Travelport tarafından gerçekleştirilen yıllık tüketici araştırması, daha genç nesil gezgin kuşakların tavsiye için profesyonellere yöneldiğini gösteren kanıtların doğruluğuna işaret ediyor.
GDS sağlayıcısı ve lider teknoloji geliştiricisi, en son araştırmalarının 20 ülkede 23.000 yolcunun rezervasyon alışkanlıklarını sorguladığını belirtti.
Sonuçlar, her yaş grubundaki yolcuların uçuş satın alırken maliyetten daha fazla değere ilgi göstermesine karşın, diğerlerine nazaran Y Kuşağı (20-39 yaş) katılımcılarının maliyete odaklanma olasılıklarının daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Araştırma, inceleme ve fiyat karşılaştırma sitelerinin, tüm yaş gruplarının üçte birinden fazlasında yaygın olarak kullanıldığı, Y kuşağının bu araçları kullanma ihtimalinin yüksek olduğunu tespit etti.
Ancak araştırma, müşteriler arasında artan hayal kırıklığına da işaret etti, katılımcıların neredeyse yarısı hangi firmalara güvenebileceklerini veya incelemelerin gerçek mi sahte mi olduğunu bilmediklerini söyledi.
Küresel Gezgin Araştırması’na göre, katılımcıların % 23’ü “neredeyse her zaman seyahat uzmanlarını” kullandıklarını belirtirken, en genç ikinci yaş grubu olan Y kuşağı arasında oran % 28’e yükseldi.
Travelport Müşteri Ve Pazarlama Sorumlusu Fiona Shanley; “Bir seyahat acentesinin değerine cevap veren sadece eski nesiller değil, acenteleri kullanan daha genç nesiller de” dedi.
Shanley, Travelport’un bulduğu eğilimin gerçek ve sağlam olduğundan emin olmak istediğini ve bu yüzden ne söylendiklerini doğrulamak için verilen yanıtlara bakmak için geri döndüğünü söyledi.
Travelport’un bulgularının diğer çalışmalarla karşılaştırıldığını ve “genç nesillerin seyahat acentelerini kullandığı ve seyahatlerini daha yaşlı “baby boomers” olarak adlandırılan (Amerika’da 1946 ile 1964 arasında doğan nüfus) nesle göre seyahat organizasyonu için daha fazla seyahat uzmanlarına güvendiği” sonucuna vardığını belirtti.
Shanley; “ABD’de, seyahat acentası kullanma olasılığına ilişkin değişken ihtimalin beklediğimizin tersi olduğu ve bunun özellikle önemli olduğunu gördük. Bunun sektöre söylediği şey, daha geleneksel bir seyahat acentesinin ürün teklifini, pazarlama iletişimi nasıl uyarlamaya başladığı ve bu da kendisini pazarın belirli bir bölümüne sunmanın bütünsel bir yolu. Bir süredir varolan acentalar, yaşlanmakta olan müşteri gruplarına sahiplerdi ve buna adapte olmuşlardı, şimdi ise işleri farklı şekilde yapmaları gerekiyor” dedi.
Shanley, acentaların, güvenilir ve müşterilere şeffaflık sunan bir marka oluşturarak kendilerini farklı şekillerde tanıtmaları gerektiğini söyledi.
Araştırmada, müşterileri önemli derecede hayal kırıklığına uğratan bir başka önemli bulgu da, müşteriler fiyatlara neyin dahil olduğunu veya hangi eklemelerin mevcut olduğunu anlayamadıkları zaman gerçekleştiğini ortaya koydu. Bu eğilimin zaman içinde de arttığı görüldü.
Shanley, acentelerin, daha genç nesiller için, Facebook’un aksine Instagram gibi sitelerde bulunması gerektiğini söyledi.
Kendisi, “ilham önemlidir” dedi ve “bu kişiler standart ürünlerden daha ilginç deneyimlerle teşvik edilmek isteyen bireylerdir. Onlara zengin, ilgi çekici içerikle nasıl ilham verebilirsiniz? ”
Shanley, acentelerin müşterilerine rezervasyon sürecinde ve tatillerinde dijital bir deneyim ve destek sunmasının da beklendiğini söyledi.
Genç nesillerin markaların bilgili, etkileşimli ve güvenle ilişkili olarak sattıkları destinasyonlarla bağlantılı olduğunu görmek istediğini söyledi.
Shanley, “Ürünü gerçekten tanıyan uzman bir danışmana nazaran büyük markalar mahremiyete ilişkin olarak samimiyetsiz. Değer, paketin bir parçası olmakla birlikte güven ve şeffaflık unsurlarının dahil olduğu bir paket tam bir paket oluşturuyor” dedi.
Shanley, “ikonik” marka Thomas Cook’un iflasını gördüğüne üzüldüğünü; ancak bu çöküşün seyahat perakendeciliğinin değişen dokusunun bir parçası olduğunu söyledi ve ekledi
“Endüstri, güven oluşturarak ve müşterinin değişen ihtiyaçlarına karşı çevik ve duyarlı olunmasını sağlayarak yanıt vermelidir. Veriler bize son üç yılda çeşitli temalarda çok net bir ilerleme olduğunu ve sektörün, pazarın bize söylediklerini dinlememizi sağlaması gerektiğini söylüyor. Bu pazara yanıt veriyoruz ve bunu yaparsak bir endüstri olarak sağlıklı bir geleceğe sahip olacağız. Bu, daha fazla seyahat deneyimi yaşamak için gezginlerin istediklerinden gerçekten en iyi şekilde yararlanmakla, daha fazla değere sahip olmakla ve yolculukları boyunca dijital olarak daha iyi desteklenmeleri ve orada yardım edecek bir insana da sahip olmaları ile ilgili” olarak belirtti.