Türki devletlerin hepsi bizden birşeyler taşısa da bizden o kadar farklılar ve o kadar hoş sürprizle dolular ki! Bu yüzden sizin için Türki ülkelerin en büyük, en meşhur şehirlerinde anlatan kısa bir rehber derledik.
1. Bakü, Azerbaycan
Hazar kıyısında yer alan Azerbeycan’ın incisi Bakü, tanıdık bir dokuya sahip. Bir yanda Gız Galası (Kız Kulesi) ve UNESCO kültür mirası olan görkemli Şirvanşahlar Sarayı, öbür yanda Haydar Aliyev Kültür Merkezi ve gökyüzüne meydan okuyan üç başlı Ateş Kuleleri ile Bakü’de geçmişten geleceğe yolculuk etmek mümkün. Tarihin karanlık sayfaları da unutulmuş değil. Azeri bağımsızlığı uğruna hayatını kaybedenler Şehitler Hiyabanı’nda sıra sıra siyah taşlarla ölümsüzleştirilmiş. Bakü kültür, alışveriş eğlence açısından da inanılmaz zengin bir şehir. Gece hayatı, meyhanelerden tutun da kulüplere kadar, dünyanın en iyileri arasında gösteriliyor.
2. Taşkent, Özbekistan
Orta Asya’nın en yüksek nüfuslu şehri Taşkent, aynı zamanda sayısız tiyatrosu, konser salonu ve sineması ile bölgenin kültür başkenti olarak biliniyor. İslam ve eski Türk kültürünü harmanlayan Özbek mimarisi güzelliğinin ötesinde çok özgün dokunuşlara sahip. Kukeldaş Medresesi ve Hz. İmam Camii (Cuma Mescidi) bunun en iyi örneklerinden. Çarlık Rusyası döneminden kalma Alexander Nevsky Katedrali gibi eserler, şehri Hristiyan mimarisi açısından da zengin kılıyor. Çarşu Pazarı ise envai çeşit yiyeceği, baharatı ve elişini bulacağınız ve mutlaka gezilmesi gereken Taşkent’in en büyük çarşısı. Buraya kadar gelmişseniz ve vaktiniz varsa, mutlaka Türk tarihinin en önemli şehirlerinden olan Semerkand ve Buhara’ya uğramak isteyeceksiniz.
3. Bişkek, Kırgızistan
Eskiden İpek Yolu tüccarlarının ve kervanların durup dinlendiği yer olan Bişkek, günümüzde de huzur bulmak için mükemmel bir seçim. Tepeden bakınca bir satranç tahtasına benzeyen Bişkek, mermer meydanları ve sayısız küçük parkı ile insanın içini açıyor. Diğer Orta Asya başkentlerinde olduğu gibi, burada da Sovyet dönemin birçok izine rastlanıyor. Bunun dışında, 9. yüzyıldan kalma Burana Kulesi uzun bir süre minare görevi görmüş ve kesinlikle görmeye değecek bir yapı. Şehrin güneyini çevreleyen ve harika bir manzara teşkil eden Sayan Dağları’nın yanıbaşındaki ulusal park günübirlik gezmeler için ideal.
4. Almatı, Kazakistan
Kazakistan’ın eski başkenti olan Almata, artık bu unvanı Astana’ya kaptırsa da halen ülkenin kültürel ve ticari başkenti ve Orta Asya’nın metropolü olarak biliniyor. Yüzü aşkın çeşmesi de şehre ayrı bir zerafet ve huzur getiriyor. Elmanın doğum yeri olduğu düşünülen şehir, bir görüşe göre ismini elma anlamına gelen almasözcüğünün ata sözcüğü ile birleşiminden geliyor. Zenkov Katedrali ve gök kubbeli Merkez Camii ziyaret edilmesi gereken şaheserler. Almatı ve çevresi doğasıyla da sizi büyüleyecek. Teleferikle Köktöbe’ye çıkın ve şehri yukarıdan izleyin ve şehrin biraz dışlarındaki turkuaz renkli ve dağlarla çevrili Büyük Almatı Gölü’nün eşsiz güzelliğini kaçırmayın. Doğru mevsimde gelirseniz de kayak yapmadan dönmeyin.
5. Aşkabat, Türkmenistan
1881’de kurulan Aşkabat, kendisi genç olsa da etrafı çok eski tarihlerden kalma yerleşimler ve eserlerle dolu. Bunlardan en önemlisi Aşkabat’a 18 km uzaklıkta bulunan Nissa-Parfiyalılar Sarayı ve onu çevreleyen antik şehir. Her bir yanı yeşil parklarla örtülü Aşkabat, neredeyse tamamı Karakum Çölü’nde yer alan Türkmenistan’ın adeta bir vahası gibi. Sultanhamet Camii’nden ilham alan Ertuğrul Gazi Camii ve Tarafsızlık Anıtı şehrin en göz kamaştırıcı eserlerinden. Alışveriş etmeyi düşünüyorsanız, dünya çapında üne sahip Türkmen halılarını görmeden gitmeyin.
Yaklaşık 3-4 saat süren bir yolculuk ile dünyanın en ürkütücü yerlerinden biri olan Derveze’deki ateş çukurunu, nam-ı diğer Cehennem Kapısı’nı da görebilirsiniz.
Kaynak: Skyscanner
