Tüm ebeveynlerin dikkatine: Yeni bir araştırmaya göre uçak yolculukları bebeklerin sağlığını sandığınızdan daha kötü bir yönde etkiliyor.
Araştırmacılar, uçakla yolculuk eden çocuklara zarar verebilen ve bazı durumlarda çocukların ciddi rahatsızlıklar yaşamasına neden olabilen türbülanslara daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtiyor. Uçağın havada olduğu esnada gerçekleşen çocuk ölümlerini konu alan bir araştırmada, bu durumun nadiren görüldüğünü bulundu. Ancak uçaklarda hayatını kaybeden çocukların tümünün 2 yaşından küçük olduğu ve bu durumun uzun süren uçak yolculuklarında gerçekleştiği vurgulandı.
Ölümlerden bazıların sağlık sorunları yüzünden olduğu bilinse de, araştırmacılar çoğu ölüm nedeninin şaşırtıcı bir biçimde bulunamadığını söylüyor.
Cleveland’daki üniversite hastanesine dahil olan Rainbow Bebek ve Çocuk Hastanesi’nde pediyatri dalı başkanı ve araştırmanın yöneticisi olan Alexandre Rotta, “Sağlıklı bebeklerin uçuş esnasında öldüğünü öğrenmeyi beklemiyorduk. Bu nadir olan bir durum olsa da, bu ölümlerin ortak bir nedeni olduğu açıkça görülüyor,” dedi. Yapılan araştırma ise Pediatric Critical Care Medicine adlı bilimsel derginin temmuz sayısında yayımlandı.
Araştırmacılar, ebeveynleriyle aynı koltukta uyuyan çocukların daha büyük bir risk altında olduğunu dile getiriyor, bunun nedeni ise yetişkinlerin uyurken çocuklarını sıkıştırmaları ve havasız kalmalarına neden olmaları. Uçuş esnasında gerçekleşen çocuk ölümlerinden birkaçının ise “ani bebek ölümü sendromu” ile benzerlikler gösterdiği belirtiliyor. “Ani bebek ölümü sendromunun” çoğu zaman bebeklerin tavsiye edildiği gibi sırtüstü uyumaları yerine yüzüstü uyumalarıyla ilgili olduğu düşünülüyor.
Uçuş esnasında gerçekleşen bebek ölümlerinin, normale göre daha az olan oksijen seviyesinin bebeklerin henüz gelişmemiş solunum sistemlerini kötü yönde etkilemesi nedeniyle de olabileceği belirtiliyor.
Doktor Alexandre Rotta, Amerikan Pediatri Akademisi‘nin (American Academy of Pediarics; AAP) bebeklerin ebeveynleriyle uyumaması gerektiğini belirttiğini ancak bu durumun “uçaklarda imkansız olduğunu” söyledi.
Yıllardır süregelen çalışmalar, kaza anında bebeklerin yaşayacakları durumların üzerine odaklandı. Uçuş esnasında yaşanabilecek türbülanslar, uyku pozisyonları ve tıbbi sorunlarla pek ilgilenildiği söylenemez. Doktorlar ve uzmanlar, çocukların üzerine sıcak yemek dökülmesi ve üst bagajlardan çocukların üzerine düşebilecek eşyalar gibi konuların üstünde durulmadığını dile getirdi.
Araştırmada görev alan, havayollarında çalışan ekiplere tıbbi destek veren MedAire Inc. şirketinden Paulo Alves, “Cam kenarında oturan çocuklar daha güvenli,” dedi.
ABD Ulusal Taşımacılık Emniyet Dairesi (The National Transportation Safety Board; NTSB), iki yaşının altındaki çocuklar için uçaklarda “çocuk koltuğu” kullanılmasını talep etti. Ancak uçakla seyahet eden ebeveynlerin birçoğunun yanlarında çocuk koltuğu taşımayı reddettiği, uzun süreli uçuşlarda çocuklarını zapt edemediği ve bebekleri için ayrı bir koltuk almak istemediği belirtildi.
Federal Havacılık Kurumu (Federal Aviation Administration;FAA), bebekleri için ayrı bir koltuk satın almak istemeyen ailelerden bazılarının daha tehlikeli olan araba yolculuğuna yönelebileceğini düşünerek “çocuk koltuğu” talebini tekrar gözden geçirdi. FAA ve pek çok havayolu, 2012 yılında çocuklar için ayrı bir koltuk alınması ve çocuk koltuklarının kullanılmasını destekleyen eğitim kampanyasına katıldı.
Rotta, “Neden bir annenin araba yolculuğu yaparken çocuğunu kucağında tutması yasakken arabadan çok daha hızlı giden bir araçta aynı şeyi yapmasına izin veriliyor?” dedi.
Sağlık sorunu olan çocukların ebeveynlerinin, uçuştan önce bir doktora danışması ve yanlarında bir ilaç çantası taşıması gerektiği belirtiliyor. Doktor Alves, çoğu durumda ebeveynlerin ilaçları uçağın bagajındaki valizlerinde unuttuğunu söylüyor.
