanında PADI lisansını getirerek, mercan resiflerinin keyfini onarılamayacak düzeyde beyazlamalarından önce çıkarabilirsin.
Koh Samui
‘Samui’ kelimesinin ‘güvenli liman’ anlamına gelen Çince bir kelimeden türetildiği iddia edilir. Körfezdeki bu zarif ada gerçekten de resimlere yakışan bir güzelliktedir ve çok kültürlülüğüne uyan tüm o farklı yerleri ve karakterleri sayesinde her açıdan iyi bir seçimdir.
Adanın kuzeydoğusunda çılgınca partiler hüküm sürer ama senin aradığın şey, balıkçılık kasabaları, fazla gelişmiş palmiye koruları ve gizli koylara çıkan ufak patikalarıyla eski türden bir Tayland ise güneye yönelmelisin. Coşkulu kuzey plajları tıpkı Phuket’tekiler kadar kozmopolit ve aynı zamanda da pahalıdır ama bir scooter ve özgür bir seyahat programı sayesinde anında kırsal bungalov bölgesine geçiş yapabilirsin.
Her neresinde olursan ol, Koh Samui’de mutlaka yapman gereken tek şey, o ılık ve parıltılı denize dalmaktır. Kasabanın en ortasındaki havalimanı sayesinde Bangkok’tan yolculuğun sadece 70 dakika sürdüğünü de ekleyelim.
Koh Phangan
Bu efsanevi parti adasını haberlerde görmüş olabilirsin ama neyse ki Koh Phangan’da gerçekte olup bitenler, şöhretine atfedilenlerden çok daha ölçülü diyebiliriz. Dolunay Partisi plajı Haad Rin gerçekten de bir parti merkezi ama gürültülü barlar ve kovalara doldurulmuş kokteyller sana uygun değilse, kendi dünyana çekilerek rahatlayabileceğin bir düzine daha bar bulunuyor.
Adanın en iyi plajlarını arıyorsan batı kıyısına yönelebilirsin veya kuzeyi tercih ederek yoga ve meditasyonla kendini bohem bir yaşamın kollarına bırakabilirsin. Sessizlik rahatsız edici olmaya başladığında da, coşku dolu Haad Rin’de her zaman kalacak bir yer ve dostça kokteyller bulabileceğini aklına getirmelisin.