Doktor Rotta ise solunum, kalp veya anemi hastası olan çocukların uçak ortamında oksijene desteğine ihtiyacı olabileceğini belirtti. Bunun dışında sağlıklı bebeklerin oksijen desteğine ihtiyaç duyacağını gösteren hiçbir belirti bulunmuyor.
Cleveland tıp araştırmacıları, bu araştırmanın ebeveynleri ve çocukları uçak kullanma konusunda korkutmaması gerektiğini dile getirdi. Konuyla ilgili yorum yapan Rotta, “Amacımız bir uyarı yapmak yerine tıp ve bilim dünyasında çok önem görmeyen bir konuya dikkat çekmek,” dedi.
Uçuş esnasında gerçekleşen 29 bin sağlık sorununu kontrol altına alan ve havayollarına yardımcı olan en büyük ikinci firma olan MedAire, araştırma için 74 havayolu şirketinden veri topladı. MedAire, uçuş esnasında gerçekleşebilecek olan olası sağlık sorunları sırasında pilotların veya uçuş personellerinin çözüm bulmak adına doktorlarla iletişime geçebilmesini sağlıyor. MedAire, uçağın acil iniş yapıp yapmaması gibi kararlarda da yardımcı oluyor. Uçaktaki hastaların durumu tıbbi araçlar sayesinde iniş yapılacak bölgedeki doktorlara iletiliyor.
Haziran 2013‘ten bu yana yapılan incelemede, MedAire‘ın uçuş esnasında gerçekleşen 81 bin 104 adet sağlık sorununu çözdüğü belirtildi. Bu sağlık sorunlarının yüzde 9,3’ü (7 bin 573’ü) ise çocuklar tarafından yaşanıyor. Çocuk sağlığıyla ilgili gerçekleşen olaylar ise enfeksiyon, yüksek ateş ve kulak enfeksiyonu, nörolojik rahatsızlıklar ve astım gibi solunum hastalıklarını kapsıyor.
MedAire‘in verilerine göre, araştırma süreci boyunca yalnızca on çocuk hayatını kaybetti. Bunlardan dördünün ise sağlık sorunları olduğu belirtilirken, bazılarının ise bu sorunlarını çözmek adına tıbbi destek almak için seyahat ettiği belirtildi. Ölen çocuklardan birinin 15, diğer beşinin ise hiçbir sağlık sorunu olmayan bebekler olduğuna dikkat çekildi. Diğer dördünün ise hikayesi ne yazık ki aynı: Çocuklar ebeveynleriyle uyumuş ve ebeveynleri uyandıklarında çocuklarının tepkisiz kaldığını ve nefes almadığını fark etmiş. Dünya çapında uçan milyonlarca çocuğa kıyasla ölüm oranlarının çok az olduğu belirtilirken araştırmacılar bu konunun üzerine gitmeyi hedefliyor.
Araştırma yazarları konuyu, “Bu araştırmada yer alan verilen daha önce incelenmemiş bir durumdan bahsediyor: Ebeveynlerin kucağında yolculuk yapan bebeklerde uzun süreli uçuşlarda yaşanan kazalar ve türbülanslarda görülen ölümler,” cümleleriyle belirtiyor.
Uçuş esnasında gerçekleşen türbülanslar, ciddi sorunlara yol açıyor. Her yıl, kemerleri bağlı olmayan uçuş görevlileri ve yolcular beklenmedik hava türbülansları nedeniyle yaralanıyor. Bazı durumlarda, türbülans anında şiddetli yer çekimine karşı direnemeyen ebeveynlerin bebekleri kucaklarından fırlayarak birkaç sıra ileriye veya geriye düşebiliyor.
Güvenlik danışmanı olarak çalışan NTSB araştırmacısı Greg Feith, “Uçaklarda çocukların kontrol altında olması gerekiyor,” dedi ve ekledi, “Herkes laptoplarının güvende olmasını düşünüyor, neden çocuklarımız güvenliği de düşünülmesin?”
Bebeklerin öldüğü veya yaralandığı birkaç kazanın araştırmasını yapan Feith ve bir ortağı, LapKidz adı verilen ve uçaklarda kullanılabilecek bir alet icat etti. Bu alet ebeveynlerin kucağına yerleştiriliyor ve koltuğun kemerine bağlanıyor. Bebek, ebeveyninin kucağındaki dayanıklı bir koltukta oturuyor. Böylelikle türbülans oluştuğunda bebek ebeveyninin kucağından başka bir yere hareket edemiyor.
Feith‘in ortağı Tim Testa ile birlikte bulduğu icadı, 69 dolara satılıyor. Bu yılın başında piyasaya sürülen ve zaman zaman indirimlerle 59 dolara alınabilen LapKidz, yalnızca 400 gram ağırlığında ve katlanabilir olduğu için kolaylıkla taşınabiliyor. LapKidz’in, uçağın kalkış ve iniş anlarına uygun olup olmadığı FAA tarafından henüz onaylanmadı ancak ebeveynler bu aleti uçağın havada olduğu ve türbülansın meydana gelebileceği anlarda kullanabiliyor.
Kaynak: WSJ
